Avrupa’nın altında!
Görsel: Tori ve Lokita filminden bir sahne
Jean-Pierre ve Luc Dardenne kardeşlerin, 2022 yılında Cannes’da Altın Palmiye için yarışan filmi “Tori ve Lokita” yönetmenlerin bütün alametifarikalarını barındırıyor bünyesinde. Dikkatleri çekmeye başladıkları ’80’li yıllardan itibaren başta ülkeleri Belçika olmak üzere Avrupa’da işçi sınıfı ve yoksul kesimlerin dünyasına yakın tuttular hep kameralarını. Dardenne kardeşlere dair tek bir tanım yapmak durumunda kalacaksak “Avrupa’nın vicdanı” demek yeterli olacaktır. Hikayenin odağında kim olduğu fark etmez üstelik. Bir göçmen, bir çocuk, öfkeli bir genç kadın ya da işini kurtarmaya çalışan işçi… Hepsi Avrupa’nın içinde bulunduğumuz çağdaki haletiruhiyesini anlamamız için önemli kapılar açar.
Dardennelerin sinemasının gücü ‘basit’ olmasında yatıyor bence. Hikayelerini dallandırıp budaklandırmadan, mümkün olduğunca doğrusal bir çizgide, anların önemine vurgu yaparak ve diyaloglara özenerek hallediyorlar işlerini. Bir Dardenne biraderler filminden çıktığınızda kendinizi çarpılmış gibi hissetmezsiniz ama film kafanızda dolanıp durur. Onlar, günlük hayat akıp giderken ‘sıradan’ gibi algıladığımız şeylerin aslında hiç de öyle olmadığını, öncesi ve sonrasıyla önemli sonuçlar doğurma potansiyeli taşıdığını anlatırlar seyircilerine. Ve üstelik filmlerinin çoğu güncel tartışmalara ‘referans’ olabilecek içerikte ve donanımdadır.
Öte yandan evrenlerini de sürekli geliştirirler. 2008 tarihli “Lorna’nın Sessizliği”, çözülen Doğu Avrupa’nın ortaya çıkardığı göçmen krizini genç bir kadının dünyasına girerek anlatırken, 2019’da “Genç Ahmed”te hızla radikalleşen Belçikalı genç bir Müslümanı anlatıyorlardı. “Tori ve Lokita” ise birbirinin içine geçmiş iki büyük soruna dair. Afrika’dan Avrupa’ya göç ve uyuşturucu trafiği…
Tori ve Lokita, göç yolunda tanışan iki genç. Lokita, her nedense Tori’nin daha bebekken kaybettiği kardeşi olduğunu düşünüyor. Bunu ispatlamaya çalışıyor yetkililere. Bir sığınma yurdunda kalan ikili hayallerini gerçekleştirebilmek ve göç yolunda parçası oldukları organizasyona borçlarını ödeyebilmek için haftada bir gün torbacılık yapıyorlar. Ancak işler bir noktada kontrolden çıkıyor ve ikili ayrılmak zorunda kalıyor. Lokita, kentin dışında yaşamaya ‘mahkum’ ediliyor bir süre. Tori’nin onu bulma çabası ise durumu daha da kötü hale getiriyor.
“Tori ve Lokita”, tipik bir Dardenne kardeşler filmi. Kameranın her zaman karakterlere yakın olduğu, onları içinde bulundukları sıkıştırılmış halle çerçevelediği, çaresizliği bedende ve gözlerde resmeden bir sinema bu. İkilinin özellikle de son birkaç filmde anlatının kendisini, anlatma biçiminden daha fazla önemsedikleri gözleniyordu. Bu da benzer bir yol izliyor. Yani nasıl atlatmayı tercih ettiklerinden daha çok neyi öne çıkarmak istediklerini önemsemişler bir kez daha. Bu da yönetmenlerin sinemasının en güçlü olduğu filmlerden birisi olmadığı anlamına geliyor. Hatta senaryo olarak da kimi açıklarının olduğunu söylemeliyiz. Ama bunun bir tercih olduğunu ve bilinçli bir şekilde yapıldığını düşünüyorum.
Kanımca ikili artık sinemayı belirli meselelere dikkat çekmek için araçsallaştırıyor. Muhtemelen onlar da yıllar sonra arkalarından yazılacak tezlerde bu filmin çok fazla yer tutmayacağını biliyorlar ama bugünün Avrupa’sının gündeminde yer almasını istiyorlar anlattıkları hikayenin.
Sahipsizliğin, iletişimsizliğin, yabancılaşmanın ve modern kapitalist bir topluma dair sayabileceğimiz birçok eksiğin kendini gösterdiği bir yapım çünkü “Tori ve Lokita”. Üstelik bütün bir ülkenin Tori ve Lokita’nın hayatını hiç umursamadığını göstermek için ‘yerli ve milli’ karakterler yerleştirmek zorunda kalmayacak kadar da maharetliler. Düzgün bir hayattan başka rüyaları olmayan Tori ve Lokita’nın toplumun bir parçası olamayıp dönüp dolaşıp suça mecbur kalmaları da, birbirlerinden başka tutunacak dal bulamamaları da filmin karamsar ve umutsuz havasını büyütüyor. Ve evet, Dardenne kardeşlerin son dönem sinemasına dair şu yorumu rahatlıkla yapabiliriz artık: Umutsuz!
- Uçucu bir peri masalı 02 Kasım 2024 04:15
- Altın Koza ve kronik festival problemleri 05 Ekim 2024 04:30
- Dibini görmeyen... 31 Ağustos 2024 04:25
- Silahlı kuvvetler sermayeye hükmetmeye yelteniyor! 10 Ağustos 2024 04:50
- ‘The Boys’ evreni nasıl kuruldu? 03 Ağustos 2024 04:15
- Roma’nın gurbet kuşları! 27 Temmuz 2024 04:25
- En güzeli uzaktan sevmek belki… 20 Temmuz 2024 04:42
- Analardır, adam eden adamı! 13 Temmuz 2024 04:40
- Amerika kimin rüyası? 06 Temmuz 2024 04:46
- Türkiye’nin film festivali rejimi 11 Mayıs 2024 04:15
- Müslüm’ün yapımcısından: Amy Winehouse! 04 Mayıs 2024 04:37
- Dublörün derdinden dublör anlar 27 Nisan 2024 04:15