Haydi, seçim çalışması için tüm güçleri seferber etmeye!

Fotoğraf: Evrensel
Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) teslim edilen milletvekili aday listeleri son halini alırken listelere yerellerde gösterilen tepkiler sürüyor.
Millet İttifakı bir yandan Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu öte yandan Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener üstünden çok koldan miting ve fiilen mitinge dönüşen etkinliklerine devam ediyor.
Cumhur İttifakı ise Erdoğan’dan başka sahaya çıkaracağı bir sözcüsü olmadığı için devletin “temel atma ve açılış törenleri”ni, Erdoğan’ın da kabul ettiği gibi “Seçim mitingine dönüştürerek” tek tüfek olarak yol alıyor.
Önceki gün Erdoğan ve yanında götürdüğü Cumhur İttifakı partilerinin genel başkanları Malatya’da, “1442 konut, 250 köy evi ve 47 dükkan için anahtar teslim töreni” yaptı. Ama anahtarı teslim edilen konutlar depremden sonra yapılmış imajı uyandırılsa da aslında 2020 ocak ayındaki Elazığ depremi sonrasında yapımına başlanmış konut ve dükkanlardı.
Cuma günü Cumhur İttifakı için sadece olmayan konut ve dükkanların trajikomik “anahtar teslim” günü değil, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ için de trajik bir gündü.
Daha iki gün önce Adalet Bakanlığını seçim bürosu gibi kullanıp “başarılı” bir toplantı yapan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Şanlıurfa Spor Salonu’nda yaptığı “Ben geldim” toplantısında sözcüğün gerçek anlamıyla “boş tribünlere” konuştu!
SEÇİM ÇALIŞMASININ MERKEZİNDE SEÇİM BİLDİRGESİ VAR!
Cuma günü aynı zamanda, Yeşil Sol Parti (YSP) listelerinden seçime katılan Emek Partisinin adaylarını tanıtım, seçim bildirgesi ve kadın bildirgesini açıklama günüydü.
Emek ve Özgürlük İttifakının ”Birlikte değiştireceğiz, birlikte kazanacağız” yaklaşımıyla ele alınan ve "Tek adam düzenine son! Halk kazanacak, emekçiler kazanacak", sloganlarıyla başlayan toplantıda ilk konuşmayı EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz yaptı.Emek ve Özgürlük İttifakının kuruluş amaçlarına dikkat çeken Akdeniz, Emek Partisinin seçim bildirgesinin bazı başlıklarına dikkat çekti.
Emek Partisinin Önceki Genel Başkanı Selma Gürkan ise EMEP’in kadın bildirgesini açıkladı.
Gerek bildirgeler gerekse milletvekili adaylarının konuşmaları dün gazetemizde ayrıntılı bir biçimde yer aldı.
Elbette adayların kim olduğu, hangi sınıfın temsilcisi, hangi mücadeleler içinden geçerek aday oldukları önemli ama bunlar kadar önemli olan diğer bir şey ise; bu bildirgelerde ifadesini bulan fikir ve taleplerin seçimin ortaya çıkardığı duyarlılık ortamında işçi sınıfı ve emekçiler arasında ne ölçüde yaygınlaştırıldığıdır. Çünkü seçim çalışmasının merkezinde “seçim bildirgesi” vardır.
Hiç kuşkusuz ki bu fikir ve taleplerin yaygınlaştırılması, bildirgelerde açıklandı diye kendiliğinden olmayacağı gibi “Bunları bir bildiri ile geniş çevrelere duyurduk”, diyerek yetinilemez. Tersine sosyal medyada, görsel ve yazılı medyada her imkanı en verimli biçimde kullanmak da gerekir.
EMEK VE ÖZGÜRLÜK İTTİFAKININ ÖNEMLİ BİR AVANTAJI VAR!
Emek ve Özgürlük İttifakının yazılı ve görsel medya imkanları, seçimde yarışacağı sermaye partilerinin ve ittifaklarının imkanlarıyla karşılaştırıldığında, elbette sermaye partileri çok avantajlıdır.
Ancak Emek ve Özgürlük İttifakı sermaye partilerinde olmayan bir avantaja sahiptir. Bu avantaj; işçi ve emekçilerle iş yerlerinde, sanayi havzalarında, hizmet alanlarında, emekçi semtlerinde, gençlerin, kadınların toplu olarak bulundukları her yerde emekçilerle doğrudan bağ kurarak bildirgedeki fikir ve talepleri yaygınlaştırmak için yüz yüze tartışma imkanıdır!
Dolayısıyla seçim bildirgelerinin hazırlanma ve ilan edilme amacına uygun olarak emekçiler arasında tartışmaya açmak, seçimde oy kullanırken tercihlerini Emek ve Özgürlük İttifakının çatı partisi Yeşil Sol Partiyi tercih etmeleri için ikna etmek üzere çalışmak seçim sürecinde üstünden atlanamayacak bir öneme sahiptir.
Evet seçime bir aydan az bir zaman kaldı. Normal zamanlara göre bu süre çok az gelebilir. Fakat süren ekonomik kriz ve depremin ortaya çıkardığı gerçeklerin tek adam yönetiminin ipliğini pazara çıkardığı göz önüne alındığında uzun bir zamandır. İktidarın üstünü örtmeye çalıştığı gerçekler artık çıplak gözle görülür hale getirmiştir. Bu yüzden de seçim bildirgeleriyle emekçilerin karşısına çıkacak Emek ve Özgürlük İttifakı partilerinin üyeleri ve bu ittifakın yanında tutum alarak çalışmaya katılmak isteyen emekçiler eskisi kadar çok soruya yanıt vermek zorunda kalmayacaklar. Ama bu talepleri elde etmek için nasıl bir mücadele verilmesi gerektiği konusunda çokça soruya yanıt vermek durumunda kalacaklardır.
HAYDİ, YÜZ YÜZE ÇALIŞMAYA, ALANLARA, SEÇİM ÇALIŞMASINA
Elbette seçim sonuçta şu ya da bu partiye, şu ya da bu cumhurbaşkanı adayına oy vermek olarak görünmektedir. Bu yüzden Emek ve Özgürlük İttifakında yer alan partiler için de yığınların çeşitli araçlarla ya da yüz yüze tartışmalarla Yeşil Sol Partiye oy vermeye ya da cumhurbaşkanlığı seçiminde Kılıçdaroğlu’na oy vermeye ikna edilmesi önemlidir. Ama aynı zamanda oy vermek sadece oy vermek değil, aynı zamanda halklarımız, işçiler ve emekçilerin taleplerinin elde edilmesi mücadelesinde “Taraf olmak” anlamına da gelmektedir. Özellikle de seçimden sonraki mücadele açısından bu “Taraf olma”nın anlaşılması ayrıca önemli olacaktır.
Seçim kampanyası kapsamında yapılacak basın açıklamaları, mitingler, salon toplantıları… gibi etkinliklerde emekçi yığınların taleplerinin ortaklığını anlamaları, mücadele edenlerin sadece kendileri olmadığını görmeleri motivasyonu artırıcı ve birleşmeyi teşvik edici bir rol oynar. Bu yüzden de yüz yüze çalışmanın yanında miting ve çeşitli kitlesel etkinlikleri ihmal etmemek gerekiyor.
Bu yıl, İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik Dayanışma ve Mücadele Günü olan 1 Mayıs’ın seçimden iki hafta kadar önceye denk gelmiş olması işçi sınıfı ve emekçiler için önemli bir fırsattır. Bu yüzden 1 Mayıs değerleri ve emek mücadelesinin talepleriyle seçim bildirgelerinde ifade edilen taleplerin önemli bir bölümüyle örtüşmesi 1 Mayıs çalışmalarıyla seçim çalışmaları arında bağ kurmayı kolaylaştırmakta, hatta teşvik edici olmaktadır.
Aday listeleri kesinleşip seçim bildirgeleri de ilan edildiğine göre önümüzdeki dört hafta, 14 Mayıs günü yapılacak seçimin, Emek ve Özgürlük İttifakı başta olmak üzere tek adam rejimine son vermek isteyen bütün odaklar için seferber olma günleridir.
Evrensel'i Takip Et