Bedel
Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel
Sizler bu yazıyı belki 1 Mayıs sabahı alana giderken yolda okuyacaksınız. Sonra alanda buluşacağız, birlikte “Emek bizim, gelecek bizim” diye sesleneceğiz birbirimize. Selam verip, selam alacağız yol boyu, alanda birbirimizden güç devşireceğiz. Yaprak döken yanımızdan saracağız birbirimizi, bahar bahçe kılmak için dört bir yanı.
Diyarbakır’daydık son birkaç gün. Türk Tabipleri Birliğinin Mahmut Abi’si, Mahmut Ortakaya’ya, kadim bir coğrafyadan süzülen bilgeliğini bunca yıldır bizlerle de paylaştığı için şükranlarımızı sunmak üzere Diyarbakır Tabip Odasının düzenlediği etkinlikte Sevgili Veysi Ülgen’in çektiği belgeseli izledik, Sevgili Özkan Özdemir’in kitap hazırlığında biriktirdiklerini dinledik. Mahmut Abi’mizin ağzından, çok bedel ödenmiş bir coğrafyada Yeşilyurt köylülerine yedirilen dışkının nasıl ince bir ironiyle el yıkama alışkanlığı kazandırma girişimlerine ket vurma eleştirisiyle dile geldiğini de duyduk yıllardan sonra bir kez daha.
Bedel deyince, Diyarbakır’a varışımızdan iki gün önce birkaç itirafçı, gizli tanık ya da yıllardır ifade ettiğim gibi yalancı tanık beyanlarıyla yüzlerce insanın, adı içi boş tüm dosyalarda olduğu için gizlilik kararı da verilerek gözaltına alındığı bir sabaha uyandığımızı hatırlatmakta yarar var. Gazeteciler, avukatlar, sivil toplum ve emek meslek örgütlerinin emek verenlerinin dahil edildiği bu ihbar listelerinde adı geçenlerin grup grup ev baskınlarıyla karşı karşıya kalacağını, seçime kadar yapılacak çalışmaları da kesintiye uğratmak için ellerinden geleni yapacakları anlaşılıyor. Adliyenin önünde bekleyenlerle buluşma olanağımız oldu toplantı tarihimiz denk düşünce, yapılan açıklamaya da katılabildik böylece.
Her ne kadar Türk Tabipleri Birliği içinde birlikte çalışmış olma şansı bulsak, Mahmut Abi’den yıllarca bu incelikli eleştirel söz kurma konusunda ders almış olsak da maalesef kendisi kadar zarif ve incelikli ifade edebilme becerisi kazandığımı söyleyemeyeceğim. O nedenle bu yalancı tanıklarla hazırlanan boş dosyaları ve tetikçi Sulh Ceza Mahkemelerini dümdüz söyleyiveriyorum, abim beni affetsin. İşte bunun için bu derslere daha uzun zaman ihtiyaç duyduğumuzu da kendisine hatırlatmış olayım.
Bu Diyarbakır yolculuğunda dikkatimi çeken bir gözlemimi de paylaşmak isterim sizlerle. AKP’nin siyaset yapma biçiminin yaptıklarını muhalefete yansıtma ve hakikat bükücülük üzerinden kurulduğunu, son zamanlarda seçime giderken, “terör” suçlamalarının daha bir yoğunlaştığı koşullarda bu gözlemin çarpıcı bir yönü var. Hem Diyarbakır uçuşunda yolcu özellikleri hem de indiğimde alanda daha açık görebildiğim kadarıyla ortada görülen insanların tarzı önce bende acaba Diyarbakır’a değil de IŞİD’in elinde tuttuğu bir havaalanına mı indim kuşkusu oluşturdu. Seçim öncesi Diyarbakır’a böyle IŞİD militanı izlenimi yaratan bir uçak dolusu insanın gelmesi muhalefete karşı yürüttükleri propagandanın ters yüz edilmiş haliyle mi karşı karşıyayız diye düşünmeme yol açtı. Hepimizin yüreğini dağlayan onca patlamada yüzlerce insanı yitirdiğimiz 7 Haziran seçim süreci ve sonrasının kaygısını yaşamayan yoktur sanırım. Bu gözlem bir kez daha o kaygıyı su yüzüne çıkardı.
Evimde cephanelik bulunduğu yalanını o “kutsal” saydıkları devletin savcısının ve kolluk görevlilerinin katkısı ile yayanların asıl cephaneliklere sahip olduğunu, Sevgili Eren Keskin’in Koşuyolu Parkı’ndaki açıklamada söylediği gibi bizim silahlı insanlar olmadığımızı, ancak hem bireysel silahlanmadaki artış hem de kayıp silahlar konusunun kimlerin silahlı olduğunu gösterdiğini de unutmayalım.
Kimsenin bedel ödemek zorunda bırakılmadığı günlerimiz olsun, emek bizim, söz bizim, gelecek de bizim olsun!
- İnadına tanıklık 05 Aralık 2024 04:41
- Çetelere bütçe 21 Kasım 2024 04:59
- Büyümeden annen sana, ölüm alacak 14 Kasım 2024 04:42
- Bu zamanda hekim olmak 07 Kasım 2024 04:43
- İnsan hakları mücadelesine devam 31 Ekim 2024 04:43
- Çeteler kol geziyor 24 Ekim 2024 04:43
- Kimi, niye aşağılıyoruz? 17 Ekim 2024 04:34
- Şiir yazmanın sorumluluğu 03 Ekim 2024 04:43
- Siyah çöp torbasına atılan insanlığımız 26 Eylül 2024 04:45
- Sistematik işkence 19 Eylül 2024 04:41
- Narin bir çocuk 12 Eylül 2024 04:43
- Savaş hesabı 05 Eylül 2024 05:26