90'ların rekabeti dönerken: Broadway hayali
Fotoğraf: Jean-Baptiste Bellet/Wikimedia Commons CC BY 2.0
Ne zaman modern NBA’in nimetlerinden sıkılsam, “gerici” bir nostalji hevesiyle ‘90’lara sarılırım. Basketbolu öğrenirken izlediğim, hayran olduğum ligin sert, kavgacı, bugüne göre çok daha yavaş, Avrupa’ya göre çok daha hızlı ve gösterişli atmosferini yeniden yaşamak iyi hissettirir. Sokakta, herkesin oynayabildiği oyuna daha yakın; hücum süresinin 5. saniyesinde logodan üçlük atmanın aklı havada serserilere has bir delilik nişanesi olduğu bir oyundur bu, daha tanıdıktır.
Benzer duygulara sahip olanlar varsa hasret gidermenin en kolay yolu ‘90’ların -tercihen Doğu Konferansı’ndan- unutulmaz play-off serilerinden rastgele bir maçı Youtube’dan açıp izlemek… Bulls-Knicks, Knicks-Pacers, Heat-Knicks, Bulls-Pacers… 7. maçın son topuna kadar uzayan, şutörlerin bugüne kıyasla çok daha beceriksiz olduğu, oyunun çok daha dar bir alanda, daha temaslı ve sert oynandığı, sırtı dönük hücumun ve ayak oyunlarının bir skorerin repertuvarının olmazsa olmazları olduğu o seriler…
Geçen yıl Chris Herring, ‘90’ları böyle hatırlayıp sevenler için muazzam bir Knicks kroniği çıkardı: “Blood in the Garden”. ‘80’lerin NBA’e ve New York’a miras bıraktıklarının ardından Knicks’in Pat Riley’i takımın başına getirerek geçirdiği değişim, kısa süreli Don Nelson macerası ve sonrasında Riley’nin yardımcısı Jeff Van Gundy ile yeniden ‘90’ların ruhuna dönüş… Riley’nin Knicks’e “ihaneti” ve “yeteneklerini” güney sahillerine, Miami Heat’e taşımasıyla tohumları atılan Knicks-Heat rekabeti…
Knicks 2000’lerin başından beri ortalıkta olmadığı için unutulan bu rekabet, siz bu yazıyı okuduğunuz sırada resmen geri dönmüş olacak. Normal sezonu yıllar sonra taraftarlarını memnun eden bir performans sergileyerek Doğu 5.’si olarak tamamlayan Knicks, ilk turda kağıt üzerinde daha yetenekli görünen Cleveland Cavaliers’ı 4-1’le geride bıraktı. Koç Tom Thibodeau’nün başarı parolası, Riley’nin yerleştirdiği ve ‘90’lar boyunca Knicks’i zirvede tutan parolayla aynı: Savunma, disiplin, ribaundlar…
1995’te Heat’in başına koç ve başkan olarak, o dönem için akıl almaz bir kontrat ve yetkiyle gelen (14 maddelik meşhur talepler listesinde 10 yıllığına 50 milyon dolarlık sözleşmenin yanı sıra takım hisselerinin %10’una sahip olması da vardı) Riley, 78 yaşında hâlâ takımın başkanı. Bu dönemde Heat’e 3 şampiyonluk kazandırdı ve organizasyonu ligin en saygın yapılarından biri hâline getirdi. NBA’de onlarınkinden çok daha yetenekli kadrolar var ama Erik Spoelstra önderliğinde 2020’de final, geçen yıl konferans finali oynadılar. Bu sezon Play-Off’a 8. sıradan girip şampiyonluğun en büyük favorisi Milwaukee Bucks’ı, -Giannis’in sakatlığının da etkisiyle- elemeyi başardılar. Knicks karşısında ise Tyler Herro ve Victor Oladipo’nun da yokluğunda işleri zor olacak. Bu 2 isim de yokken Heat’in topla yaratma konusunda Butler’a bağımlılığı artmış durumda. Knicks ev sahibi avantajının yanında, zaten güçlü olan savunmasını, Bucks karşısında destan yazan Jimmy Butler’a yoğunlaştırma lüksüne sahip. Julius Randle ve Jalen Brunson’ın öncülüğünde bir hücum takımı olarak da hiç fena değiller. Kısacası Knicks çok daha avantajlı bir şekilde seriye başlıyor ve bu serinin, ‘90’lardaki kadar rekabetçi olmama şansı yüksek. Ancak yine de New York basketbolu yıllar sonra kıpırdanmışken belki de bu rekabetin yeniden hareketleneceği bir gelecek için umutlu olabiliriz.
1991’de Riley, Knicks’le sözleşme imzalarken takımdan ayrılmak isteyen Patrick Ewing’i “Gözlerini kapat ve Broadway’deki şampiyonluk törenini düşün. Bunun, sen ve New York için ne anlam ifade edeceğini düşün” sözleriyle ikna etmeye çalışmıştı. Knicks’in son şampiyonluğunun üzerinden tam 50 yıl, o serinin MVP’si, 1970 ve ’73 şampiyonu takımın unutulmaz lideri Willis Reed’in ölümünün üzerinden ise sadece 40 gün geçti. Bakalım, şampiyonluğun hiç olmadığı kadar ortada olduğu, favorilerin kırılgan gözüktüğü böylesi bir sezonda Knicks dünyayı şaşırtmayı başarabilecek mi…
- 100 yıl arayla Paris’te iki olimpik dönüm noktası 26 Temmuz 2024 05:27
- Papara baskını ve marka değeri 19 Mart 2024 04:10
- Bozacılar ve şıracılar 12 Mart 2024 04:46
- Beşiktaş'a cüret gerek 05 Mart 2024 04:42
- "Dünümüzü getirin, yarınımızı verelim" 27 Şubat 2024 04:15
- Geriden oyun kurmayı, yarım alanlara sızmayı atla, göğe bakalım 20 Şubat 2024 04:50
- "En eski spor arkadaşları"nın 2024 model çekişmesi 13 Şubat 2024 04:21
- Gerçeğin yumruğu: İşte Türk futbolu bu! 13 Aralık 2023 04:56
- Çalınmış ülke, bölünmüş spor: Filistin 23 Ekim 2023 04:36
- City Football Group-Başakşehir flörtü 09 Ekim 2023 04:00
- Süper Lig, süper sömürü 02 Ekim 2023 04:30
- 'Voleybol Ülkesi' miyiz? 25 Eylül 2023 04:25