28 Mayıs 2023 03:52

Kalıcı olağanüstü hal*

adalet tanrıçası themis ve elleri kelepçeli bir insan

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

BM delegasyonunu selamlıyorum. Öncelikle, benim davam için bir dilekçe hazırlayan ve sunan Afrika Kökenli Kişiler Çalışma Grubu üyelerine teşekkür etmek istiyorum. Ayrıca şu anda ABD’yi ziyaret etmekte olan “Kolluk Kuvvetlerinde Irksal Adalet ve Eşitliğin Geliştirilmesi için Uluslararası Bağımsız Uzman Mekanizması” BM heyetine de teşekkür etmek isterim. Heyet üyeleri Güney Afrika Anayasa Mahkemesi Eski Yargıcı Yvonne Mokgoro, ABD Adalet Bakanlığının bir projesi olan “Toplumda Güven ve Adalet İnşası Ulusal Girişimi”nden Dr. Tracie L. Keesee (ABD) ve işkence sorunu konusunda uzman olan İnsan Hakları Profesörü Juan E. Méndez’e (Arjantin) özel selamlarımı iletmek isterim. Hoş geldiniz.

Adalet neye benziyor? Basit bir cevap ABD Yüksek Mahkemesinin yapısında bulunabilir: Kanun önünde eşitlik ya da daha basit bir ifadeyle tüm insanların kanun önünde eşit muamele görmesi fikri. Yargıç Albert Sabo’nun adalet hakkında ne düşündüğünü biliyor musunuz? 1996’da yeniden yargılanma başvurumla ilgili bir duruşmada, açık mahkemede şöyle dedi: “Adalet yalnızca öznel bir duygudur.” Bu ifadenin “Polis Kardeşliği” FOP’un ömür boyu üyesi olan bir yargıçtan gelmesi şaşırtıcı olmamalı. Eğer adalet herkese eşit davranmak anlamına geliyorsa, o zaman Uluslararası Af Örgütünün benim davamla ilgili araştırma raporunda tespit ettiği şey doğrudur, yani mahkemeler kendi içtihatlarını göz ardı ederek benim davamda tazminatı reddetmiştir. Ancak sistem birine eşit olmayan bir şekilde davrandığında, buna ne diyeceğiz?

Federal temyiz başvurumdaki yargıçlardan biri şöyle yazdı: “Bu mahkemenin Abu-Jamal’a içtihadımızın nezaketini göstermemesi için hiçbir neden göremiyorum.” Ama aslında ben emsal kararlardan mahrum bırakıldım. Buna ne diyorsunuz? Akademisyenlere ve filozoflara sordum, buna “istisna hali” diyorlar. Bu, bazı yasaların kendilerinden mahrum bırakılanlar dışında neredeyse herkes için geçerli olduğu anlamına geliyor. Bunlar istisnalar: Bazıları dışında herkesin adil yargılanma hakkı vardır. Bazıları dışında herkesin tarafsız jüri hakkı vardır. Bazıları hariç herkesin adil yargılanma hakkı vardır.

Bana gelince, kardeşlerim buna “Mumia istisnası” diyorlar. Benim davam daimi bir istisna durumunda. ABD, “Yeniden yapılanma” aşamasından sonra 100 yıl boyunca anayasayı görmezden geldiğinde, bu gerçekten de siyahlar için aşırı bir istisna durumuydu. Ve bir federal yargıç benim davamdaki ölüm cezasının anayasaya aykırı olduğuna karar verdikten sonra, anayasaya aykırı bir ölüm cezasıyla, yani bir istisna durumunda on yıl daha ölüm hücresinde kaldım. Tüm istisnai durumları ortadan kaldırmanın tam zamanıdır. İlginiz ve zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.

*Mumia Abu-Jamal’ın, 24 Nisan-5 Mayıs tarihleri arasında cezaevi sistemindeki durum ve siyasi mahkumların davaları hakkında tanıklık etmek ve bilgi almak üzere Atlanta Georgia’da bir araya gelen Birleşmiş Milletler heyetine gönderdiği selamlama mesajı

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa