Dere ortasındaki at: BAL statüsü

Bölgesel Amatör Lig’de (BAL) sezon bitti, tartışmalar başladı.

Normalde tam tersi olması gerekirken, sezonun bitişiyle birlikte BAL statüsü hakkında homurdanmalar ve itirazlar duyulmaya başlandı. Üstelik kimler tarafından? Öncelikle, gruplarını lider bitiren kulüpler tarafından.

Onları ilgilendiren kısım şu: 14 gruptan oluşan Bölgesel Amatör Lig’de grup liderleri, play off oynayarak kendi aralarında bir elemeye tabi tutuluyor. Play off’lar sonrası 3. Lig’e yükselen kulüpler tespit edilecek, profesyonel liglere adım atacaklar. En son geçen yıl mart ve nisan aylarında bu köşede BAL statüsünün neden insafsızca olduğunu, futbolcu yetiştirmekten ve futbol ekolü oluşturmaktan ziyade kulüp öğütmeye dayalı tasarlandığını anlatmaya çalışmıştım. Neden?

Çünkü sezon bitmişti, statüyü tartışmanın tam zamanıydı. Fakat haliyle kimsenin umurunda değildi. Kümede kalan kalmış, düşen düşmüş, çıkan çıkmıştı. Gözler, bir sonraki sezondaydı.

Nitekim gene benzer bir tablo oldu, statü garabeti nedeniyle çok saçma tablolarla karşılaştık ve BAL’da son düdük daha tam manasıyla çalmadan kulüpler statüyü dillerine doladı. 26 hafta boyunca bu konu hakkında konuşmamış, fikir beyan etmemiş, ihtimalleri dile getirmemiş kulüpler; işin ucu kendilerine dokunup ufak da olsa fayda elde edebilecekleri an statüyü eleştirmeye başladılar.

Üstelik sadece “şampiyonluk” adayları değil, küme düşen bir kulüpten de eleştiri geldi.

BAL 5. Grup’ta mücadele eden ve il kontenjanı nedeniyle 10. sırada bitirdiği ligden Süper Amatör’e düşen başkent temsilcisi Kavaklıderespor upuzun bir bildiri yayımladı. Bildirinin “Asrın felaketini yaşıyoruz, BAL liginde küme düşme kalksın istiyoruz” başlığını taşıdığını söylemek dahi, içeriği hakkında yeterince fikir verecektir. Kavaklıderespor, yıllardır statüye itiraz eden kulüpler olduğunu vurgulayarak bildirisine başlıyor ve deprem bölgesine kol kanat gererek maddi ve manevi katkıda bulunan, deprem nedeniyle ertelenen ligler yüzünden haftada iki maç oynayarak futbolcuları telef olan kulüpleri ileri sürerek böyle bir şeyin dünya üzerinde örneğinin olmadığını vurgulayan Kavaklıderespor BAL’ın birçok kişinin ocağını söndürdüğünü söyleyerek küme düşmenin kaldırılmasını talep etti.

Depremi yaşadığımız günden bugüne iki ay geçti. Yaşanan felaketin üzerine oynatılan ligler için hiç kimse öncelikli olarak itiraz etmedi. Ne hikmetse herkes, liglerin bitmesini beklemiş. Bir grup şampiyonluk statüsüne, şimdilik bir kulüp ise küme düşmeye dair fikir beyan ediyor.

Ancak bir şeyi belirtmek gerek: Lider kulüpler tarafından statüye dair söylenenler doğru, kesinlikle katılıyorum. BAL statüsü ve yapısı tamamen gözden geçirilip, spora elverişli hale getirilmeli. Gel gelelim doğru zaman şimdi mi?

Dereyi geçerken atın değiştirilemeyeceği, sanırım bir tek ülkemizde kabul görmüyor. Yoksa bu kadar izansızlığın, başka izahı olamaz.