5 Mayıs 2023

MEB ve YÖK: Teoriyi, okul ve üniversiteleri yok etme taburları

İstanbul Üniversitesi | Fotoğraf: DHA

Teori nedir, okul ve üniversite nedir, azıcık olanı da nasıl yok edilir, iyinin kötünün semptomları yolları nelerdir, yapılanlar ne anlama geliyor?

İşgal çok kötü aşağılık bir durum. Beyinlerin bedenlerin işgali, taciz tecavüz alıkoyma, özgürlüğünden mahrum etme, haneye tecavüz, çevreye başka topraklara tecavüz, tüm bunlar insanlık dışı şeyler, BM belirlenimlerinde de, azıcık hukuk yasa bilir tüm toplumlarda da ağır suçlar.

İşgalden daha kötüsü, şiddetin daha ağırı işkence (Bunun seyreltilmiş biçimi yıldırma/ mobbing).

İşkencenin daha da ötesi ise yok etmedir, birdenbire olanı mı uzun bir zamana yayılarak yapılanı mı daha ahlaksızca, onun derecelendirmesine gerek yok. Yok etme, öldürme, en ağırıdır.

Bir canlı nasıl yok edilir? Vurur keserseniz, bir yok etmedir. Bunun en çaktırmadan ama çok stratejik yapılanı yavaş yavaş onun direncini kırarak, varlık şartlarını ortadan kaldırarak, açlığa yokluğa mahkum ederek, hatta canlı bedenini tutup (Kölecilikte, çocuk ticaretinde, kadın ticaretinde olduğu gibi) aklını bilincini iradesini ele geçirerek yok edersiniz, bunlar bir insanı, kurumu veya kültürü yok etmenin en alçakça formlarını oluşturur.

Bir insan veya topluluğun teori öğrenmesi ve oluşturmasını, özgürlüğünü yok ederseniz onları yok etmiş olursunuz.

Avrupalıların Amerikan yerlilerine, Afrika yerlilerine, Okyanusya- Avustralya yerlilerine reva gördüğü, daha doğrusu yaptığı buydu. Alman Naziliği bile bundan bir derece daha beride kalır, Nazilerin Nazilik fikrini nereden edindiği sorulursa, bunun kök kültürü/modeli kölecilik, sömürgecilik, emperyalizmdir.

EĞİTMEYEN, ÖZGÜRLEŞTİRMEYEN ÖĞRETİM MODELİ MÜMKÜN MÜ? OKULLARI ÜNİVERSİTELERİ ELE GEÇİRME EVRESİ GAZALİ İLE, 12 EYLÜL’DE ÇOKTAN GEÇİLMİŞTİ

Ders programı ve müfredat değişiklikleri okulları üniversiteleri ele geçirme aşamasıydı.

Özgürlükçü, bilimsel nitelikli eğitime karşı, daha açıkçası hürriyet ve bilime karşı irade ve aklı ele geçirme yolları arayışı belki de toplumların/ kültürlerin oluşumu ile birlikte olan paradoksal bir durumdu. Ortak yol alabilmek, ortak yaşam aynı zamanda ortaklığı zorlayan ögelerin örselenmesi, törpülenmesi anlamına geliyor.

Türkiye özelinde okul ve üniversiteleri konuşursak, her ne olursa olsun zihinsel ve bedensel becerilerin geliştirilmesi; insanın az veya çok aynı zamanda kendini gerçekleştirmesi, özgürleşmesi durumunu da artırıyor. Köy enstitüleri de olgunlaşma enstitüleri de yükseköğretim de az ya da çok iradenin aklın düşüncenin olgunlaşmasına yol açtığından bozmak gerekiyordu.

Eğitim ile öğretim farklı şeyler. Eğitimde insan özgürlüğüne karşı, insan gelişimine karşı etkinlikler, ahlaksızca şeyler yapamazsınız. Ama öğretim iyi olabileceği gibi kötü şeylerin de yapılmasını içerir. Eğitimin idesi olumludur ama öğretimde sadece bir grubun diğerine veya yeni kuşaklara transferi öğretim kavramı için yeterlidir, kötülük de öğretimin parçasıdır.

Eğitmeyen öğretim, özgürleştirmeyen öğretim mümkün mü, bunun örgünü ve yaygınını oluşturmak mümkün mü, tiranlar, efendiler, hiyerarşik toplumlar insanlığın toplumsallaşmaya başladığı hemen ilk başlardan itibaren bunu arıyordu, en üst formu skolastik ve medreselerdir.

Eğitici ve özgürleştirici yanı kırılmış, özgürleştirmeyen bir okul ve yükseköğretim kurumu oluşturulabilir mi diye arayış, MEDRESELERDE sağlanmaya çalışıldı. GAZALİ bunun baş ideoluğudur, baş hocasıdır. Gazali ve medreseler bunun bir modelidir ama onlar bile zaman zaman fazla geliyor, çoğu zaman da bir işe yaramıyor, boşa gitmiş oluyor.

Medreseler (güncel haliyle yaygın veya örgün din talimi ve imam hatipler) eğitici yanı tutulmaya çalışılan özgürleştirmeyen öğretim modelidir.

Skolastik ve medreselerin en büyük paradoksu da karşıt bile olsalar dili, yazıyı, bazı literatürü, yol yöntemleri öğretmek zorunda kalmalarıdır. Bundan dolayı SANSÜR ana metotlarıdır, onun içinde bile bazı eğitici yanlar işlemek zorunda kalır, bunları da sansür yetmezse FALAKA ile hizaya sokmak gerekir.

TEORİ ÖZGÜRLEŞTİRİCİDİR, OKUL VE ÜNİVERSİTE SEBEPLERİN İLKELERİN ÖĞRENİLDİĞİ VE ARAŞTIRILDIĞI YERDİR, ÖZGÜRLÜKTÜR

Okul gibi okul evrenselleri, ilkeleri, evreni, dünyayı, toplumu, hayatı, bunların ilke ve genellerini öğretir, insanın kendisini geliştirmesi ve gerçekleştirmesini sağlamaya çalışır; iyi okul, çocuk ve toplumu, onun aklı ve duyusunu/ sağduyusunu özgürleştirir.

Okuldan öte hele üniversite?

Üniversitenin işi gücü genellerdir; maddenin, enerjinin, insanın, toplumun, canlının, evrenin, pratiğin, sanatın ilkelerini, genellerini, formlarını, gerçekliğini, sebeplerini, ereklerini araştırır öğretir. Bunlar teoridir, üniversite teori yapar, teori yeridir.

Teoride köle kalamazsınız. Teori evrenseldir, babanızın ananızın geleneği ile, para hırsı ile, çıkarla sınırlı kalamazsınız, teori, ilkeyi geneli arar bulur tartışır. Teori özgürlüktür, özgür kurum ve kafalarla yapılır. Özgürlük; düşünme ve teorinin zorunlu asgari şartıdır.

Üniversite teoridir, teori özgürlüktür, okul ve üniversitenin şartı özgürlüktür.

STRATEJİK YOK ETMENİN ÇEŞİTLİ HALLERİ: UZAKTAN ÖĞRETİMDEN MESEM’E, SINIF GEÇMEYE

YÖK ve MEB her gün yeni bir kötülük evresine, teoriyi, okulu ve üniversiteyi yok etme evresine geçiyor. Bunlar arasında nitelikli okulları, köy enstitülerini kapatmak, iyi nitelikli öğretmenleri okula sokmamak var, sürmek yok etmek var (en başta Sabahattin Ali), güncel olarak hedefte Boğaziçi var.

Ama bunlardan daha yaygınları, okul ve üniversite kapatmanın binbir yolu da uygulanıyor: açık ortaokul, açık lise, açıköğretim, uzaktan öğretim, hybrid, devamsızlıktan kalmama, sınıf geçirme, dahası da var.

İŞİN SON EVRESİ: OKULLARI ÜNİVERSİTELERİ LAĞVETMEK, MESEM VE UZAKTAN

İnsan bazen Afganistan’da Taliban veya IŞİD daha mı açık hareket ediyor diye sormadan edemiyor. Onlar yapacakları kötülüğü zaten açıkça deklare ediyorlar.

Ya MEB ve YÖK? Bir yeri kapatmak, okulu üniversiteyi kapamak nedir?

Okulları ve üniversiteleri ele geçiriyorlar diye hayıflanıyordu aklı başında toplum. Böyle bir tehdit yok artık, okulu üniversiteleri ele geçirenler yok artık, okulları ve üniversiteleri toptan yok ediyorlar.

Okul değil esnafa, eşrafa tüccara teslim etme uygulaması MESEM haftanın 4 gününü devlet katkısı ile sömürtme, angarya, çocuk işçiliği okulların kapatılması demektir. MEB afet bölgesinden önce zaten açık liseye geçmişti MESEM’e geçmişti zaten, bunlar da yetmedi, önce afet bölgesi 10 ilde toptan okulları uzun süre açmadı, açarken de devam ve dersten kalmayı kaldırdı, bu da yetmedi son hafta içinde tüm ülke genelinde 12. sınıflarda devam zorunluluğunu kaldırdı.

YÖK böyle aşamalı değil bodoslama yaptı yapacağını, bir kararla tüm üniversiteleri uzaktana geçirdi, önce pandemi vesile yapıldı, şimdi vesileye bile gerek duyulmuyor, üniversiteler bir tür toptan kapatılmış oldu.

TEORİYİ, OKULU ÜNİVERSİTEYİ YOK ETMENİN PARADOKSU: KENDİNİZİ VE TOPLUMU YOK ETMEK

Teori istemiyorsanız okul ve üniversiteyi yok etmeniz gerekir; bunun paradoksu kendinizi ve içinde bulunduğunuz toplumu da yok etmektir.

Bu yok edicileri tasfiye etmek gerekiyor, özgürleştirme bizzat bunların tasfiye edilmesidir, yani bunların tasfiyesi kendilerinin ve çocuklarının da özgürleşmesidir. Özgürleştirme geneldir, içinde kötülük yoktur, tasfiye edilenin de özgürleştirilmesidir.

Evrensel'i Takip Et