21 Nisan 2023 03:50

Ukrayna’dan Tayvan’a savaş planları

Yıkık binalar arasında bir Ukrayna bayrağı.

Fotoğraf: Metin Aktaş/AA

Paylaş

Görünürde sahada Ukraynalı komutanlar, Ukrayna ordusunu Rus ordusuna karşı sevk ve idare etse de, gerçekte komuta merkezinin Pentagon’da olduğu her geçen gün biraz daha netleşiyor.

Kısa bir süre önce Pentagon’dan sızan belgelerde bu durum net olarak görüldü. 21 yaşındaki bir asker tarafından sızdırıldığı tespit edilen “gizli” ve “çok gizli” damgalı belgelerde hem Rus ordusunun kayıpları ve iç tartışmalara yer veriliyor hem de Ukrayna ordusunu idare eden yabancı askerlerin sayısı veriliyor. Keza belgelerde ABD ve NATO’nun Ukrayna ordusunu nasıl “bahar taarruzu”na hazırladığı da yer alıyor.

Aslına bakarsanız savaştan önce başlamak üzere adım adım ABD tarafından hazırlanan ve devreye konulan “çok gizli” bir plan yok. Ukrayna üzerinden Rusya’ya karşı bir savaş çıkarıp, dünya çapındaki egemenliğini korumaya devam etmeye dair stratejik hedefi, politik olarak belirlendiği için, bunu hayata geçirmek için ordu ve istihbarat düzeyinde yapılanlar ancak “ayrıntı”dan ibaret kalabiliyor.

Toplamı açısından bakıldığında, ABD Ukrayna’daki savaşı şimdi bir üst aşamaya çıkarıyor. Rusya’ya savaş açma, Ukrayna’nın tümünün ele geçirilmesini engelleme, Avrupalı emperyalist ülkeleri arkasına dizme konusunda ABD’nin planları tutmuş görünüyor.

Artık Rusya’nın daha fazla ilerleme gücünü kendinde görmediğini bildiği için, şimdi Rusya’yı tuttuğu alanlardan çıkarma üzerine çalışılıyor. Ukrayna ordusu, karadan savaş için ABD ve müttefikleri tarafından alabildiğince donatılmış görünüyor.

Almanya, Leopard tanklarından sonra Patriot hava savunma sistemini de Ukrayna’ya ulaştırdı. Şimdi sıra, kara harekatına havadan destekleyecek savaş uçaklarının gönderilmesine geldi. Savaş uçaklarında “tank taktiği” izlenecek.

Önce SSCB yapımı savaş uçakları Ukrayna’ya gönderilecek. Nitekim, Almanya 20 yıl önce Polonya’ya sattığı beş MiG-29 savaş uçağının Kiev’e verilmesini onayladı. Polonya’nın elinde 30 adet MiG-29 bulunuyor. Öyle görünüyor ki, diğer Doğu Avrupa ülkeleri de ellerindeki SSCB yapımı savaş uçaklarını peyderpey gönderecekler. Sonra sıra modern uçaklara gelecek. MiG 29’u verenin F-15, F-16, F-35 başta olmak üzere diğer savaş uçaklarını da verecekleri sır değil. Bu arada Zelenskiy, ABD’ye F-15 ve F-16’ları gönderme çağrısında bulundu.

Halbuki, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Leopard 2 tanklarının gönderilmesinden sonra başlayan uçak tartışması sırasında, “O bizim kırmızı çizgimiz” demişti. Gerçi aynı Scholz, Leopard 2’ler için de “kırmızı çizgi” çekmiş, sonra da geri adım atmıştı.

Hava desteğini organize etmek üzere ABD liderliğinde 50 ülkenin savunma bakanı bugün Almanya’daki en önemli ABD askeri üssü olan Ramstein’de bir kez daha bir araya gelecekler. NATO liderliğindeki Batı ittifakının parçası olan dünyanın değişik ülkelerinden bakanların katılacağı bu toplantıdan önce Ukrayna Savunma Bakanı Denis Şmihal Pentagon’a giderek mevkidaşı Lloyd Austin ile görüştü.

ABD tarafından belirlenen “ihtiyaçlar listesi” Şmihal tarafından bugün müttefiklere iletilecek. Süddeutsche Zeitung’un yazdığına göre listenin başında 150-300 km menzilli roketler ve savaş uçakları var. “Tank koalisyonu”nun “savaş uçağı koalisyonu”na dönüşmesi hedefleniyor. Toplantı öncesinde sessizliğini koruyan Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius iki gün sonra Pentagon’a gidecek. Alman hava sistemi Iris-T SLM şu anda Kiev’i hava saldırılarına karşı koruyor.

Gelişmeler, Batılı emperyalistlerin gündeminde Ukrayna savaşını müzakereyle bitirme yerine, Rusya’yı yenilgiye uğratarak sonlandırma olduğunu gösteriyor. Bir yıl içinde olanlardan çıkarılan sonuç savaşı büyütmek olmuş.

Bu saldırgan politikaya karşı halklar ve ülkeler arasında barış talebi yükseliyor. Almanya’dan başlayarak birçok ülkede savaşa destek her geçen gün biraz daha azalıyor ve savaşın müzakere yoluyla bitirilmesi için çağrıların sayısı artıyor.

Çin ve Brezilya liderlerinin barış girişimleri devam ediyor. Ancak, henüz Batılı emperyalist ülkeler cephesinde müzakereye dair bir bölünme söz konusu değil. Tersine, Rusya’dan sonra Çin’i hedefe koyma planına hız verildi. Hafta başında Japonya’nın Karuizawa kentinde toplanan G7 dışişleri bakanları toplantısında Rusya’ya yönelik yaptırımlar sertleştirilirken, Çin bir kez daha hedefe konuldu.

Ukrayna ve Tayvan üzerindeki savaş planları, emperyalistler arası paylaşım mücadelesinin alabildiğince büyüdüğünü ve sertleştiğini gösteriyor. ABD’nin müttefikleriyle birlikte dünyaya hakim olma planları sürdükçe “büyük savaş” tehlikesi de maalesef sürmeye devam edecek.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa