26 Mayıs 2023 04:50

Başarmak için

Kemal Kılıçdaroğlu'nun Niğde mitingi

Fotoğraf: Alp Eren Kaya/CHP

Paylaş

Yalanın, dezenformasyonun, açıkça iftira atmanın iktidar tarafından yaygın olarak kullanıldığı ve aynı iktidar tarafından bütün bunların olağan kabul edilip, savunulduğu bir seçim dönemi yaşıyoruz. Erdoğan iktidarı kaybetmemek için her türlü kirli yöntemi kullanmakta en küçük bir tereddüt bile göstermiyor. Uğursuz ve karanlık amaçları bellidir: hile ve sahtekarlıklarla aldıkları oyları dahil, kendilerine verilen oyu yeniden kazanmak, üzerine seçilmek için yeterli oyu eklemek, Kılıçdaroğlu’nun aldığı oyu azaltmak, yeni oy kazanmasını engellemek, umutsuzluk ve kaybettik duygusunu körükleyerek, mümkün olduğunca sandığa gidilmesini engellemek.

Ama elimizde somut bir veri var: Yurt dışında 2. tur için oy verme erken başladı ve 4 günle sınırlanmasına rağmen ilk turu aşan rekor bir katılım gerçekleşti. Yurt dışında gerçekleşenin, yurt içinde de gerçekleşmemesi için hiçbir neden bulunmuyor. Burada temel sorun katılım oranının biraz daha yükselmesi ve bu katılımın Muhalefetin Adayı Kılıçdaroğlu lehine sonuç vermesi. Bu da elbette kendiliğinden gerçekleşmeyecek. Muhalefetteki sorumluluk sahibi her bir bireyin inisiyatif alması, oy kullanmayan, ya da iktidar için oy kullanmış bir kısım seçmeni etkilemeyi başararak onların oyunu muhalefet adayı için kullanmayı ikna etmesi.

İktidarın korkusu ve paniklemesi açıkça görülüyor. Oysa ilk turda ortaya çıkan yarım puanlık eksik, normal olarak onları daha soğukkanlı davranmaya itebilirdi. Ama öyle olmadı. Çünkü onlar gerçekte farkın bu olmadığını, gerçek oylarının bu oranın çok altında kaldığını biliyorlar. Tüm zorlamalara karşın 49.5’te kaldılar. Belki de biraz daha zorlamanın tüm hileyi açığa çıkaracağından korktular ve ikinci tura razı oldular. Bugün ortaya çıkan telaşları ve bu kadar kara propagandaya baş vurmalarının nedeni de bu. Üstelik muhalefet başarılı bir ikinci tur kampanyası yürütmüyor. Çünkü iktidarla yapılan “milliyetçilik” yarışı her an kopabilecek bir ipin üzerinde cambazlık yapmaya benziyor ve oldukça riskli bir durum.

Buna rağmen muhalefet adayına destek verenler tutumlarını değiştirmediler. Bunun nedeni açıktır: Politik koşullar ve süreç öyle bir noktaya geldi ki, Erdoğan’a karşı Kılıçdaroğlu’nu destekleyen tüm muhalif kesimler -bunların içinde olağan koşullarda bu desteği vermeyecek olanlar da var- tüm yanlışlarına karşın muhalefet adayını desteklemeye devam ettiler, eleştirilerine karşın olağanüstü bir anlayış ve sağduyu ile hareket etmeyi elden bırakmadılar. Kuşkusuz böyle davranmakla doğru bir tutum aldılar.

Artık önümüzde iki gün var. Bu iki günü en verimli bir biçimde değerlendirmek, olağanüstü bir enerji ve çaba ile, seçimin sonucunu Kılıçdaroğlu’nun kazanması yönünde etkilemek için çaba göstermek gerekiyor. Burada yukarıda vurgulamaya çalıştığımız gibi tek tek bireylere de görev düşüyor. Bu görev oy kullanmak, kullandırmakta olduğu gibi sandığa atılan oyların korunmasında da kendisini somutlaştırıyor. İçişleri Bakanı Soylu’nun sandıkları denetim altına alma ve üzerinde baskı kurmaya yönelik yeni hamlesi, iktidarın her türlü oyunu yapmaya hazır olduğunu zaten kanıtlıyor.

Bitirirken kısaca yeniden vurgulamak gerekiyor: Her türlü kirli kampanyanın, seçim hilesinin, psikolojik harp taktiklerinin sergilendiği bir seçim dönemi yaşandı ve daha iki gün süresince de yaşanacak. Cumhuriyet tarihinin gördüğü en gerici ve karanlık seçim ittifakının ve Meclis çoğunluğunun önünü kesmek cumhurbaşkanında merkezileşen yürütme gücüyle olanaklı olabilir. Ülkenin seçim sonrasında içine gireceği süreç emek, barış ve özgürlük güçlerinin sorumluluğunu daha da artıracak. Sıkıca kenetlenmek, faşizme ve gericiliğe karşı sağlam bir barikat kurmak gerekiyor. Seçim bitecek, mücadele yeni koşullarda devam edecek.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa