19 Haziran 2023

Meksika'da adaylık yarışı

Meksika’da 2024 seçimleri yaklaştıkça siyasetin harareti artıyor, günlük tartışmalar yerini başkanlık seçimlerine ve olası adaylara bırakıyor. Başkan Andrés Manuel López Obrador (AMLO) görevinin son senesine yaklaşırken, 2024 yılında geçekleşecek başkanlık seçimleri için kendi partisinde aday olan kişilerin isimleri de artık kesinleşmiş durumda. Meksika, dünyadaki başkanlık sistemleri içerisinde yetkileri bağlamında en güçlü başkana sahip olan ülkelerden biri. Ancak güçlü başkan sadece 6 yıllık bir dönem için seçilebiliyor ve bu da sistemin en önemli kontrol mekanizması olarak karşımıza çıkıyor. Tekrar seçilememezlik, 6 yıllık görev süresince geniş yetkilerle donatılmış başkanı gelecek dönemlerde etkisiz bir politik figür haline getirirken, başkanın siyasetteki son etkisi aslında gelecek başkan adayının seçim sürecinde kendini gösteriyor. Bundan önce kesintisiz olarak PRI içerisindeki parti organları ve onun üzerinde büyük gücü olan başkanın gerçekleştirdiği ve ‘dedazo’ (İşaret etme) olarak adlandırılan aday seçim süreci, bugün AMLO’nun partisi olan Morena içerisinde farklı ve biraz da riskli bir biçimde sürdürülüyor.

Hiç şüphesiz AMLO, günümüzde Meksika siyasetindeki en etkili ve güçlü isim. Kendisinin anayasaa aykırı bir biçimde aday olmasını isteyenler olduğu gibi (Ki bu mümkün değil) bir sonraki adayı da açıktan işaret etmesini isteyen büyük bir çoğunluk mevcut. AMLO yüzde 60’larda bulunan halk onayını geçtiğimiz 5 sene içerisinde neredeyse hiç kaybetmedi ve aynı düzeyde desteklenmeye devam etti. Ekonomide işler yolunda gidiyor ve Meksika hızla bir ‘nearshoring’ ülkesi olma yolunda ilerliyor, reel ücretlerdeki artışın yanında sosyal politikalar, evrensel yaşlılık maaşı, öğrenci yardımı gibi refah devleti uygulamaları da ülke genelinde uygulanmaya başlandı. Buna ek olarak muhalefet, ortak bir aday ve strateji üzerinde anlaşamamış durumda. Geçen hafta, PRI’nin kalesi olan Meksiko’yu çevreleyen Meksiko eyalet seçimlerini de Morena’nın kazanması ile ülkedeki eyaletlerin büyük bir kısmını Morena kazanmış bulunuyor ve muhalefette büyük bir güven eksikliği ortaya çıkmış durumda. 2024 seçimlerini bu bağlamda AMLO’nun partisinin kazanması an itibarıyla kaçınılmaz gibi görünüyor.

Ancak burada önemli olan konu hangi adayın AMLO’nun politikalarını gerçekten sahiplenip devam ettireceği ve ülkeyi Dördüncü Transformasyon olarak adlandırılan değişim sürecinden geriye döndürmeyeceği. Her ne kadar birden fazla aday olsa da en güçlü iki aday, adaylık kampanyaları için görevlerinden istifa eden Eski Dışişleri Bakanı Marcelo Ebrard ve Başkentin Belediye Başkanı Claudia Sheinbaum. Ebrard birçok kişi tarafından istikrarın ve merkez siyasetin temsilcisi olarak gösterilirken, Sheinbaum kuruluşundan beri Morena’nın içinden gelen ve siyaseti sadece AMLO’nun içinde bulunduğu hareketlerin ve partilerin içinde sürdürmüş, AMLO’dan sonra devamlılığı simgeleyen isim olarak partinin sol kesimi tarafından destekleniyor.

Başkan adayının partinin kendi iç seçim mekanizmaları ile belirlenecek olması aynı zamanda parti için büyük bir riski de beraberinde getiriyor. Her adayın etrafında oluşturduğu ekip ve kampanya süreci aynı partiden olmasına rağmen diğer adaylara yönelik eleştirileri ile gelecekteki ortak adaya büyük zarar veriyorlar. Bu yüzden adayların televizyon önünde birbirleri ile açık oturumda tartışmalarının da doğru olmayacağına karar verildi. Aday olamayan kişinin parti içindeki seçim mekanizmasını eleştirerek partiden ayrılması, bağımsız bir biçimde adaylık yarışına girmesi de muhtemel. Bu da hiç şüphesiz muhalefetin elini güçlendirecek ve 2024 seçimlerini iktidar açısından zora sokabilecek bir durum. Fakat tüm bunlara rağmen aday kim olursa olsun Obrador’un seçim sürecindeki desteği önemli bir rol oynayacak, seçimlerden sonra siyaseten bıraktığı boşluğunu doldurmak ise kolay olmayacak.

Evrensel'i Takip Et