Halk iradesine saldırı

AKP ve MHP halk iradesi ya da millet iradesi kavramını en çok kullanan partilerden ikisidir. Fakat gerçekten asla millet iradesinin tecellisini falan istemezler. Millet iradesi sözleri de diğer yalanları gibi halkı aldatmak için kullandıkları sözlerdendir.

Pazar günü başta Erzurum olmak üzere bu iki partinin kışkırttığı ve militanlarının başı çektiği saldırılara şahit olduk. Bu saldırılar bekleniyordu. Başta CHP olmak üzere herkes de söylüyordu ve valileri, güvenlik güçlerini önlem almaya saldırganların eylemlerini önlemeye çağırıyordu.

Fakat, saldırıları önleyecek olanlar da işin içinde olunca, bu çağrılardan ve yetkili makamlara başvurulardan bir sonuç alınmayacağı belliydi.

Yine de CHP’liler hem saldırıların arkasındakilerin daha iyi anlaşılması, hem tarihe bir not düşülmesi, hem de ileride yargılamalar için kanıt oluşturması amacıyla belki de örneğin Erzurum’da önceden yetkilileri uyardılar.

Erzurum’da daha sabah saatlerinde hareketlilik başlamıştı. Belediye Başkanı İmamoğlu’nun konuşma yapacağı alanı belediye otobüs ve araçları ile doldurarak CHP’lilerin ve İmamoğlu’nu dinlemeye geleceklerin toplanacağı alan bırakmamak istedi. Bir taraftan da Erzurum içinden ve dışından toplanan AKP ve MHP’li militanlar belirli yerlerde toplanmaya, taş ve sopa gibi saldırı araçlarını toplamaya başladı. İmamoğlu ve CHP’liler belediye başkanı ve vali ile irtibata geçtiler. Gelişmeleri anlattılar ve seçim faaliyetlerinin engellenme hazırlıklarından söz ederek gereğinin yapılmasını istediler. Vali, CHP’lilere merak etmemelerini, her türlü önlemin alındığını söyledi. Fakat televizyon ve sosyal medya kanallarında da açıkça görüldüğü gibi eli taşlı ve sopalı gençler polislerin gözü önünde toplanıyor ve miting meydanının çevresinde kümeleşiyordu.

On Cumartesi Annesi’ni Galatasaray Meydanı’nda yüzlerce polis, bariyerler, TOMA’lar, kalkanlarla kuşatıp gözaltına alanlar; 12 Cumartesi Annesi’nin yargılanacağı adliyenin etrafını yüzlerce polis, panzer, TOMA ile kuşatanlar; daha geçen gün 1 Mayıs gerekçesi ile koskoca Taksim Meydanı ve çevresini insansızlaştırıp, üç metro durağını ulaşıma kapatıp milyonlarca İstanbulluyu mağdur edenler Erzurum’da saldırganların önünü açıyor; taşlı ve sopalı saldırganları seyrediyordu. Daha da ileri gittiler. İmamoğlu meydana gelip konuşmaya başlayınca kalabalığa taş atanları uzaklaştırmaları, engellemeleri için İmamoğlu, defalarca, herkesin gözü önünde polislere ve amirlerine çağrı yaptı. O çağrıları bile duymazdan geldiler. Saldırganları durdurmayan polis suça iştirak etmiştir. Hukuken bu böyledir. Görevi ihmal falan değil, suça iştirak.

Ve sonra asli failler ortaya çıktı. Biri asıl taş atanlar CHP’lilerdi dedi. Bir diğeri CHP Erzurum’da provokasyon yaptı dedi. Çok sayıda yaralı varken biri tek yaralı var dedi. Birileri Twitter hesaplarından saldırganları kutladı.

Milyonlarca insanın canlı olarak televizyonlardan seyrettiği olay hakkında CHP’nin söylediklerinin hepsi yalandır diye adeta alay ettiler milletle.

2015 seçimlerinde benzer saldırıyı, hatta daha ağırını HDP konvoyuna yapmışlardı. Otobüs ve insan yakanlar yargılanıp cezalandırılmadı. Pazar günü insanlara saldıranlar, yaralayanlar da yargılanmayacak bu iktidar değiştirilemezse. Hırsızlık, yolsuzluk, yağma ve kölelik düzeyinde sömürü de sona ermeyecek iktidar gitmedikçe.

Oyumuzu ona göre kullanalım.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kamu işçisi hedefte

Kamu işçisi hedefte

Ücretleri baskılayan Erdoğan-Şimşek programının yeni hedefi toplu sözleşme sürecine giren 600 bin kamu işçisi. Sendikal bürokrasi eliyle işçiden kaçırılan sözleşme taslağı, iktidar medyasına sızdırıldı. “Taleplerimizi karşılamıyor” diyen işçiler öfkeli. Ekonomide, iç ve dış politikada sıkışan Saray iktidarı, toplumu yönetebilmek için yasaklara, gözaltılara ve tutuklamalarla sarılıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et