Yıllardır aynı hikayeler…

Arşiv | Fotoğraf: Freepik
“Keşke bir yıl daha bekleseydi!” diyerek uğurlanan Arda Güler’in Real Madrid’deki imza töreninden bir gün sonra, bambaşka bir ligden bambaşka bir futbolcunun yaptığı bir paylaşım; Arda ve Arda gibilerin neden bir ay bile beklemeden iyi yerlere gitmeleri gerektiğinin kanıtı adeta…
Bu paylaşıma gelmeden önce, sizi biraz geçmişe götürmek isterim.
2007 yılında İngiliz kulüplerinden Charlton’ın altyapısında futbol hayatına başlayan, bir yıl sonra Fisher Athletic’e transfer olan Türkiyeli Futbolcu Erhun Aksel Öztümer; 2008 yılında o dönemler altyapıya ciddi önem veren Manisaspor’un U21 takımıyla anlaşarak ülkemize ilk kez ayak basar. Bu kulüpte önce doğrudan altyapı statüsüne çıkar, ardından da Sivasspor U21’e transfer olur. Sivas’ta geçen iki sezonun ardından Anadolu Üsküdar 1908’e transfer olacaktır.
Bilmeyenler için kısa bir not iliştireyim: Sivasspor ile Anadolu Üsküdar 1908 o yıllarda kardeş kulüptü.
Erhun, fena da futbolcu değildir. Artık forma şansı bulmaya başlamıştır. Şöyle ki, ciddi fiziksel güç gerektiren 3. Lig gibi bir statüde 25 maça çıkabilmiştir. (İlk profesyonel takım deneyimi olduğu düşünülürse iyi rakam)
Ancak ne olduysa, bir anda İngiltere’ye döner. Sırasıyla Dulwich Hamlet, Peterborough, FC Walsall, Bolton, Charlton Athletic, Bristol Rovers gibi kalburüstü sayılabilecek pek çok kulübün formasını giyer. 2021 itibarıyla Karagümrük ile anlaşarak tekrar ülkemize döner, bir yıllık İstanbul macerasının ardından son olarak 2022’nin ocak ayında Adana Demirspor’la söz keser.
Henüz 21 yaşındayken, 3. Lig’de ciddi forma şansı bulmaya başlamış bir futbolcuyu yurt dışına dönmeye iten neydi diye uzun süredir düşünüyordum ki; bu hafta (Arda’nın transferinden bir gün sonra) bir başka futbolcunun yaptığı bir paylaşım tam yerine rast geldi.
1997 doğumlu Abdullah Doğan, Kormet Arsten isimli Alman kulübünün altyapısında futbola başlıyor. İki yıl sonra Werder Bremen’in U17’sine transfer oluyor ve bu kulüpte U19 ile II statüdeki altyapı ekiplerinde oynuyor. 2017’de BSV Rehden’e, 2019’de FC Oberneuland ve ardından SSV Jeddeloh II’ye, 2020’de TB Uphusen’e ve 2022’de ise KSV Vatan Sport’a transfer oluyor. 2023’ün ocak ayında Tuzlaspor ile anlaşarak ülkemize ayak basıyor. Sözleşmesinden sekiz gün sonra ise, Tuzlaspor’u yöneten İlhanlı ailesinin yönetimde yer aldığı bir diğer kulüp olan Diyarbekirspor’a kiralanıyor. (Tuzlaspor ve Diyarbekirspor yönetimlerinin aynı olmasının yarattığı sorunlara dair izlenimlerimi 26 Temmuz 2022’de “Her Ligde Bir Takım…” ve 11 Nisan 2023’te “Sahibinden Satılık Futbol Kulübü” başlıklı yazılarımla bu köşede yazmıştım)
Gel zaman git zaman sezon bitiyor ve Abdullah için Tuzla’ya dönüş vakti geliyor. Ancak o da ne? Takım idmana çıkıyor, iddialarına göre Abdullah’a haber veren yok… Üstelik paylaşımı, bazı ince detaylara da değiniyor. Noktasına dokunmadan, yaptığı paylaşımı iliştireyim:
“Öncelikle herkese merhabalar, hepiniz biliyorsunuz ki geçen sezon devre arası Tuzlaspor ile sözleşme imzalayıp oradan Diyarbekirspor’a kiralandım. Diyarbakır’da sözleşme şartlarımda yarım sezonluk 350 bin TL alacağım gözüküyor fakat kulüp bana sadece 30 bin TL ödeyip diğer parayı ödemedi. Araya deprem girdikten sonra alacaklarınız verilecektir dediler ve o devre arasını boş geçirdim. Tuzlaspor ve Diyarbekirspor kulübü sahipleri aynı olduğu için sezon başı Tuzlaspor’a döneceğim için bir şey demedim. Fakat Tuzlaspor 15 gündür antrenmanlara başlayıp bana bilgi vermediler. Sözleşmemin devam etmesine rağmen herhangi bir dönüş sağlanmadı. Kulüp başkanlarından Ferhat İlhanlı’yı her arayıp bilgi almak istediğimde bana “Seni yarın arayacağım” diyordu, olaydan 3 ay geçti halen aramasını bekliyorum. Kulüpte kariyerinde hiç maçı olmayan, futbolun F harfini bilmeyen, kulübe para yediren oyuncular bile kampa çağrılmış. Ben Almanya’da doğup, Almanya’da yetişip Alman milli takımı teklifi almama rağmen Türkiye milli takımını seçip ülkeme hizmet etmek istedim. Ama şu an çok pişmanım. Kariyerimde Werder Bremen’de yılın Türk oyuncusu adaylığına gösterildim ama yarım sezondur Türkiye’ye geldim, kariyerimin sonu olacak gibi. Sözlerimi son olarak şöyle noktalamak istiyorum: Alacaklarımı vermedikleri için Diyarbekirspor’u FIFA’ya şikayet edeceğim. Taraftarlarımızdan özür diliyorum fakat prosedür böyle ilerliyor. Hoşçakalın”
Yaptığı bir nevi veda paylaşımında aslında bu kardeş kulüpler safsatasının nasıl işlediğini, yönetimlerin birden fazla kulüplerde görülmesinin nasıl sorunlara neden olduğunu, ülkemizde para ödeyip futbolculuk yaşamını(!) sürdürmeye çalışan kişilerin olduğunu da ifşa ediyor Abdullah Doğan.
Bundan daha güzel bir gol atamazdı sanırım.
Evrensel'i Takip Et