Yeni manevra

Erdoğan NATO zirvesi öncesi yeni bir manevraya girişti.

Son yıllarda ABD-AB, NATO yandaşlığından iki adım uzaklaşıp Rusya’ ya iki adım yakınlaşmış gibi görünüyorken, son manevrası ile bir adım Rusya’dan karşı tarafa gitmiş gibi bir görüntü verdi.  

Zelenskiy ile görüşmesi tamamen ABD-AB ve NATO’ya çiçek uzatma gösterisine dönüştü.

Zelenskiy’nin İstanbul (Onlar bütün Ortodoksların baş temsilcisi oldukları iddiasındalar) Ortodoks Kilisesi’ni ziyaret etmesine izin vermesi; Ukrayna’nın NATO üyesi olabileceğini söylemesi ve Ukrayna, Rusya, Türkiye arasında varılan anlaşma ile savaşın sonuna kadar Türkiye’de tutulmasına karar verilmiş Azov Taburu komutanlarını Zelenskiy ile birlikte Ukrayna’ya göndermesi önemli sembollerdi.

Erdoğan Putin’in bu hareketlere çok kızacağını ama içinde bulunduğu sıkışıklık nedeniyle karşı bir hamle yapamayacağını hesapladı. Ya da kapalı kapılar ardında “Seni biraz kızdırdım ama kusura bakma ben de çok sıkıştım, yapmak zorumdaydım” diyerek ikna ederim diye düşündü.

ABD-AB, NATO cephesine çiçek uzatmasının ise pek çok nedeni vardı.

İsveç-Finlandiya kartını oynayıp pazarlık etme taktiğinin artık sonuna gelmişti. Karşı taraf artık bu oyunu bitirmek istiyordu. Açıkca “Senin pazarlık yapacak kartların yok, artık tahammül sınırına geldik” dediler ve Erdoğan’ın zayıf karnına doğru bir hamle yaptılar. Erdoğan’ın zayıf karnına dokunmak daha önce de hep işe yaramıştı. Halk Bank ve Zarrab olayı, Rahip Brunson olayı, Deniz Yücel olayı vb. Aynı günlerde üç önemli gazete Türkiye ile ilgili bir rüşvet soruşturması açıldığı haberini verdi. Erdoğan iktidarı sert tepki gösterse ve hemen haberlerin Türkiye’de yayılmasını önlemeye çalışsa da, mesajı almıştı.

Tabii, Erdoğan’ın zayıf karnının yanı sıra Erdoğan iktidarının içinde bulunduğu ekonomik sıkışmışlık ve Batı’dan borç para bulma ve sermaye aktarımı çabaları da bu manevrayı yapmasını gerekli kıldı.

Erdoğan şimdi zirve öncesi Biden ile görüşerek yine 2002-2007 yıllarına dönelim diyor. Biden ise “tok satıcı” rollerinde. “Hele dur bir bakalım, sen önce İsveç’i engellemekten vazgeç, bize doğru birkaç güven verici adım atarak kendini kanıtla, Ukrayna NATO üyesi olmalı falan diyerek kraldan daha fazla kralcılık yapma, sonra bakarız” diyor.

İsveç’in NATO üyeliğine kabulü konusunda Erdoğan engeli artık kalkmıştır. Yarın başlayacak zirve bunun ilanı olacaktır.

ABD, AB, NATO kazandı. Erdoğan’ın bir şey kazanıp kazanamadığını önümüzdeki günlerde göreceğiz.