Kaybetmenin dayanılmaz hafifliği

Size daima satrançta kazanmanın öneminden bahsettiler. Evet, itiraf ediyorum bunu ben de sık sık yaptım. Ancak satrançta kaybetmeyi, kazanmak kadar eğlenceli hale getirmek de mümkün. Oyun boyunca rakibin şaşkınlık dolu gülümsemelerinin karşılığı olarak bir oyun kaybedeceksiniz hepsi bu. “Ne, olur mu öyle şey?​” falan demeyin, sanki hayatınızda kazanmak için oynamanıza rağmen saçma sapan hamleler yaparak kaybettiğiniz bir oyun yokmuş gibi davranmayı bırakın. Bu sefer en azından bir defa gerçekten kaybetmek için oynamayı deneyin. Kaybetmek için ne yapacağınızı bilmiyorsanız iyi bir kaybeden olarak sizin için hazırladığım bu rehberi uyguladığınızda başarılı olacağınızı söyleyebilirim. Ama “Ben zaten hep kaybediyorum” diyorsanız yazının devamını okumanıza gerek yok işinize dönebilirsiniz.

Kaybetmeye başlamak için en iyi yol, tamamen rastgele hamleler yapmaktır! Strateji veya planlama gibi saçmalıklara ihtiyacınız yok. Düşünmek?! Böyle bir şey neden olsun ki? Taşlarınızı olabildiğince hızlı hareket ettirin! Rakibin hamlesini düşünmeden bir sonraki hamleye geçin, asla yeterince hızlı hareket ettiğinize inanmayın, hızlı oynamak konusunda sınırlarınızı zorlayın. Zaten muhtemelen internette 1 ya da 5 dakikalık oyunlar oynadığınız için bu konuda fazla sıkıntı çekmeyeceksiniz.

Taşların değerlerini boş verin, siz eşitlikten, demokrasiden yana bir insansınız, vezirin 9 puan, piyonun ise 1 puan olmasını tabii ki kabul etmeyeceksiniz. Gerekirse rakip piyonla kendi vezirinizi değiş tokuş etmekten kaçınmayacaksınız. Hiçbir taş diğerinden üstün olamaz, bu durumda gerekirse mat olana kadar piyonlarınızı vezire ya da başka bir taşa terfi ettirmemek için direnmelisiniz.

Yapacak hamle mi bulamıyorsunuz? Her seferinde siyah taşlarla oynayarak rakibin her hamlesini taklit edebilme şansınız olduğunu biliyor muydunuz? Rakip hamlelerin aynısını yaparak herhangi bir stratejik fikre ihtiyaç duymadan oyunu kaybetmenin keyfini çıkarabilirsiniz. Gerçi bu yöntem oyunun kısa sürmesine neden olabilir o yüzden anın tadını çıkarın.

Rakibinizin hamlelerini tahmin etmek gerçekten zor olabilir. Bunu düşünmek yerine kahve falına bakmayı deneyebilirsiniz.  Astroloji de, rakibinizin hamlelerini tahmin etmemenin harika bir yolu olabilir. Burcunuzu kontrol edin ve gezegenlerle uyumlu olmadığınız zamanlarda oynayın. Bütün bunlar bir işe yaramadıysa evrene enerji göndermeyi de deneyebilirsiniz.

Savunma sözcüğünü hafızanızdan tamamen silin, saldırmak için her şeyi riske atmaktan çekinmeyin. Diğer yandan rakibe sürekli olarak moral desteği vermek ve cesaretlendirmek temel stratejiniz olmalı. Her başarılı hamlesinde onu övün ve “Harika bir hamle yaptın!” gibi ifadelerle onu motive edin. Böylece, rakibinizin kazanma şansını artırabilirsiniz. Nezaketinizi ve kibarlığınızı sergilemek için bundan daha iyi bir fırsat bulamayabilirsiniz.

Arkadaşlar arasında oynarken imkansız hamleler deneyin. Özellikle de kendi taşlarınıza saldırıp onları almayı deneyin, bu rakibinizi istemsiz bir gülme krizine sokarsa siz de onunla beraber kahkaha atmaktan geri durmayın. Şahla kalenin birbirlerine dikey durduğu konumlarda rok atmayı denemekte de hiçbir sakınca yok. Ben denediğimde arkadaşım sadece gülmüş ve hamleyi geri almıştı, oradan biliyorum.

Kendinize asla güvenmeyin ya da aşırı güvenin, her ikisi de objektifliğinizi kaybetmenize neden olacağı için rakibin kazanmasına büyük katkısı olacaktır. Rakibinizin ratingini hiç umursamamak ya da tam tersi olabildiğince abartmak da aynı şekilde başarısızlığınızın temeli olabilir. Şimdi çok sevdiğiniz bir arkadaşınızın karşısına geçip bu yazılanları harfiyen uyguladıktan sonra onun mutluluğunun sizi de mutlu edeceğini aklınızdan çıkarmadan oynamaya başlayabilir, tüm bunlara rağmen kazanacak gibi olursanız, arkadaşınıza 27 hamlede mat olduğunuzu söyleyip oyunu terk ederek kendinizi garanti altına alın.