Gençler ve nükleer tehlike

G7 zirvesi yaklaşırken, Nükleer Silahların Ortadan Kaldırılması için Uluslararası Kampanya (kısaca ICAN) zirveye katılan yedi devletten somut beklentilerini içeren bir basın duyurusu yaptı. Duyuruda zirve için Hiroşima’nın seçilmesinin önemi vurgulanıyor. Japonya Başbakanı Kishida, uluslararası barış ve nükleer silahsızlanmanın da tartışılacağı zirve için en uygun yerin Hiroşima olduğuna karar vermiş.

Zirveye katılan ABD, Almanya, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya ve Kanada’ya yönelik dört somut talep içeren duyuruyu dünyaya dağıtma görevini üstlenenlerin başında gençlerin gelmesi çok önemli. Geleceklerinin iklim değişikliği ile ağır ağır veya bir nükleer savaş ile birden yok edilmesi tehlikesini gençler önemsiyor. Gençlerin çok önemsediği bu duyuruyu biraz kısaltarak sizler için Türkçeye çevirdim:

Artan nükleer tehlike göz önüne alındığında, nükleer silahsızlanmaya yönelik somut adımlar bu yılki gündemin önceliği olmalıdır. Yedi devletin de güvenlik politikalarında nükleer silahlara yer vermesi (Ya nükleer silahlı devletler ya da ev sahibi veya şemsiye devletler olarak) nedeniyle ICAN, 19-21 Mayıs tarihlerinde Hiroşima’da bir araya gelecek olan G7 liderlerine dört net talep sunmaktadır:

1. G7 liderleri nükleer silah kullanımına yönelik her türlü tehdidi kesin bir dille kınamalıdır. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, Rusya Federasyonu Başkanı ve rejimin diğer üyeleri tarafından nükleer silahların kullanılmasına yönelik tekrarlanan açık ve örtülü tehditlerle korunmuştur. Nükleer silahların kullanımına karşı tabuyu güçlendirmeye yönelik küresel tepkinin bir parçası olarak, Nükleer Silahların Yasaklanması Antlaşmasına taraf devletler bu tehditleri kabul edilemez olarak kınamışlardır.

Bu dil daha sonra Almanya Şansölyesi, NATO Genel Sekreteri ve geçen yıl Endonezya’da yapılan zirvede G20 üyeleri de dahil olmak üzere G7 ve diğer bazı liderler tarafından da kullanılmıştır. Sonuç olarak G7, nükleer silah kullanımına yönelik tüm tehditleri aynı şekilde ve kesin ifadelerle kınamalıdır.

2. G7 liderlerinin Hiroşima’ya atılan atom bombasından kurtulan kişilerle (Hibakusha) buluşmaları, Hiroşima Barış Müzesi’ni ziyaret ederek saygılarını sunmaları ve anıt mezara çelenk bırakmaları beklenmektedir. Bunları yaptıklarında, nükleer silah kullanımının insani açıdan yarattığı felaketi de resmen kabul etmeleri gerekir. G7 liderlerinin bu kabulü ve bu tür dehşet verici deneyimlerin bir daha asla tekrarlanmamasını sağlama taahhüdü olmaksızın nükleer silahların olmadığı bir dünya ancak sözde kalabilir ve bu tutum kabul edilemez. Nükleer silahların yarattığı felaketlerin yeniden yaşanmayacağı taahhüdü yapılmaması, atom bombasından kurtulanlara ve kurbanlara saygısızlık olacaktır.

3. Rusya’nın Belarus’a nükleer silah yerleştirme planlarını açıklamasının ardından, G7 liderleri nükleer silah sahibi tüm devletlerin silahlarını başka ülkelere yerleştirmesine son verilmesi konusunda mutabık kalmalı ve Rusya’nın bu planlarını iptal etmesini sağlamalıdır.

4. G7 liderleri Rusya’nın nükleer tehditlerine ve artan nükleer çatışma riskine, tüm nükleer silah sahibi devletlerle nükleer silahsızlanma müzakereleri yürütmek ve BM Nükleer Silahların Yasaklanması Antlaşmasına katılmak için bir plan sunarak yanıt vermelidir.

Basın duyurusundaki talepler yetersiz, yanlı veya aşırı iyimser görülebilir. Ama gençlerin nükleer silahlar yokmuş gibi davranmak ve artmakta olan nükleer savaş tehlikesini umursamamak yerine nükleer tehlikeyle ilgili bir çalışma yapması bile çok önemli.

Unutmayalım ki, aralarında Türkiye’deki rejimin de bulunduğu çok sayıda militarist rejim, bir yandan nükleer silah edinmeye çalışıyor, diğer yandan da nükleer enerji peşinde koşuyor. Oysa nükleer silah bulundurmak kaçınılmaz olarak başka yerlerdeki nükleer silahların hedefi olmak anlamına geliyor. Aynı şekilde nükleer enerji, önü alınamaz ve engellenemez bir radyasyon felaketi için zemin hazırlamak demek. Bunu anlamak için yalnızca Fukuşima örneği bile yeterli. Gençler ve çocuklar için güzel bir gelecek istiyorsak, Türkiye’nin ve tüm dünyanın militarizm ve nükleer tehlikeden kurtulması için çalışmak gerekiyor.