İlk turda gönderemedik

Seçim sonuçları bizim taraftaki çoğunluğun beklediği gibi olmadı. Gece yarısına doğru moralimiz biraz bozuldu. Bazılarımız halka attı suçu, bu halktan bir şey olmaz dedi. Kimisi kabahati Kılıçdaroğlu’na yükledi. Keşke Kılıçdaroğlu aday olmasaydı dedi. En çok da deprem bölgesinde iki il hariç AKP’nin oyları silip süpürmesine kızıldı. İnsanlar deprem felaketinde AKP’nin rolünü nasıl görmezdi. Felsefi ve sosyolojik çözümlemeler yapanlar da oldu. Kültürel hegemonya kuramadık diyor AKP ama dincilik ve milliyetçilik özellikle yirmi bir yıllık AKP iktidarında iyice güçlendi dediler. Dinciliğin ve milliyetçiliğin etkisi kırılmadan ilerlemek zor diye tespitler yaptılar.

Z kuşağı gençler de aldı eleştiri ve sitemlerden payını. İki gün öncesine kadar yere göğe sığdırılamayan ilk defa oy kullanacak genç kuşak birden tu kaka oldu.

Yolsuzluk, yokluk, pahalılık ve açlığın seçim sonuçlarına etkisinin beklendiğinden az olması da herkesi şaşırttı.

İşçiler, sosyalist partilerden çok dinci partilere ve faşist partilere oy verdi dendi.

Anket şirketlerine kızıldı. Hiçbiri sonuçları önceden bilememişti. Hepsi bir tarafın propagandacısı gibi davranıyordu.

Denildi de denildi. Daha da denilecek.

Denilenleri bir tarafa bırakıp somut gerçeklere bakarsak; AKP yaklaşık on senedir tek başına iktidar olacak kadar oy alamıyor. Üstelik yaptığı bütün hilelere, bütün devlet olanaklarını kullanmasına, devasa bir propaganda aygıtına sahip olmasına ve hazineden seçimlerde para saçmasına rağmen. Bu iyi.

Faşistler ve dinciler çok partiye bölünmüş ve ayrı ayrı seçimlere giriyor. Bu da iyi.

Cumhur İttifakı, tek adam sistemi karşıtlarının bu kadar güçlenmesi de iyi.

Şimdi ikinci tur seçime hazırlanmak lazım. Bir kere daha ve daha güçlü olarak Erdoğan’ın neden cumhurbaşkanı seçilmemesi gerektiğini emekçilere anlatmak lazım. İlk turda eksik bıraktıklarımızı tamamlayıp, daha güçlü ve daha yaygın bir propaganda ile anlatamadıklarımızı anlatmamız lazım halka.

Sonra, on beş gün sonra eksiklerimizi ve iyi yanlarımızı değerlendiririz.

Hiçbir şey bizim moralimizi bozamaz siyasal mücadelede.

Bu seçimlerde gençler çok iyi çalıştı. Seçim dönemlerinin siyasal çalışmada önemini yaşayarak gördüler. Şimdi daha tecrübeli, daha coşkulu çalışacaklar.

Hâlâ Erdoğan’ı gönderme imkanımız var.

O zaman işbaşına.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kamu işçisi hedefte

Kamu işçisi hedefte

Ücretleri baskılayan Erdoğan-Şimşek programının yeni hedefi toplu sözleşme sürecine giren 600 bin kamu işçisi. Sendikal bürokrasi eliyle işçiden kaçırılan sözleşme taslağı, iktidar medyasına sızdırıldı. “Taleplerimizi karşılamıyor” diyen işçiler öfkeli. Ekonomide, iç ve dış politikada sıkışan Saray iktidarı, toplumu yönetebilmek için yasaklara, gözaltılara ve tutuklamalarla sarılıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et