13 Temmuz 2023 04:05

Görelim bakalım şu yeni kültürü

TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi

Fotoğraf: Serhat Çağdaş/AA

Paylaş

Geçtiğimiz ay gerçekleştirilen genel kurulda 4 yıllığına yeniden Futbol Federasyonu başkanlığına seçilen Mehmet Büyükekşi’nin, yeni Merkez Hakem Kurulunu (MHK) oluşturma çalışmalarıyla ilgili olarak geçtiğimiz günlerde dile getirdiği sözler dikkat çekiciydi.

Yeni federasyon yönetiminde görev dağılımı yapmalarına karşın Merkez Hakem Kurulunu henüz belirleyememelerini, özenli ve titiz çalışmalarıyla açıklayan Büyükekşi, bu konuda kulüplerden gelecek olası tepkileri de hesap ederek hareket ettiklerinin altını çizdi.

Büyükekşi, MHK başkanı olarak düşündükleri isimlere kulüplerin, “O, şu kulübün adamıdır”, “O, bu kulübün adamıdır” gibi gerekçelerle karşı çıktığını söylerken, herkesin kabul edeceği bir Merkez Hakem Kurulu başkanı bulmanın zorluğundan yakınıyor. Bu aslında kulüpler ile federasyon arasındaki güven bağının ne kadar zayıflamış olduğunu gösteriyor. Anlaşılan o ki, kulüpler ciddi ciddi, MHK başkanlığına getirilecek olan kişinin mesaisini bir kulübün çıkarları doğrultusunda harcayabileceği endişesi taşıyor…

Evet, kulüplere MHK başkanı beğendirmek gerçekten zor. Çünkü kulüpler; futbolun oyun, eğlence boyutunu tamamen dışlayıp sadece kazanmaya ve şampiyonluğa odaklanan arızalı bir kültürü benimsemiş durumda. Oyuna bakış, salt kazanmak ve şampiyonluk, diğer bir deyişle rant odaklı olunca, alınan başarısız sonuçları kendi dışındaki unsurlarla, özellikle de hakemlerle ilişkilendirmeyi alışkanlık haline getirmek de yine bu kültürün bir sonucu olarak ortaya çıkıyor.

Başarılı olamadılarsa bunun en büyük sorumlusu hakemlerdir. Zaten hakem hataları kendilerini engellemeye yönelik komplonun bir parçasıdır. Ayrıca sürekli olarak kendilerini çelmelemek üzere tezgahlanmış algı operasyonlarıyla da mücadele etmek zorunda kalıyorlardır!

Kulüpler, bütün bunların toplamından kurgulanmış adaletsizlik sonucuna ulaşır. Ve ardından sıra, adalet arayışı görüntüsü altında istediklerini dayatmaya gelir. Futbol devranı bu şekilde döner durur…

Büyükekşi, sürekli yeni sorunlar yaratan ve oyunun gelişimini engelleyen bu kültürü değiştirmek istediklerinden söz ediyor.

Lakin kültürü değiştirmek o kadar kolay bir iş değil.

Bu gerçekten isteniyorsa, her şeyden önce oyunu, kâr ve rant hedefli ticari bir faaliyet alanı olmaktan kurtarmak gerekiyor. Yeni bir kültür ancak futbolun oyun ve eğlence temelinde yeniden örgütlenmesiyle inşa edilebilir. Oyun, endüstrinin yozlaştırıcı kollarıyla kuşatılmışken ve medyasından taraftarına, yöneticisinden menajerine, futbolcusuna kadar bütün unsurlar hedeflerini, hesaplarını “Para kazanmak” üzerine kurmuşken nasıl bir kültürel değişim gerçekleştirilebilir ki? Üstelik işin “Kazanmak” kısmı, kulüpler ve taraftarlarca her geçen gün daha fazla “hayat memat meselesi” haline getirilirken…

Yeni bir kültür, yeni bir anlayış demek. Mevcut futbol düzeninde; rekabetin, paranın, transferin, mutlak kazanma düşüncesinin hegemonyasını kırıp faziletli, onurlu mücadele, dayanışma gibi insani değerleri ön plana çıkarmak mümkün mü? Günümüzün parayla iç içe geçmiş futbol yönetim mekanizması, böylesi amatörce bir yaklaşıma izin verir mi?

Futbol Federasyonunun yeni yönetim kurulu neredeyse tamamen sanayicilerden, CEO’lardan, bankacılardan, finansçılardan, kısacası parayla, ticaretle ilişkisi yoğun kişilerden oluşuyor!

Hayatları para, kâr, rant ile özdeşleşmiş sermaye temsilcilerinden oluşan bir yönetim kurulunun, futbolu endüstrinin ticari dayatmalarının dışına taşıması ve ona insani/ sportif değerler çerçevesinde yeni bir kültürü hakim kılması elbette beklenemez…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa