İhsan Doğan (Sinan Oza) ve Niyazi Dalyancı için
Fotoğraf: Envato
İhsan Doğan’ı yitirdik. Acısı derin. Bu aralar peş peşe dostları yitirmekteyiz. Niyazi Dalyancı’nın ardından, İhsan’ı yitirdiğimiz haberi geldi.
İnsan gazeteci, yazar, şair olur da biyografisinde filanca yıllar hapis attı ibaresi olmazsa, olmaz! Türkiye Cumhuriyetinde…
Benim İÜ İktisat Fakültesine girdiğim 1965 yılında, o mezun olmuştu.
Ada’da doğdum, sonra Beykozlu oldum çocuk yaşımda.
Niyazi de hem Adalı, hem Beykozlu olmuştu. Ve Adalı olarak veda etti bizlere.
12 Eylül Cuntası onun da yaşamından 2 buçuk yılı çalmayı başardı. Neymiş? Barış Derneği bünyesinde yer almış!
Savaşı bir gazeteci olarak içinden bilen biriydi. Kıbrıs Savaşından, kimyevi silahların kullanıldığı Irak Savaşına… Milyonlarca insanın TC sınırına yığıldığı savaş.
Talabani ile röportajı dünya televizyonlarında yayınlanmış, televizyon haberciliği dalında 1979 Sedat Simavi ödülü almıştı.
Barışı savunmayacaktı da neyi savunacaktı!
Bundan büyük suç mu olurdu cuntacı paşalarımız için!
Üniversite yıllarında Soljenitsin’in “İvan Denissoviç’in Bir Günü”nü tercüme etmişti Ataç Yayınları için. Editörü ise Şükran Kurdakul.
Sibirya zindanları yerine, 12 Eylül’ün kışla zindanları ile tanışacaktı.
Akillas Millas’ın “Heybeliada” kitabının tercümesine Niyazi Dalyancı emek vermeyecek de kim verecekti?
Basan ise Büyükada’daki Adalı yayınevi (2019).
1968 öğrenci başkaldırısı ve onu izleyen yılları, şair Sinan Oza’nın, “Karanlığın İzdüşümleri” (Kitle Yayıncılık, Ankara 2006) kitabını okurken hatırladım. Aynı yayınevinden bir de tercümesi çıkmıştı: Giorgio Agamben, “Auschwitz’den Tanıklıklar” (Ankara, 2004). Auschwitz’i en iyi Diyarbakır 5 No’da, Mamak’tan, Metris’ten geçenler anlar! Bağımsız yayıncılığı ilke edinen bu yayınevi, sinema tarihi üzerine harika kitaplar çıkarmıştı. Bu arada, “Oyuncu, Tuncel Kurtiz”i. (1989) Elbette onu da Sinan Oza hazırlamıştı.
“Kentin üzerinde kara bir bulut:/ Askeri yönetim / Gece Sokağa Çıkma Yasağı / Başkent.
Çak: Bir sigara
…
Çak. / Sigara yok. / Saat ikiyi kim bilir kaç geçmekte / Ufukta İthaka.
Sonra / ne zaman / ne sıkıyönetim / ne de karabasanlar.”
Müthiş bir yaşam deneyimi Sinan Oza’nınki… Hem 12 Mart’ı hem 12 Eylül’ü kapsayan, Parti/Cephe geleneğini canlandırmaya çalışan.. Arada birinci sürgün ve Beyrut da eksik değil. Ve kitap tercümeleri: Marigella, Vietnam KP Tarihi’nden 100 yıllık Savaş, Brezilya’da Silahlı Mücadele. Avukat olmayı da başarır bu arada, devrimcilerin savunmasını üstlenir. Adı “Kızıl Avukat”a çıkar.
1994 yılında onun “Anarkaos” adlı şiir kitabını baskıya hazırlarken, çok sevmiştim şiirlerini, kapağa, Goya’nın savaşın dehşetini yansıtan bir resmini koymuştum. Ufukta yükselen savaş devi ve aşağıda atlarıyla, hayvanlarıyla kaçışan insan sürüsü…
“Sinan Oza’nın şiirleri zamana şerhler düşüyor. 80 sonrasının yaşama bıraktığı şiirsel izler…
Voznesenski’nin savaşın ve yıkımların kavurduğu bir ülkeyi anlatan şiiri ile poetik akrabalığı yansıtıyor” demişiz…
Daha genç yaşında Varlık’ta Japon Haiku’larından tercümeler yaptı. Son yıllarda Haiku tarzı şiire ağırlık verdi Sinan Oza…
“Anarkaos”daki şiirlerine geçtiği yerleri not etmiştim. Mamak 1980, Ankara Cihan Sokak, 1981, Mamak yine 1982, Ulus 1983, DAL 1983, Bodrum 1983, Lavrion 1984, Atina 1984, Santorini 1985, Korinthos 1985. Ve Stockholm günleri başlar Şubat 1986. Şimdi corona virüsün vurduğu Lidingö adasında 1987. Tabii Elleda’ya gidip gelmeler.
Ve 2013 yılında ikinci “Anarkaos” intifada eder:
“Neredeyse 30 yıl önce bir sirk gördüm, anarşist gençlerin kurduğu bir topluluktu, adı Anarkas, idi ben onu Anarkaos’a çevirdim… ütopya’nın tam tersi, bir tür distopya…”
Şimdi hepimiz corona günlerinde kendimizi biraz sirkte hissetmiyor muyuz?
By the way, Sinan Oza’nın Elencesi iyidir. Hatta benim 72 yazı, işkence tanıklığı “The Method”ı çevirdiğim Yunanlı tiyatrocu Korovessis ile ahbap olmuştur.
Geçende Mamak temerküz kampından söz ederken, onun Mamak tanıklığını atladım. Çok ayıp!
“En Uzun Eylül” (Amaç Yayıncılık 1989) ve “Karanlığın İzdüşümleri” (Bağımsız Kitaplar 2006) . 12 Eylül dönemine ilişkin olarak, Alime Mitap resimde, Sinan Oza da kitapta en iyi tanıklıklıklar arasında yer almışlardı. Amaç Yayıncılık 12 Eylül sonrası kurulan ilk sol yayınevlerinden biriydi.
“Duruşma” oyunu (Ar Y. 2013), geçmişten bu yana TC adaletinde pek değişen bir şey olmadığını sergileyen bir oyundur.
“Kızların Dünya Gezileri” (Ar Y. 2014) ise harika bir masal.
Ve elbette “Anti Şiir” (Ar Y., 2015)
Bir gazete basım proleteri olarak emekli oldu Sinan Oza. Ne onur verici bir veda çalışma hayatına.
“Şimdi dört gözle onun anılarını bekliyoruz” diye yazmışım 2020 yılında.
“Kitap çıktığında keyifle tüttürmez miyiz Havana purosunu!” diye devam etmişim.
*
Niyazi Dalyancı Paşabahçe’de toprağa verildi 27 Martta.
İhsan Doğan için Stockholm’de Dayanışma Derneğinde bir toplantı düzenlenecek.
Defnedilme töreni ise, 28 Nisan Cuma günü yapılacak.
Anıları bizimle yaşayacak.
- Vatansızlığı vatan eylemek 05 Aralık 2023 04:29
- Uzun mesafe koşucusuydu Osman 04 Kasım 2023 03:50
- Kitap yakmanın dayanılmaz ayıbı 02 Temmuz 2023 03:14
- İsveç’in de ATY’si var artık! 05 Mayıs 2023 04:14
- Dünya Anadil Günü vesilesiyle 09 Mart 2023 04:15
- Soykırımı tartışmak 19 Ocak 2023 03:19
- Mahmut Baksi anısına 14 Aralık 2022 04:32
- Kendi kutsalına bomba koyan 06 Aralık 2022 04:10
- Yorum yetmez! 28 Kasım 2022 04:00
- Kesişen yollar 15 Kasım 2022 04:16
- Seyfo ya da kılıçtan geçirilmek 08 Kasım 2022 04:10
- Böğürtlen Zamanı 25 Ekim 2022 04:00