Durdurulamaz

YENİDEN

Yeniden izler bırakarak geldik. Yeşertmeye toprağı. Yeniden. İz bırakmaya. Sevgiden.

DURDURULAMAZ

Sayısız günler var. Yaşamak için. Sayısız güzellik. Kararsa da günler. Solsa da güller… İşledikçe saatler. Durmadan. Durdurulmadan zaman.

GİTGEL

Bütün kuşları bilirdin. Ötüşüp durdukları ormandan. Rüzgar kanatlı bir kuş oldun. Uçup gittin odamdan. Kamış bir kafeste dönüp geldin pazardan. Şimdi her sabah bülbül gibi ötüyorsun odamda.

KİLİTLİ

Gök örtüldü yükselen duvarlarla. Rüzgar da esmiyor. Kesilen ağaçlardan. Kuş geçmiyor taş duvarlardan. Siteler içine kilitlendi yaşam. Sokaktan uzakta.

UNUTMA

Duvarları nice yükseltseler de ardındaki denizi unutturamazlar. Maviliği vurur gökyüzüne. Pırıltılar içinde. Yüzünde ışıltısı oynaşır. Aynaya baktığında.

YENİLENME

Gün aydınlandığında boş kalmaz sokaklar. Yürek çarpıntısı içinde koşturur insanlar. Oyun çeviren çocuklarla. Uçuşup duran kuşlara. Sürgün verdikçe kesilen ağaçlar.

AÇIKLIK

Kitap gibi açılmalı önümüze günler. Art arda. Açıldıkça kapılar. Boydan boya sokaklara. İnsanlarla kol kola. Açık havada. Hepimiz bir arada. Genişleyen ufukla.

DENİZ

Gemi gittikçe küçüldü. Küçülüp kayboldu ufukta. Ortada ne ufuk kaldı şimdi, ne gemi. Yalnız deniz. Gözlerinin mavisinde seyrettiğim deniz.

HAVA BULANDI

Hava bulandı. Güneş bulutların arasında. Yağsa da yağmasa da bir yağmur sıkıntısı. Biçilen otun, yediveren gülünün kokusunu silerek geçmiş fırtınaların, sel sularının uğultusunda kokuşan. Yaz ortasında. Yeniden.