02 Mayıs 2023 04:25

Kılıçdaroğlu İzmir’de sahnedeydi

Millet İttifakının İzmir mitingi

Fotoğraf: CHP

Paylaş

Millet İttifakı seçime iki hafta kala İzmir’deydi. Şimdiye kadar hiç hepsi birlikte halkın önüne çıkmayan ittifak liderlerini, pazar günü bir milyon civarında İzmirli canlı, milyonlarca kişiyse ekranlardan izleme imkanı buldu.

Bir İzmirli olarak böyle kalabalık bir İzmir mitingine tanık olmadığımı söyleyebilirim. Bir Halk TV yorumcusu metrekareye dört kişi hesabıyla mitingde 1,5 milyon kişi göründüğünü söyledi. Rakam belki abartılı ama alandaki kalabalığı ekranlardan görmemek olanaksızdı.

Bu şundan önemli: Önceki gün aynı alandaki Cumhur İttifakı mitingiyle karşılaştırıldığında arada en az birkaç misli fark var. Erdoğan’ın İzmir mitingi olsa olsa aynı pazar günü Yeşil Sol Partinin adı miting bile takılmayıp İstanbul’un sadece bir ilçesinden katılımla düzenlenen “Bağcılar buluşması” kadardı. Öyle ki AKP yandaşları Photoshop’la ekleme yaparak miting görüntülerini öyle servis etmişlerdi. Fazlasıyla belliydi!

Ve bir fark daha: Millet İttifakı mitinginde alanda toplananları bıktırırcasına tam 9 kişi konuştu. Hele Davutoğlu uzattıkça uzattı. İlginçti, bazı konuşmalar fazla coşkulu dinlenmese bile, kimse miting bitmeden alandan ayrılmadı. Tamam, CHP İzmir’de birinci parti ve mitingi beş parti ile birlikte düzenledi. Ancak AKP de bir o kadar parti ile birlikte seçime giriyor ve İzmir’de az oyu yoktu. Mitinginin milletçilerin 3 ya da 4’te biri olması bir yana, henüz Erdoğan konuşurken alandan kitlesel ayrılmalar oluyordu.

CHP/millet mitinginin olduğu pazar akşamı, Milyon Ali A Haber’deydi. “Seçimi kazandık” havasında değildi sadece, açık açık “Kazanıyoruz” demelerdeydi! İzmir Belediyesini de alacaklarmış! Gerçeklere gözlerini kapatmış gibiydiler. Büyük bir utanmazlıkla AKP İzmir mitinginin kalabalığı propaganda edildi TV programında. Yalana sarılmaktan başka çareleri kalmadığı anlaşılıyordu: Milletçiler “FETÖ ve PKK’yi savunuyor”muş! Bir diğer utanmazlık, AKP ve ittifakı gelmiş geçmiş en açık “menfaat birlikleri” iken beyimizin bu sıfatı pişkinlikle başkaları için kullanmasıydı! Ve “Oy namus demek”miş ve “AKP seçim güvenliğine hiç halel getirmemiş”miş! Ama görüntüyü bile kurtaramadılar; Milyon Ali’yle ana-oğul Barlaslar ve TV haber koordinatörünün yüzünden düşen bin parçaydı. Dokunsalar ağlayacak gibiydiler.

CHP’yi ve Millet İttifakını desteklemediğimizi bilen bilir. Neden yazdık bunları?

Seçimdir bu, sürprizlere açıktır. Takke düşüp kel görününceye kadar kesin bir şey söylenemez. Takke sandıkların açılması, görünecek kel ise sayılacak oylardır. Sonuç öyle belli olacak. Şimdiden ancak öngörülerde bulunulabilir. Bu ve benzeri mitinglerle anketler her şey değildir, sadece belirli veriler sağlayabilir. Bu ve başka bazı verilerden hareketle oluşan bizim öngörümüz, karakola gitmezse, AKP’nin net olarak seçimi kaybettiği yolunda. AKP, ortaklarıyla birlikte, hile-hurda, ne varsa, elinden geleni ardına koymayarak başkanlık seçimini 2. tura bırakabilme telaşında. Sandıktan cumhurbaşkanlığında ilk sırada, parlamento seçimindeyse ittifakıyla çoğunluğu kazanarak çıkması büyük sürpriz olur. İnce deniyor, ancak Emek ve Özgürlük İttifakının açık desteğini de arkasına alarak başkanlık gemisinin yelkenlerini rüzgarla dolduran Kılıçdaroğlu’nun başkanlığının 2. tura kalması bile sürpriz olacaktır.

Mitinge dönersek, Kılıçdaroğlu dahil, hemen tüm konuşmacıların ortak vurgusu, çağrı yaptıkları “Halkla birlikte yapmak”, “Birlikte kurmak” oldu. “Otoriter rejimi birlikte gönderecekler”, “Demokrasiyi birlikte kuracaklar”dı. Egemenliği halka değil, millete verseler ve “Millet kayıtsız şartsız egemen olacak” deseler de ayrıntıda boğulmazsak, iyiydi. Lakin herkes ve özellikle “Bay Kemal”, “sana söz” diye başlayarak, ardından, her şeyi ama her şeyi “Yapacağım”, “Edeceğim” diye sürdürdü. Bu, burjuva siyasetinin temel çelişkisidir: Vadeder. Siyasetçi, özellikle lider yapacaktır. “Birlikte yapılacağı” söylenen halkın görevi, sandığa gidip oyunu atmaktır. Hepsi o. Gerisini burjuva siyasetçi halledecektir. Huzuru da o getirecektir, demokrasiyi de! “Hiç kimse endişe etmesin” (Bay Kemal’in en çok yinelediği tümce)! Ve öyle vaatler verildi ki ancak “Allah utandırmasın” denebilir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa