08 Temmuz 2023 04:50

Yeniden başlamak…

Bakırköy Belediyesi işçilerinin belediye binasına grev kararını astıkları eylemden bir fotoğraf.

Fotoğraf: Murat Uysal/Evrensel

Paylaş

Seçim sonuçları muhalefetin tüm kesimlerinde moral kaybına neden oldu.  ‘Altılı masa’nın fazlasıyla iyimser beklentilerinin girdabından kurtulamayan sol/sosyalist muhalefet de kederli bir sessizlik içinde.

Erdoğan rejimi, ilk kez bu kadar zayıf ve programsız girdiği, parlamenter sisteme geri dönüşe kapı açarak, göçmen meselesinde geri adım atarak sendelediğini belli ettiği bir seçimi kazanmış oldu. Kamuoyu araştırmalarının büyük çoğunluğunun öngörüsünün aksine Erdoğan ve Bahçeli liderliğindeki rejim, seçimlerden güçlenerek çıkmakla kalmadı, B planı olmayan muhalefeti de sersemletti.

Erdoğan iktidarı gelir dağılımı sıralamasının en alt dilimlerinde bulunan seçmenlerden büyük oranda oy almayı başardı. Özellikle son yıllarda ciddi derecede bozulan gelir dağılımına, geçim derdinin gündelik hayatı cehennem haline getirmiş olmasına, bunlar olurken büyük sermayenin tarihte görülmemiş kâr oranlarına ulaşmasına rağmen yoksulların dikkate değer bir kısmı oylarını değişim yönünde kullanmadı. Dahası, kovid-19 pandemi döneminin yönetilişinde gösterilen zaaflar, hiç eksilmeyen yolsuzluk haberleri, 6 Şubat depremlerinde vahim kayıplara yol açan iradesizlik ve ihmaller, beklenildiği gibi seçim sonuçlarına yansımadı. İktidarın deprem felaketini toparlanma ve yeniden bir çıkış için başarıyla kullanabileceği yönündeki uyarılar ciddiye alınmadı. 

Kamuoyu yoklamalarının ezici çoğunluğundan gelen yanlış sinyallerle dengesi bozulan muhalefetin süreci iyi okuyamadığı, öz güven eksikliği göstererek temel ilkelerini sahiplenmediği ve oy almayı umut ettiği seçmen grubunun büyük bir kesimine güven veremediği tescillenmiş oldu. Sadece seçim ortamının adil olmayışıyla açıklanamayacak sonuçlar, popülist politikaların seçmen üzerindeki etkisinin tahmin edilenden yüksek olduğunu gösterdi.

* * *

Bilindiği gibi, 15 Temmuz müdahalesinden itibaren olağanüstü hal uygulamaları olağanlaştırılıp, gündelik hayatın parçası haline getirilmişti. O dönemden bu yana demokratik pratikler ıskartaya çıkarılıp, toplumsal ve siyasal kurumlar üzerindeki baskı saklanmaya ihtiyaç duyulmaksızın artırılmıştı. Her fırsat kullanılarak süreklileştirilmiş bir ‘olağanüstü hal rejimi’nde ve bu duruma bitişik baskı ortamında geçirilen günler yakın gelecekte sonlanacak gibi durmuyor. Despotik siyaset önümüzdeki dönemde de varlığını içerideki ve dışarıdaki “düşmanlar”ına kükreyerek konsolide etmeyi sürdürecek gibi görünüyor. Yeni olan, seçimi kaybetmeyi öngörememiş, dolayısıyla bir B planı hazırlamamış muhalefetteki aşırı yorgunluk ve moral bozukluğu hali.

* * *

Seçim yenilgisi, soldaki öz güven eksikliğini, ilkelerden uzaklaşma ve hegemon söyleme kapılma eğilimini gözler önüne serdi. Emek eksenli toplumsal kurtuluş siyasetini esas alan etkili ve anlamlı bir muhalefetin örülmesi görevi sol/sosyalist parti ve hareketlerin önünde duruyor. Ancak bu ihtiyacın kabullenilmesi tek başına ülkenin kaderini değiştirebilecek bir muhalif hat inşası için yeterli değil. Sisteme alternatif olabilecek bir muhalif çizginin gelişimi, nitelikli bir Erdoğan rejimi çözümlemesine, sosyalist solun varlık algısına ilişkin cesaret gerektiren bir netleşmeye, ilkesel ve uygulanabilir bir programatik ve örgütsel strateji üretimine, siyasal dil ve yordamların ısrarla dönüştürülmesine, sol/sosyalist siyasetin temel ilkelerinin eylem içinde hatırlanmasına bağlı. Bütün bunlar ileri görüşlü, hayal gücü yüksek bir liderlik ve aynı zamanda özenli siyasal kavramsallaştırma ve analizler gerektiriyor.   

Hafta boyunca zirve yapan zamlarla daha da yoksullaşan kitlelere yönelik ekonomik taciz, yeni imar izinleriyle tahrip edilmeye devam edilen çevre ve iklim sorunları, bir valiliğin ‘Onur Yürüyüşü’ yasağını eskimiş bir pandemi önlemine dayandırma keyfiliği, RTÜK’ün TELE 1 kanalına verdiği yedi gün ekran karartma ve beş kez program durdurma kararı, bu yetmezmiş gibi internet üzerinden ‘İsteğe bağlı yayıncılık alanında içerik denetimleri’ne hız verdiğini açıklayarak online haberciliğin de tehdit alanına alması haberleri ardı ardına geldi. Şiddet, baskı ve pazarlık usulüyle verilen ihale haberleri jet hızıyla yayılırken muhalefetin gündeminde parti kongreleri var. Öz eleştiri ve yenilenme vaatleriyle yönetilen süreç kağnı hızıyla ilerliyor.

Bir seçimden fazlasının kaybedildiği tarihsel dönemeçte, yaklaşan yerel seçimlere, orada kurulacak ittifaklara odaklanmak yerine açlık ve yoksulluk koşullarında yaşayan milyonlara güven verecek, Erdoğan rejiminin küresel kapitalizmin işlevli bir parçası oluşunu teşhir eden alternatif politikalarla yeni bir başlangıç için adım atma zamanı. ‘Siyasal depresyon’a karşı, hızla toparlanarak her düzeyde yeniden başlama zamanı.

Egemenlerin gündemine eklemlenmek yerine, emek eksenli toplumsal kurtuluş siyasetini her ortamda, her fırsatta gündeme getirmek için çok geç kalınmış değil.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa