Ne ahiret, ne esaret, ne de ölüm!

Türkiye’de milyonlarca çocuk yaşıyor. 0-14 yaş grubunda bulunanlar yaklaşık 19 milyon, toplam nüfusun kabaca beşte biri. Milyonlarca çocuk her yerdeler, hep varlar ama siyasette yok sayılıyorlar.

18 yaş altı dersek, sayı yaklaşık 22.5 milyon. Nüfusun kabaca dörtte biri ama reşit olmadıkları için seçimlerde yok sayılıyorlar. Sayı ne kadar büyürse büyüsün, seçim sistemi ne olursa olsun, bu kural değişmiyor. Milyonlarcalar ama yoklar.

Düzenbaz siyasetçilerin gözünden çocukların yok sayılması olağan. Onların gözünde çocuklar birer nesne. Daha kötüsü de var. Faşist rejimlerde çocuklar birer küçük asker, başbuğun birer kopyası. Ya Türkiye’de son 20 yılda kurulan İslamcı ve soyguncu düzende? Çocuklar “kindar ve dindar” kalıplara dökülmeleri gereken nesneler. “Yerli ve milli” düzene göre yoksul olmak, kız olmak, Kürt olmak, Ermeni, Rum, Roman, Alevi olmak yok sayılmak demek. Onlar da varlar ama yoklar.

Bu İslamcı ve soyguncu düzenden pay alamayan ve yeterince “refah” içinde olamayan yavru Erbakan, geçen hafta eğitimin yeterince “milli ve manevi değerleri” öncelemediğini söylemiş. Çocukların kuşatılması, 4+4+4 sistemi, imam hatipler bile yetmezmiş. Artık, “ahiret öncelikli nesiller” yetiştirilecekmiş.

Türkiye’de “Kadayıfın altı kızardı mı, kızarmadı mı?” ve “Kanlı mı olacak, kansız mı?” gibi laflarıyla, düzenlediği uydurma temel atma törenleriyle bilinen Necmettin Erbakan’ın oğlu olması dışında bir özelliği olmayan birinin söylediklerini ciddiye almamak gerek diyebilirsiniz. Ama bu sözler, siyasal İslamcı çizgiyi anlamak ve yarın gerçekleşecek seçimler açısından önem taşıyor.

Siyasal İslamcı çizgide ne çocuklar, ne de toplum açısından ilerleme söz konusu olabilir. Bu İslamcı ve soyguncu düzende yön ancak geriye, hep daha kötüye olabilir. Yavru Erbakan’ın istediği “ahiret öncelikli nesiller” bu anlama gelir. Son 20 yılda “aile” her derde deva olarak sunulmamış gibi, “Ailemizi korumamız lazım,” demesi, LGBT öcüsü yaratıp “Çocukları ve gençlerimizi korumamız lazım,” demesi, basın özgürlüğü çoktan yok edilmemiş gibi, medyanın daha çok denetlenmesini istemesi de bundandır. Özetle, siyasal İslamcılığın her türü (AKP, Milli Görüş, Saadet, Fazilet, Refah, Gülenci, Süleymancı, Menzilci) her sorun için aynı çözümün daha fazlasını ister. Siyasal İslam dipsiz bir bataklıktır.

Yarın gerçekleşecek seçimlerde son 20 yılda kurulan İslamcı ve soyguncu rejime “HAYIR” denmezse, daha geriye ve daha kötüye gidilmesi kaçınılmaz. Daha açık söylersek, ayakta kalabilmek için faşist siyasete yaslanan tek adam rejimi, artık “ahiret öncelikli nesiller” isteyenlere ve domuz bağcılara bile dayanmak zorunda. Bu rejime “HAYIR” denmezse, bir sonraki eğitim bakanı belki de domuz bağcı olacak.

21. yüzyıldayız. Çocukları yok sayanlara, onlara ahireti yani esareti, sömürü ve ölüm siyasetini dayatanlara “HAYIR” demek, çocuklar için özgürlük, adalet ve eşitlik istemek dışında seçenek yok.

Bunları düzenin ve düzen partilerinin yok saydığı çocuklar adına, çocuklar yararına söylüyorum. Yok sayılan milyonlarca çocuk adına. Hepsinin olmasa da en azından birkaçının adlarını söyleyelim. Yasemin, Ömer, Maral, Hakan, Çağla, Can Kemal, Defne, Murat, Melsa, Rada, Hüseyin, İdil, Rober, Ekin, Yunus, Rahel, Mıgırdiç, Deniz, Lorin, Berivan, Barış, Zeynep, Muammer, Ceren, Mehmet Ali, Leyla, Mine, Ayşe, Handan, Roni, İdil, Aram, Olivia, Ertuğrul, Zilan, Elpida, Delal. Onları yok sayanlara, oy yok!

Uğur, Ceylan, Berkin, Mazlum, Doğan, Canan, Birem, İzzettin, Mehmet, Rabia Naz ve daha nice çocuğu öldürenlere oy yok!

IŞİD militanlarını kendi siyasetleri için kullanan; onların Suruç’ta gençleri, Ankara’da barış istemek için bir araya gelen ve aralarında 9 yaşındaki Veysel de olan kitleyi hedef almalarını engellemeyenlere oy yok!

Faris Muhammed Al-Ali, Lütfullah Tacik, Dilek Doğan, Kemal Kurkut, Gülistan Doku ve daha nice gencin ölümüne yol açanlara oy yok!

Türkiye’de yaşayan milyonlarca çocuğun barış ve adalet içinde yaşamasını istemeyenlere yarın geçit yok!

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Erdoğan-Şimşek programıyla Türkiye, yüksek faiz cennetinin yanı sıra uluslararası tekellere eğitimli ve ucuz işçi pazarı haline getirilecek.

Evrensel'i Takip Et