25 Mayıs 2023

Avukat

Erdoğan, TRT ortak yayınında | Fotoğraf: Mustafa Kamacı/AA

DİĞER YAZILARI
Maarif-i Umumiye 17 Nisan 2025
Eeeeyyy 70+ 10 Nisan 2025
Torbada emir kulu(?) 3 Nisan 2025
Aşk olsun 26 Mart 2025
Diploma 19 Mart 2025
Rüyada diploma 12 Mart 2025
Kaybettiniz 5 Mart 2025
Örgüt 26 Şubat 2025
Mehmet Türkmen 19 Şubat 2025
Güç bende artık 12 Şubat 2025
YAZI ARŞİVİ

Hikaye meşhur. Gerçek mi, uydurma mı bilmiyorum.

Adam seri katil. Son işinde kurbanının üzerinde, elinde suç aleti ile yakalanır. Polis katili yakalayıp hakimin karşısına diker. Hakim sorar:

-Söyle bakalım, neden işledin bu cinayetleri?

-Avukatımı istiyorum.

-Son cinayetinde kurbanının üzerinde yakalanmışsın. Görüntüler var.

-Avukatımı istiyorum.

-Elinde de suç aleti kanlı bıçak, üzerinde parmak izlerin.

-Avukatımı istiyorum.

-Oğlum ne avukatı? Her şey apaçık ortada. Kurbanının üzerinde, elinde kanlı suç aleti yakalanmışsın. Avukatın gelse ne diyecek?

Katil başını öne eğerek cevaplar, “Ben de onu merak ediyorum sayın hakim.”

Kılıçdaroğlu’nun Kandil kasetinin montaj olduğunu “Ama montaj ama şu ama bu” diye bizzat en yetkili ağız açıkladı. Suç aleti kaset elde. Suçu işleyen, montajı yapan, montajdan haberi olan, daha önce yapıldığı gibi Üsküdar’ı geçecek olan atı getirip Külliye civarında yemlemeye çalışan belli. Tüm deliller malum propagandacıyı gösteriyor. Her şey bu kadar açık, hatta işlenen suç ilk ağızdan ikrar edilmişken ben de merak ediyordum “Avukatlar ne diyecek?​” diye. Hukuk fakültesinin önünden geçmemiş adamlar çakma avukatlığa soyunup konuşmaya başladı. Kibar görünümlü sözcü açıkladı: “Evet montaj. Küçük küçük parçaları alıp bir araya getirdik.” Diğeri “Kasetin montaj olması bu hadiselerin olmadığı anlamına gelmez.” Türk sinemasının ünlü Kurgucusu Orhan Kapkı bile mezarında ters döndü. 

“Bir adamın doğruyu söyleyip söylemediğini, suçlu olup olmadığını anlamak için dudak kenarlarındaki kıvrımlara bakmak yeter” derdi rahmetli babam. “Yanak gülmekle, tebessüm etmek arası bir hal alır.” Baktım, avukatlığa soyunan muhteremlerin dudakları kıvrıldı, “montaj” derken.

Pazar günü montajcılara, Üsküdar’ı geçmek için Salacak’ta beygir bekletenlere “dur” demenin son fırsatı. Hepimiz sandık başında olacağız. Sonra sonuç ne olursa olsun, barış için, emek için mücadeleye devam.

Evrensel'i Takip Et