'Bizim çocuk'

Fotoğraf: Freepik
’90’larda ve 2000’lerin başında çok revaçta olan, yüzde 99’unu futbolun yüzde 1’ini diğer branşların kapladığı spor gazetelerinin aşırı sevdiği ve sahiplendiği bir tabir vardı: “Bizim çocuk”
Neydi bu “bizim çocuk”?
Kulüplerin kendi bünyelerinden çıkmış sporcuların, o kulüpte teknik direktörlük yapması veya bir kişinin çok uzun süre aynı kulübün teknik direktörlüğünü üstlenmesi veya çok uzun süredir o kulübün formasını terletiyor olması onu “bizim çocuk” yapardı.
Bizim çocuk, yeni sözleşmesinde indirime giderdi.
Bizim çocuk, yeni sezon için forma numarasını yeni transfere verirdi.
Yabancı transferleri artıp, astronomik rakamlar dönmeye başlayınca kulüplerimiz daha sihirli bir terim keşfetti: Vergi affı.
Ancak ne hikmetse, vergi affı mevzuları o spor gazetelerinde çok konu olmadı. Hülasa onlar, gerçekleri değil fotoşopla formalara futbolcu kafası yapıştırılmış fotoğrafları daha çok seviyordu.
Fakat büyük kulüplerin bu formülü, küçük kulüplere pek yaramıyordu. Özellikle alt liglerdeki kulüpler halihazırda yabancı transferi falan da yapmadıkları için “bizim çocuk” ekolünden devam ederek sözleşmelerde de “bizim tarz” diye bir formül uydurmaya başladılar.
Teknik direktörler, futbolcular; başka bir kulübe gitmek istiyorlarsa alacaklarından vazgeçmelilerdi. Futbol kulüpleri, adeta yasal sözleşmelerin işlemediği birer kalkana bürünmüştü. Çünkü bir oyuncunun veya hocanın adını bir kez çıkarırsanız, başka kulüplerdeki işlerine de mani olabilirdiniz. İnsanlar da bu yüzden çoğunlukla yasal sözleşmelerle ‘güvence’ altında olması gereken alacaklarından vazgeçme yoluna gittiler.
Gitmezlerse ne mi olur?
27 Eylül 2022 tarihinde Isparta 32 Spor ile anlaşan Teknik Direktör Hakan Şimşek, ligdeki beşinci maçtan sonra kulüpten ayrıldı. 12 Mayıs 2023 tarihinde ise Isparta 32 Spor çok enteresan bir paylaşım yaptı:
“Eski Teknik Direktör Hakan Şimşek, kulübümüzden olan haksız alacağını 18 Nisan 2023 tarihinde almıştır. Kendi beyanında kulüpten aldığı bu parayı bir hayır kurumuna bağış yapacağını beyan etmiştir. Kulüp olarak Hakan Şimşek’in yaptığı bağışın dekontunu yayımlamasını bekliyoruz. Kamuoyuna saygılarımızla…”
Bu ifadeye göre ‘kulüpten haksız alacağı’ ise basit bir yaklaşımla ‘Hakkı yok’ demektir. Kimse de sormuyor: Yasal olarak hakkı olan, size göre hakkı değilse siz ayrı bir yasaya mı tabisiniz?
Futbol kulüplerinin idari süreçlerini takip edenler için konu aslında çok net: Hakan Şimşek ile (muhtemelen) bir yıllık sözleşme imzalanmış, bu sözleşmede (gene muhtemelen) yıllık ücretiyle ilgili bir madde var ve beş maç sonra ayrılmış olsa dahi muhtemelen yıllık alacağını, sözleşmesi gereği alıyor.
“Bizim çocuk” bu kez feda dememiş yani.
İşte o zaman da ondan kötüsü yok.
’90’larda da böyleydi, hâlâ böyle.
Bu ülkede pek bir şeyin değiştiği de yok…
Evrensel'i Takip Et