1 Mayıs 2023

Sınıfın talepleriyle; haydi 1 Mayıs’tan 14 Mayıs’a ve sonrasında mücadeleye!

Fotoğraf: Eda Aktaş/Evrensel

Bugün 1 Mayıs!

Bugün İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü!

Bugün dünyanın her ülkesinde işçiler, sermaye ve iktidarlarına karşı taleplerini haykıracak. İşçiler, taleplerini haykırmakla da kalmayacak sınıfsız, sömürüsüz, barış içinde bir insanlık dünyasını kurma azminin ifadesi olan sloganları haykırıp bu umut ve özlemlerini yansıtan pankartlar taşıyacaklar.

Dünyanın bütün işçilerine, emekten yana güçlerine ve geleceğini işçi sınıfının geleceği ile birleştiren herkese 1 Mayıs kutlu olsun!

2. Enternasyonal tarafından 1889’da, 1 Mayıs’ın İşçi Sınıfının Uluslararası Mücadele Günü olarak ilan edilmesinden beri (133 yıldan beri) her yıl 1 Mayıs günü, bütün dünyada işçi sendikaları ve emek güçleri tarafından kutlanmaktadır.

Tarihsel süreç içinde 1 Mayıs; bir yandan işçi sınıfının, ülkelerindeki ulusal çaptaki acil taleplerinin öte yandan da sınıfın uluslararası çaptaki taleplerinin gündeme geldiği mücadele günü olarak kutlanmaktadır.

Uzun yıllardan beri gelişmiş kapitalist ülkelerde 1 Mayıslar, özellikle de sendikaların rutinleşmiş “resmi geçit”leriyle kutlanıyordu!

Ama bu yıl bu durum değişecek görünüyor. Çünkü bu yıl pandeminin yükünü işçi sınıfı ve emekçilere fatura etmek isteyen uluslararası sermaye güçleri ve iktidarlarının girişimlerine karşı kapitalizmin ana ülkeleri Fransa ve İngiltere başta olmak üzere başlıca kapitalist ülkelerde önceki yıllara göre sınıfsal taleplerin daha çok öne çıktığı, işçilerin kitleler halinde 1 Mayıs bayrağı altında toplanarak alanlara çıkıp taleplerini haykırdığı bir 1 Mayıs olacak.

Nitekim; İngiltere’de son bir yıl içinde milyonlarca işçi başta ücret artışı olmak üzere, iş koşullarının iyileştirilmesi, iş güvencesi ve daha iyi koşullarda emeklilik… gibi taleplerle greve çıkmıştır. İngiltere’de 1 Mayıs 2023’e 500 bin öğretmen, 300 bin hemşire ve 130 bin kamu işçisi grevle girdi! Grevin 1 Mayıs alanlarına nasıl yansıyacağını da bugün görmüş olacağız.

Fransa’da yılın başından beri Makron iktidarının emeklilik yaşını 62’den 64’e yükseltmesine karşı verilen mücadelede Paris başta olmak üzere başlıca kentlerde sokakları dolduran işçiler, emekçiler, öğrenciler, 2023 1 Mayıs’ını “ayaklanma günü” ilan etmiş bulunuyor. Ki bunun 1 Mayıs günü için anlamı başlıca kentlerde milyonların Fransa’yı emeğin rengine boyayacağıdır!

OLUMSUZLUKLARA VE SENDİKAL BÜROKRASİYE RAĞMEN HAYDİ ALANLARA!

Ülkemiz işçileri ve emekçileri ise bu yıl 1 Mayıs’ı “İnsanca yaşayacak bir ücret ve insanca çalışma koşulları” talepleri başta olmak üzere acil taleplerin daha yakıcı hale geldiği koşullarda kutlayacaktır.

Ancak en büyük işçi sendikaları konfederasyonu Türk-İş yönetiminin 1 Mayıs’ı sadece Adana’da yapacağı bir mitingle kutlayacağını ilan etmesi, Hak-İş’in ise depremi bahane ederek 1 Mayıs’ı sembolik bir törenle geçiştireceğini açıklaması sendikal bürokrasinin bu 1 Mayıs’ta da kendisine yakışanı yapacağını göstermektedir.

Öte yandan 6 Şubat günü meydana gelen depremlerin yarattığı büyük yıkımın yol açtığı acı ve matem havasının 1 Mayıs’ın marşlarla, şarkılarla, sloganlarla beslenen coşkusunun harekete geçirici etkisini zayıflattığı da bir gerçektir.

Ama DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve TDB’nin ortak girişimleriyle 1 Mayıs’ı ülke sathında kutlamak için harekete geçmiş olmaları elbette ki son derece değerlidir. Türk-İş yönetiminin “Adana’da tek 1 Mayıs” kararına karşın Türk-İş üyesi bazı sendikaların ve yerellerde Türk-İş’e bağlı sendikaların pek çok şubesinin ortak kutlamalara katılacaklarını açıklamaları önemlidir.

Nitekim, gazetemizde son günlerde çıkan haberlerden anlıyoruz ki DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve TDB’nin girişimlerinin yanı sıra yerellerdeki sendikal platformlar, ileri işçiler, mücadeleci sendikacılar, her konfederasyondan sendika şubelerinin de girişimleriyle bu yıl ülkemizde 1 Mayıs’ın yaygın ve kitlesel bir biçimde kutlanacağı görülmektedir.

HAYDİ 1 MAYIS DEĞERLERİYLE MÜCADELEYE!

2023 1 Mayıs’ının ülkemizdeki bir özelliği de ülke tarihinin en önemli seçiminin iki hafta öncesine denk gelmiş olmasıdır.

Bu yüzden de işçilerin, emekçilerin pankartlarında, sloganlarında ifade edilen taleplerin 1 Mayıs alanlarında ve pankartlarda kalmayarak, seçimin yarattığı duyarlılıktan yararlanarak;

  • “İnsanca yaşanacak bir ücret ve insanca çalışma koşulları”ndan iş güvencesine, sendikalaşmanın önündeki engellerin kaldırılmasından grev hakkına getirilmiş olan sınırların kaldırılmasına, sendikalarda işkolu barajının kaldırılmasından iş yerinde yetkinin referandumla belirlenmesine, “lokavt”ın kaldırılmasından TİS Yasası’nın demokratikleştirilmesine, asgari ücretin belirlenmesinde asgari ücretli işçilerin grev hakkıyla da donatılarak taraf olmalarının sağlanmasından işçilerin grev hakkının tanınmasına ve adil bir vergi düzeni oluşturulmasına… işçilerin acil taleplerinin,
  • Sınıfın birliğinin şartı olan milliyetçilik, din-mezhep ayırımcılığına, militarizme karşı tutum alma ve göçmen sorununun işçi sınıfı enternasyonalizmi çerçevesinde çözülmesinin,
  • Savaş araçlarının üretimini kutsallaştıran burjuva ittifaklara karşı, barış ve işçilerin kardeşliğini esas alan bir barış politikasının savunulmasının,
  • Laik ve demokratik bir Türkiye mücadelesinde, işçi sınıfına düşen rolü oynayabilmesi için ileri işçiler ve mücadeleci sendikacıların daha fazla inisiyatif alarak 1 Mayıs etrafında öne çıkan taleplerin seçimlerde olduğu gibi seçimden sonra da ülke gündeminde tutulması ve bu talepler etrafındaki mücadelenin sermaye parti ve ittifaklarına karşı bir seçenek olarak ortaya konmasının, önceki yıllara göre daha bir önem kazandığı görülmektedir.

Öyleyse; taleplerimizle;

Haydi 1 Mayıs alanlarına!

Haydi 14 Mayıs’ta seçime!

Haydi seçim sonrasında da sermaye partileri ve ittifaklarının Türkiye’sine karşı işçi sınıfı ve halkın seçeneği için mücadeleye!

YAŞASIN 1 MAYIS!

Evrensel'i Takip Et