17 Mayıs 2023

Erzurum'u hatırlamak

Ekran görüntüsü, Ekrem İmamoğlu'nun Twitter hesabından paylaştığı yayından alınmıştır.

Kasvetli bir dönemden geçiyoruz. Umut baki…Misal, Erzurum’da denizi görmüşlüğüm var: ‘Galile Denizi’

Siz hiç İzmir’de, İstanbul’da, Ankara’da, Bursa’da satılamamış kitapları elli yıl rafından, bulunduğu yerden indirmemiş bir kitabevi gördünüz mü? Ben gördüm: Erzurum’da, yanılmıyorsam doksanlı yılların sonuydu…

Düşünün çocuksunuz, altmışlı yılların sonu, yetmişli yılların başı ve evinizde kitaplık var. Kırklı, ellili yıllardan kalma tüm kitapların üzerinde aynı dairesel kaşe: Erzurum, Vehip Atalay Kitapevi…

Derken bir gün yolum Erzurum’a düştü. Baktım kitabevi duruyor. Girdim içeri. Kısmen kırtasiyeye dönmüş. Tanıştık, babalarımızı yad ettik. Kitap almak istedim, bir de ne göreyim elli yıldır satılamamış kitaplar, bir tohum misali raflarda duruyor. İlhan Berk’in Varlık Yayınlarından 1958’de ilk basımı yapılan ‘Galile Denizi’ şiir kitabı ilk aldıklarımdandı.

Dönemin köy enstitülü öğretmenleri, gerek mesleki gerek edebi kitaplara abone olmuşlardır kırklı, ellili yıllarda.

Erzurum denince akla ne geliyor sahi? Taş, miting ve Ekrem İmamoğlu mu?

Benim aklıma iki Deniz geliyor. Birincisini anlattım. İkincisini sanırım tahmin ettiniz…

“Babası, Ilıca /Erzurum nüfusuna kayıtlı İlköğretim Müfettişi Cemil Gezmiş; annesi, Erzurum'un Tortum ilçesinden İlkokul Öğretmeni Mukaddes Gezmiş”tir onun. Muhtemelen aynı kitabevinin kaşeli kitaplarıyla büyüdü Deniz Gezmiş de.

Deniz Gezmiş’in son sözleri şunlardı:“Yaşasın tam bağımsız Türkiye!Yaşasın Marksizm Leninizmin yüce ideolojisi!Yaşasın Türk ve Kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi!Kahrolsun emperyalizm!Yaşasın işçiler, köylüler!”

Atılan taşlar bumerang misali gün gelir attıranları bulur, ama Deniz’in son sözleri geleceği nakşeder.

Fransızcadan alıntı ile kitap sayfalarını ayırmaya yarayan bıçağa ‘kuppapiye (Coupe-papier) denmiş Osmanlıcada. Sordum soruşturdum Türkçede karşılığını öğrenemedim. Ya iki halkı birbirinden bıçak gibi ayırmaya çalışanlara ne denir?

Sahi siz Erzurum’u nasıl hatırlayacaksınız?

Taş ve miting mi?

Elli yıl ‘Galile Denizi’ni özenle muhafaza eden Erzurum mu?

Deniz Gezmiş’in ata yadigarı mı?

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ‘Beş Şehir’ kitabı mı?

Yoksa ‘Erzurum çarşı pazar/ Sarı Gelin’ türküsü mü? Türkçe mi, Ermenice mi, Kürtçe mi?

Sağlıcakla kalın

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çayırhan’da çakal sofrası

Çayırhan’da çakal sofrası

AKP iktidarının özelleştirmek istediği Çayırhan Termik Santrali ve maden işletmesinin ‘adrese teslim’ ihalesi bugün gerçekleştirilecek. İşçiler ve kamuoyu özelleştirmeye karşı çıkarken, adrese teslim ihaleye sicili kabarık patronların katılması bekleniyor. Çayırhan’ı yutacak sofrada IC İçtaş, Cengiz, Kolin, Limak, Alagöz, Ciner, Yıldızlar SSS var. Ödenmeyen işçi ücretleri madenin satış fiyatından fazla!

317.36 milyon TL: Yunus Emre Termik Enerji Santralinin son 3 ayda ürettiği elektriğin değeri

204.9 milyon TL: Aynı dönemde 1000 işçinin ortalama ücretlerden patrona 'maliyeti'

0 TL: Şirket 2021, 2022 ve 2023 yıllarında hiç vergi ödemedi

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et