13 Mayıs 2023 04:25

Tarihi bir çınara su vermek

satranç tahtası

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Değerlerin hızla kaybedildiği, her şeyin çarçabuk tüketildiği bir çağda yaşıyoruz maalesef. Ancak insan olmanın bilinciyle yaşamak demek, tam olarak bu tüketim çılgınlığına karşı durabilmektir aynı zamanda. Türkiye Satranç Federasyonunun logosundaki kuruluş tarihinin 1991 olması sizi yanıltmasın. Satranç tarihimiz çok daha derinde yatar ve satranç kültürü de bu derinliği bilmekle başlar. ‘91’de kurulan Federasyon bu ülkenin ikinci satranç federasyonudur. İlki 1954 yılında kurulmuş olup Uluslararası Satranç Federasyonuna (FIDE) bağlı ilk federasyondur. Ne var ki siyasetin satrancı ele geçirme çabaları sonucunda 1991 yılında ikinci bir satranç federasyonu kurulmuş ‘54’te kurulan ilk ve gerçek federasyona baskı yapılarak FIDE üyeliğinden feragat etmesi sağlanmış, devletin kontrolündeki günümüz federasyonu FIDE üyesi yapılmış ve kısa bir süre sonra da ilk federasyon lağvedilmiştir.  Zaten Türkiye Satranç Şampiyonları tarihine baktığınızda ilk şampiyonanın 1966 yılında Seracattin Bilyap tarafından kazanıldığını görebilirsiniz.

Biraz daha derine indiğinizde ‘54’te kurulan ilk satranç federasyonunun da çekirdeğini oluşturan bir oluşumla karşılaşırsınız. 1943 yılında kurulan İstanbul Satranç Derneği (İSD) ülkemizin ilk satranç kulübü olarak biz satrançseverler için ulu bir çınardır.

Kurucuları arasında İstanbul'u işgal kuvvetlerinden teslim alan Selahattin Adil Paşa'nın da yer aldığı İstanbul Satranç Derneği, laik cumhuriyetin ilk sembollerinden biri olmuştur. Türkiye’nin modernleşme sürecini temsil eden hobi, spor, sanat ve bilim kulüplerinin başını çeken İSD uzun bir süre boyunca da ülke satrancının önderliğini yapmıştır. İlk federasyon kurulana kadar satranç adına tüm kritik kararlar burada alınmıştır. Satranç camiasının bir araya gelerek tahta başında analiz yaptığı, duayen isimlerin fikir alış verişinde bulunduğu, 1991 öncesinde neredeyse tüm Türkiye Satranç Şampiyonlarını yetiştiren bir satranç okuludur İstanbul Satranç Derneği.

Geçen ay yapılan olağan genel kurul toplantısında önceki dönem görev yapan yönetim kurulunun faaliyet raporu ve denetleme kurulunun raporu ibra edildi. Uzun yıllardır başkanlık görevini yürütmekte olan dostum Arno Garabetyan’a ve emeği geçen herkese kendi adıma teşekkür ediyorum. Genel kurulda yapılan seçimle birlikte her birine kefil olabileceğim genç ve dinamik ama aynı zamanda satranç tarihine ve kültürüne hakim satranççılardan oluşan yeni bir yönetim göreve geldi; Görkem Sivri (Başkan), Sarven Çakmak (Asbaşkan), FM Selim Çıtak (Sayman), Lacivert Umut Kazankaya (Üye), Can İnce (Üye). Gönül isterdi ki bu ekip Türkiye Satranç Federasyonu yönetim kurulunu oluştursaydı da satrançta gerçekten çağ atlayabilseydik. İSD’de başaracakları işlerle örnek teşkil edeceklerine eminim.

Maalesef kapitalizm İSD gibi tarihi bir çınara da merhametli davranmadı. Türkiye'de, özellikle de İstanbul'daki kira artışları İSD'nin mütevazı bütçesini ciddi şekilde zorlamaya başladı. Pandemi ile birlikte ziyaretçi sayısının azalması da derneği olumsuz etkilemekteydi. Bu nedenle, yeni yönetimle birlikte derneğin eski lokalinden çıkılarak yeni bir yer arayışına girildi.

İşte bu konuda biz satranca gönül verenlerin desteği İSD 1943 için çok önemli. Derneğin uygun bir lokal arayışları sürüyor ve mümkün olan en kısa sürede satrançseverlerin buluşacağı yeni bir mekanda ülke satrancına daha büyük bir enerji katmak için kolları sıvamışlar. Biz de onlar gibi ülke satrancının geleceğine umutla bakmak istiyorsak üzerimize düşen tarihi sorumluluk ve görev bilinciyle bu tarihi derneğe ve yeni yönetime maddi manevi destek olmalı, çınarımıza su vermeliyiz. Bu yüzden kalbinde satranç tutkusu taşıyan herkesi İstanbul Satranç Derneğine üye olmaya ama daha önemlisi İstanbul Satranç Derneği Ziraat Bankası hesabına (IBAN:TR63 0001 0004 8402 0974 9650 05) maddi bağış yapmaya davet ediyorum. Hep birlikte yemyeşil yapalım çınarımızı ki gölgesinde satranç oynayabilelim. Bilgi ve iletişim için İSD web sayfası

Not: Yarın ülkemiz için tarihi bir seçime gidiyoruz. 48 yaşında bir yurttaş olarak hayatlarımızın 21 yıllını çalan AKP karanlığına son vermek, laik cumhuriyeti kalp masajıyla hayata döndürmek ve 10 yaşındaki kızımın aydınlık ve özgür bir geleceğe kavuşması için cumhurbaşkanlığı seçiminde Kemal Kılıçdaroğlu için oy kullanacağım. Tüm anne ve babaların da, çocuklarının daha mutlu bir ülkede yaşaması için gereğini yapacağına inanıyorum. Ayağa kalkalım ve yırtalım artık bu karanlığı.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa