28 Nisan 2023

Kurda istikrar illüzyonu

Fotoğraf: Vladimir Solomianyi/Unsplash

Uluslararası basın tarafından “Türkiye’nin kaderini belirleyecek seçim” olarak nitelendirilen 14 Mayıs seçimlerine doğru son düzlüğe girmiş durumdayız. Anketler arasında önemli farklar olmakla birlikte Kılıçdaroğlu’nun daha avantajlı göründüğü ancak ilk turda ipi göğüslemesinin pek de kolay olmadığı görülüyor. Meclisteki koltuk dağılımı ise çok daha büyük bir belirsizlik sunuyor. Görünen o ki hiçbir ittifak tek başına çoğunluk yakalayamayacak. Emek ve Özgürlük İttifakı kilit rol oynayacak.

Mevcut senaryolar kuşkusuz ekonomiye dönük beklentiler açısından da büyük önem taşıyor. Zira ülke uzunca bir süredir soluğunu tutmuş seçimi bekliyor. Tüketiciden yatırımcıya, işverenden iş arayana hemen herkesin ağzından aynı söz çıkıyor “Hele bir seçim geçsin de”.

Yılın ilk üç çeyreğinde bütçe dengesi 250 milyar TL açık verdi, geçtiğimiz yılın aynı döneminde 30 milyar TL fazla vermişti. Cari açık ise ilk çeyrek itibarıyla geçtiğimiz yıla göre yüzde 140 oranında artarak 18 milyar dolar seviyesine ulaştı. Aynı dönemde resmi rezervler de 7.7 milyar dolar civarında azaldı. Seçime giden süreçte bu görünümün olumlu yönde değişmesi mümkün görünmüyor.

Hal böyle iken, TL varlıkların cazibesi azalırken kurda yukarı yönlü sert bir hareket yaşanması gerekir. Ancak televizyon ekranlarınızın sağ alt tarafında takip ettiğiniz döviz kurunda bu hareketi gözlemlemiyorsunuz. Uzun süre “dost ülkelerden” aktarılan fonlarla kuru baskılamayı deneyen hükümet son dönemde serbest piyasa ile bankalararası piyasadaki kur farkının giderek açıldığı ikili kur sistemi ile kurda istikrar illüzyonu yaratıyor. Bankaların kur alış-satış kotasyonları arasındaki makas ise Merkez Bankasının telkiniyle yüzde 5’e ulaşmış durumda. Hal böyle olunca başta ihracatçılar olmak üzere vatandaş döviz işlemleri için Kapalıçarşı’ya hücum ediyor. Çarşamba günü Kapalıçarşı’da nakit döviz bulunamadığı haberleri geçmekteydi.

Kur makasının açılması TL’den kaçmak isteyen tasarruf sahiplerinin işini zorlaştırarak KKM’ye dönük talebi de tetikliyor. Yılbaşından itibaren yüzde 35 dolayında artan KKM mevduat büyüklüğü 1.9 milyar dolara ulaştı. Merkez Bankası kuru ile serbest piyasa kuru arasındaki fark nedeniyle vadesi sona eren KKM sahipleri de dövize dönmeleri halinde karşılaşacakları yüzde 5 zarardan kaçınmak için (kur makasının ileride kapanacağı beklentisiyle) hesap yenilemeyi tercih ediyor.

Öte yandan kur makasının açılması nedeniyle piyasadaki istikrarsızlık günden güne derinleşiyor. Gelirinin yüzde 40’ını bankalara bozdurmak zorunda olan ihracatçılara hükümet açıklanan fiyatın yüzde 2 üzerinde bozdurma ayrıcalığı tanımıştı. Ancak kur makası yüzde 5’lere tırmanınca bu mekanizmanın cazibesi kalmadı. Özellikle ithal girdi ağırlıklı ürün ihraç eden sektörlerde mağduriyet büyüyor. İthalatçı sektörlerde ise dövizle işlem yasağı nedeniyle mevcut kur düzeyinden TL üzerinden yapılan sözleşmelerin büyüyen kur makası nedeniyle önemli ölçüde işlevsiz kaldığı bildiriliyor.

Ekonomide günden güne biriken sorunlar seçimin ardından iktidara kim gelirse gelsin ortaya zorlu bir tablo çıkaracak, buna şüphe yok. İktidar senaryolarını ve muhtemel ekonomik sonuçlarını önümüzdeki günlerde daha ayrıntılı değerlendireceğiz.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et