Ses
![](https://www.evrensel.net/images/840/upload/dosya/235366.jpg)
Görsel: Pixabay
BİR GÖKDELENDEN
Sana dün bir gökdelenden baktım, güzel İstanbul. Tepeler silinmiş yükselen duvarlarla. Yüzün çizilmiş. Kalmamış bildiğim bir yer. Gökyüzünden başka. Masmavi sandığım betonlaşmış rengiyle.
YAZ GELDİĞİNDE
Bir gökyüzüne bak, bir denize, ağaçlara bir de. Tazelenen ne? Yalnız gökyüzü, deniz, ağaçlar mıdır? Yüreğine bak, ona sor bir de… Yaz geldiğinde.
BALYOZ İNİYOR
Bir balyoz iniyor. Art arda. Sabahları. Gürültüsü biniyor sırtımıza gün boyu yıkımlardan. Taş taş. Evlerimizde. Tramvaya, vapura, otobüse, trene bindiğimizde. Bütün sesleri bastırarak. Birbirimize seslenemeden. Duyulmayan sesimizle.
YAŞAMASIZ
Kentin arka sokaklarında çocuklar. Oyunsuz. Sanayi sitelerinin dar karanlığında. İtiş kakış. Sıkışarak. Sığışırlar. Ne gökyüzü, ne deniz. Yaşamadan.
SES
Gitgide kısılıyor sesim. Düğmesi çevrildikçe. Duyulmaz oluncaya dek. Büsbütün kapanmadan. Açılacak bir gün elbet. Çınlayarak. Duyacak olanlara.
SONSUZLUK
Karşısına geçip İstanbul’a baktığında İstanbul da sana bakar. Masmavi bir gözle. Bulutu denizine, denizi bulutuna karışır. Sonsuzluğa uzanır. Alıp götürür seni de.
BEKLEDİĞİNDE
Alevin karanlığı yalayan ışıltısında. Sönmeden ateşlerimiz sabah olur. Beklediğinde yitmeyen aydınlığı.
SİLİNTİ
Bir çizgiyle siliniyor. Eksik kalıyor sözcükler. Bahardan, yazdan. Şarkıdan, türküden. Söylemek istediklerinden. Siliniyor sevgiler.
GÖLGEDE
Gecenin de, gündüzün de karartısı sürüyor. Buzlu bir camın arkasından doğuyor güneş de, ay da, yıldızlar da. Gölgede kaldık…
Evrensel'i Takip Et