‘Önemli olan kazanmak’ diye diye…

Süper Lig’de son 5 haftaya girilirken Galatasaray 73 puanla liderliğini sürdürüyor. Sarı-kırmızılı ekibin takipçileri Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın ise 68’er puanı var. Fenerbahçe averajla ikinci, 1 maç fazlası olan Beşiktaş ise üçüncü sırada yer alıyor.

Son 5 haftaya girilmesine karşın bu süreçte, deprem mağduru olmaları nedeniyle ligden çekilen Gaziantep FK ya da Hatayspor ile maçları olduğu için Galatasaray 4, Fenerbahçe ve Beşiktaş ise 3’er mücadeleye çıkacak.

Galatasaray Hatayspor ile, Fenerbahçe hem Hatayspor hem Gaziantep FK ile, Beşiktaş da Gaziantep FK ile oynaması gereken maçlarda hükmen galip ilan edilecek. Beşiktaş’ın ayrıca bir de bay yani boş haftası var…

Ligin sonu yaklaştığında duymaya alışkın olduğumuz, “Bu saatten sonra oyun değil, skor önemli” lafları yine havada uçuşuyor. Sanki ligin daha erken evrelerinde iyi/doğru oynamayı önemseyen ya da bunu hedef olarak belirleyen takım(lar) varmış gibi. “Önemli olan 3 puan almaktı” lafı ligin en başından bu yana dillerden ne zaman eksik oldu ki?

Skora ve kazanmaya odaklanan, dolayısıyla iyi oyun hedefini geri planda tutan anlayışın hakimiyetindeki futbol ortamımızda bu tür lafları hiç yadırgamıyoruz…

Oysa, iyi oyunla kazanmak çok daha kolay olur. Ne yazık ki bu basit gerçek pek ilgi çekmiyor. “Önemli olan kazanmaktı” diye diye gerçekten neyin önemli olduğu iyice unutuldu…

En yakın iki takipçisinin 5 puan önünde bulunan Galatasaray bu avantajını korumayı başarabilirse ipi göğüsleyecek.

Galatasaray’ın bir avantajı da kalan 4 maçından 3’ünü görece iddiasız takımlarla oynayacak olması. Yani Galatasaray şu anda, puan avantajının yanı sıra fikstür avantajına da sahip görünüyor. Zira bundan sonraki haftalarda karşılaşacağı üç rakibi de üst sıralarla ilgili hedefi olmayan ve aynı zamanda kümede kalmayı neredeyse garantilemiş takımlar arasında.

Sarı-kırmızılı ekip sırasıyla deplasmanda İstanbulspor, evinde Sivasspor ve deplasmanda Ankaragücü ile oynadıktan sonra kendi sahasındaki Fenerbahçe maçı ile sezonu tamamlayacak.

Fenerbahçe maçından önce oynayacağı üç maçını kazandığı takdirde sarı-kırmızılı ekip ligin bitimine 2 hafta kala şampiyonluğunu ilan edecek…

Tabii ligde kolay maç yok. Çünkü takımlar arasında, oyun kalitesi bağlamında bariz farklar yok. Futbol düzeyini ve performansı belirleyen faktörler arasında moralin, motivasyonun ve tribün desteğinin payı büyük. Teknik direktörlerin maç sonu değerlendirmelerinde en çok arzudan, istekten, coşkudan, hırstan söz etmeleri bunun bir göstergesi.

Ligde hiçbir takım üst düzey kalitede ve istikrarlı oyun ortaya koyamadığı için kalan haftalarla ilgili olarak öngörüde bulunmak zorlaşıyor. Her takım, her takımı yenebilir ve bu hiç kimse için sürpriz olmaz.

Galatasaray özellikle kendi sahasında çok koşan, çok mücadele eden bir takım görüntüsü verse de bir o kadar dağınık ve şuursuz haliyle adeta her türlü sürprize açık olduğunun mesajını veriyor. Sarı-kırmızılı ekip daha derli toplu ve sakin oynayabildiği oranda işini kolaylaştıracaktır.

Fenerbahçe kalan 5 haftada hiç İstanbul dışına çıkmayacak.

Hatayspor ve Gaziantep FK’den hükmen galibiyetlerle alacağı 6 puan, Fenerbahçe’nin umudunu diri tutuyor.

Tek deplasman maçı Galatasaray ile. O maça kadar düğüm çözülmezse Süper Lig tam anlamıyla bir final derbisine sahne olabilir.

Sarı-lacivertli ekip bu hafta oynayacağı Trabzonspor maçını kayıpsız geçmesi halinde umudunu ve moralini tazeleyecek. Sonraki haftada Hatay’dan alacağı hükmen galibiyetin ardından evinde Antalyaspor ile karşılaşacak olan Fenerbahçe, bu karşılaşmayı da kazanırsa, aynı süreçte Galatasaray’ın puan ya da puanlar kaybetmesini bekleyecek…

Beşiktaş da son 4 maçında sadece bir kez İstanbul dışına çıkacak. Adana Demirspor deplasmanı siyah-beyazlıların kalan haftalardaki en zorlu karşılaşması olmaya aday. Şu anda bir maç fazlası olan Beşiktaş’ın iddiasını sürdürebilmesi hem Galatasaray’ın hem de Fenerbahçe’nin puan kaybetmesine bağlı…

Şampiyonluk tahminleri ağırlıklı olarak, Galatasaray’ın elde ettiği avantajı koruyarak mutlu sona ulaşacağı yönünde…

Kesin olan bir şey varsa o da şampiyon olamayanların bu durumu, kendilerine tezgah kuran birtakım karanlık güçlere bağlayacağı. “Oyun değil, skor önemli” mottosunu rehber edinmiş zihinler, hedefe ulaşamadıkları zaman elbette türlü bahanelerin ve komplo kurgularının ardına sığınacaktır…