06 Mayıs 2023 04:18

Seçimin son düzlüğünde dijitale notlar

Twitter

Fotoğraf: Marten Bjork/Unsplash

Paylaş

Bilgi ve iletişim teknolojilerinin seçimlerle bağını iyiden iyiye hissettiğimiz günlerdeyiz. Geçen haftanın dikkate değer vakası CHP’den gelen “Cambridge Analytica” ve “Dark Web” anahtar kelimeleri eksenindeki uyarılardı. “Derin sahte” olarak da anılan, dijital olarak oluşturmuş ancak ilk bakışta gerçek gibi görünen ses ve görüntüleri oluşturmanın günümüzdeki kolaylığı ve dezenformasyonun enformasyondan hızlı yayılması gibi veriler de dikkate alındığında seçimin son düzlüğünün dijitaldeki ayağının oldukça zorlu olacağını söyleyebiliriz. Üstelik çevrim içi dezenformasyonun WhatsApp gruplarından haberimsi sitelerine ve hesaplarına, sosyal medyadan mail gruplarına dek farklı kanallardan seçim gününe dek artarak süreceğini öngörmek de güç değil.

Cambridge Analytica (CA) skandalında sosyal medyada mikro hedefleme yolu ile şirketin Trump’a ABD seçimlerini kazandırdığı iddia edilmişti. Sonrasında yapılan çalışmalar CA’nın ABD seçimlerine böyle bir düzeyde etkisi olmadığına işaret etse de iddianın kendisi gerçeklikmiş gibi akıllara yerleşti. CHP’nin CA’nın adını anmasının ardından da isimli cisimli hesaplarca böyle bir mikro hedefleme ile seçim sonuçlarına etki edileceğine dair söylemler hızlıca yayıldı. CA tipi bir mikro hedeflemenin -hele ki de bu kadar kutuplaşmış bir seçimde- ne kadar etkili olabileceği ayrı tartışma ama sosyal medya şirketlerinin politik reklamlara dair verilerinin şimdilik bu düzeyde bir hedeflemeye işaret etmediğini not düşmekle yetinelim.

CA’yı risklerden şimdilik düştüğümüze göre geriye “Dark Web” ve dezenformasyon kalıyor. “Dark Web” oldukça geniş bir alanı kapsayan bir kavram. Bu bağlam içinde ilk akla gelen dijital seçim sistemlerine ve seçim takip sistemlerine yapılabilecek saldırılar ve sızma girişimleri. Kurum ve kuruluşların yeterli teknik hazırlıkla bu tip saldırıları boşa çıkarılabileceğini ve yeterli denetimle sızma girişimlerini boşa düşürülebileceğini bilerek tedbir alacağına, sandık başlarından gelen analog veri ile dijitaldekinin sağlamasını yapacağına pek şüphem yok.

Geriye belki de en ciddi risk olarak dezenformasyon kalıyor. İktidar yanlısı dezenformasyon ağları ve dezenformatif haber yayan yayın, site ve hesaplar iyi kötü biliniyor, tanınıyor. Kendi çevre ve çeperlerindeki etkilerinin ne kadar olduğu da oldukça tartışmalı. Çünkü bu hesapların etkileşimlerinin dikkate değer bir kısmı “astroturfing” olarak anılan yapay olarak yaratılmış etkileşimlere dayanıyor. Mesele sadece bu astroturfing ağları ile sınırlı kalsaydı pek endişelenmeyebilirdik. Ancak bunun bir de karşı yakası var.

Bu yılın başlarından itibaren bir kısmı bilinen hesapları taklit eden, bir kısmı tümüyle yeni çokça hesap ortaya çıktı. Bunlara ek olarak “haberimsi hesabı” olarak anacağım; gazeteciliğin, haberciliğin doğrulama, kaynaklama vb. temel ilkelerini umursamayan epeyce hesap mevcut. Twitter’daki son değişiklikler her iki tipten hesabın da Musk’a haracını ödedikleri müddetçe mavi tik almasının da önünü açtı. Internet okur yazarlığının zayıflığı ile de bağlantılı olarak mavi tikin güncel anlamının yeterince anlaşılmadığını söylemek için kahin olmaya gerek yok. Bütün bu hesapların amaçlarını, niyetlerini, dezenformasyonu “kullanılabilecek makul bir yöntem” olarak görüp görmediklerini vb. bilmemiz mümkün değil. Bu cenaha gömülmüş ve ustalıkla dezenformasyon yapma kabiliyetine sahip bir hesap yüzlerce iktidar yanlısı dezenformasyondan daha tehlikeli olabilir. Bu son düzlükte sosyal medyada, haberleşme ağlarında vb. dolaşıma giren her bir bilgiyi özel bir titizlikle ele almak gerek.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa