06 Haziran 2023 03:43

Can Atalay'ı neden bırakmıyorsunuz?

TİP milletvekilleri Sera Kadıgil ve Ahmet Şık Meclis'te Can Atalay'ın fotoğrafını tutuyor

Fotoğraf: Mehmet Kaman/AA

Paylaş

Can Atalay milletvekili seçildi. Milletvekili yemini edemedi. Çünkü Yargıtay Can Atalay’ın tutukluluk kararını kaldırmadı. Anayasa’ya göre milletvekilleri, seçilmeden önce ya da seçildikten sonra işledikleri suçlar nedeniyle milletvekilliği sona erdikten sonra yargılanır. Milletvekili seçildiği zaman yargılanması devam ediyorsa yargılamaya milletvekilliği sona erene kadar ara verilir. Bu yasal düzenlemeye mahkemeler uymuyor. AKP iktidarının ilk döneminde Sabahat Tuncel benzer bir sorun yaşamıştı. Gebze Hapishanesinde tutuklu iken milletvekili seçilmiş ve mahkeme tahliye etmiş, Meclise katılabilmişti. AKP yargıyı kendine bağladıktan ve yargıya talimatlar vererek iş yaptırmaya başladıktan sonra ise işler değişti. İktidarın talimatları ile bazı davalar ve kişiler için özel uygulamalar başladı. Anayasa ve AİHM kararlarına uyulmadı.

Can Atalay’ın serbest bırakılmaması da bu çerçevede değerlendirilmeli. Şimdi Can Atalay Anayasa Mahkemesine başvuracak ve AYM büyük ihtimalle ihlal kararı vererek tahliye edilmesine karar verecek. Bakalım daha önce kabul etmedikleri AYM kararları gibi bu kararı da uygulamamak için direnecek mi mahkemeler?

Aslında Can Atalay’ın hiç tutuklanmaması gerekirdi. Hukuka ve yasalara göre tutuksuz yargılanmak esas tutukluluk istisna olması gerekirken, bizde baştan beri hep tersi uygulandı. Tutukluluk esas, tutuksuz yargılanmak istisna oldu. Tutuksuz yargılanmaktan adeta sadece torpilliler, iktidar yandaşları yararlandı.

Önceleri yasada olmayan bir pratik icat ettiler. Bir sanık ağır bir suç nedeniyle yargılanıyorsa mutlaka kaçar, o halde tutuklu yargılanmalıdır diye. Sonra bunu yasaya da koydular ve daha sonra katalog suçlar diye bir saçmalık icat ettiler ve siyasi davalardan yargılananların tutukluğu normal hale getirildi. Oysa, siyasi davalarda yargılamaların sonucu siyasi duruma göre değişiyordu. Ergenekon ve benzeri davalarda haklarında ağırlaştırılmış müebbet hapis istenen sanıklar beş, altı sene hapsedildikten sonra serbest bırakıldı ve beraat etti. Siyasi iklim değiştiğinde Gezi davası sanıkları ve Demirtaş da serbest bırakılacak.  Bu bilinirken neden insanları senelerce hapis yatırırsınız? Milletvekili seçilmiş, halkın iradesini temsil eden birini niye tutulu yargılamakta ısrar edersiniz?

Kırk sene önce 12 Eylül yargısının bir unsuru olan Askeri Yargıtay Ceza Dairesi verdiği bir kararda şöyle diyordu: Mealen, tutuksuz yargılama esas, tutuklu yargılama istisnadır. Daha sonra beraat eden bir sanığın tutuklu kaldığı, özgürlüğünden yoksun bırakıldığı bir günün bile telafisi daha sonra mümkün değildir. Tazminat ile bu zarar telafi edilemez. Devlet güçlüdür. Tutuksuz yargılanan sanık mahkumiyet sonrası kaçarsa devlet onu yakalar vb. Bu kararı faşist bir darbeden sonra çalışan bir yargı organı vermişti. Hep diyoruz ya, AKP iktidarı döneminde yargı faşist 12 Eylül cuntası döneminden daha berbat. Yargının kararları 12 Eylül yargısından daha faşizan. Tabii, buraya bir not eklemek lazım. Sözünü ettiğimiz faşizan yargı uygulamaları sadece iktidar muhalifleri için. İktidar yanlılarının ise her türlü yolsuzluk, hırsızlık vd. suçlarının yargılanması söz konusu bile değil.

Can Atalay derhal serbest bırakılmalıdır. Talimatla verilen rövanşist yargı kararlarına son verilmelidir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa