Claudette Colvin’in direnişi
![](https://www.evrensel.net/images/840/upload/dosya/241199.jpg)
Fotoğraf: Wikimedia Commons
ABD’de siyahların ırkçılığa karşı verdikleri mücadelenin en önemli direnişlerinden birisi olan Montgomery Otobüs Boykotu, Rosa Parks’ın “Hayır!” demesiyle başladı. Parks, 1 Aralık 1955’te Alabama’nın Montgomery kentinde bir otobüse bindi. Otobüsün arka tarafına ilerlemedi; ön tarafta bir koltuğa oturdu. Otobüs sürücüsü bir süre sonra Parks’a arkaya geçmesini ve beyaz yolculara yer vermesini söyledi. Irkçı düzenin kurallarına göre ön koltuklar beyazlarındı. Parks yerinden kalkmayı reddetti. Bunun üzerine otobüsten indirildi ve gözaltına alındı. Bu basit ama kararlı eylem, büyük bir harekete evrilecek olan otobüs boykotunu başlattı.
Alabama eyaletinde doğan ve büyüyen Parks, o dönem “Zenci Öğretmen Koleji” olarak adlandırılan (günümüz Alabama Eyalet Üniversitesi) yüksekokula dek gelebilmiş, bilinçli ve örgütlenmenin önemini bilen bir kadındı. 1955 yılında otobüse bindiğinde, Alabama’daki Sivil Haklar Hareketinin içinde yer alıyordu. Parks, yerinden kalkmayı reddettiğinde aslında ABD’nin güneyini kasıp kavuran ırkçılığa ve zulme “hayır!” diyordu.
Rosa Parks günümüzde dünya çapında bir direniş simgesi olarak tanınıyor. Claudette Colvin ise ABD’de bile pek bilinmiyor. Oysa Claudette Colvin otobüsün arkasına geçmeyi reddeden belki de ilk kişi. Otobüsteki yerini bir beyaza bırakmayı Parks’tan dokuz ay önce, hem de 15 yaşındayken reddetmiş.
Colvin, 2 Mart 1955’te liseden eve dönüş yolunda otobüse bindiğinde öndeki koltuklardan birine oturmuş. Sürücü hemen kalkmasını emretmiş. Colvin bilet ücretini ödediğini ve istediği koltukta oturabileceğini; bunun anayasal hakkı olduğunu söylemiş. Bir süre sonra otobüse binen iki polis memuru onu kelepçeleyip götürmüşler. Colvin’ın kucağındaki defter ve kitapları otobüsün içerisine savrulmuş. Colvin, polis tarafından götürülüşünü anlatırken, “Tek bildiğim otobüsten kendi kendime inmeyeceğimdi,” diyor.
Colvin, siyah öğrencilerin okuduğu bir liseye gidiyordu. Okulda köleliğe karşı mücadele veren Harriet Tubman gibi kadın direnişçileri, Sojourner Truth gibi kaçarak özgürleşen kölelerin “Yeraltı Demiryolu” adıyla anılan kaçış yollarını nasıl oluşturduklarını ve başka kölelerin kaçıp kurtulmasını nasıl sağladıklarını öğrenmişlerdi. Irkçılığa direnilmesi gerektiğini çok iyi biliyordu.
Colvin siyahlara dayatılan ırkçılığın günlük yaşamın her noktasına nasıl işlediğini bir röportajda şöyle anlatıyor: “Giysi almak istesek, giyip deneyemiyorduk. Ayakkabı almak istesek bir kesekağıdı alıp, ayağımızın hatlarını çizmemiz ve bunu mağazaya götürmemiz gerekiyordu.”
Colvin koltuktan kalkmayı reddettiği o gün kafasının siyahların tarihiyle, yaşadıkları korkunç baskılarla dolu olduğunu söylüyor. “Koltuktan kalkmadım çünkü yerimden kalkmamam için bir yanımdan Sojourner Truth, diğer yanımdan Harriet Tubman bastırıyordu,” diyor.
Claudette Colvin ve onun gibi gençlerin direnişleri, büyük yürüyüşler ve okul boykotları ABD’de siyahların verdiği sivil mücadelenin çok önemli bir parçası. Bugün onları, Charles Neblett tarafından yazılan ve 1963’de Pete Seeger tarafından kaydedilen bir parçayla analım. Parçanın adı, “Eğer Beni Otobüsün Arkasında Bulamazsanız”:
Beni otobüsün arkasında göremezseniz ve hiçbir yerde bulamazsanız.
Otobüsün önüne gelin, tam orada oturuyor olacağım.
Tam orada oturuyor olacağım,
Tam orada oturuyor olacağım.
Otobüsün önüne gelin,
Tam orada oturuyor olacağım.
Mississippi Nehri’nde beni göremezseniz ve hiçbir yerde bulamazsanız.
Yüzme havuzuna gelin, orada yüzüyor olacağım.
Orada yüzüyor olacağım,
Evet, yüzüyor olacağım.
Yüzme havuzuna gelin,
Orada yüzüyor olacağım.
Jackson State Üniversitesinde beni göremezseniz ve hiçbir yerde bulamazsanız.
Mississippi Üniversitesine gelin, orada okuyor olacağım.
Orada okuyacağım,
Orada okuyacağım.
Eğer beni grevcilerin arasında göremezseniz ve hiçbir yerde bulamazsanız.
Hapishaneye gelin, orada olacağım.
Orada olacağım,
Evet, orada olacağım.
Hapishaneye gelin,
Orada olacağım.
Pamuk tarlasında beni göremezseniz ve hiçbir yerde bulamazsanız.
Mahkeme binasına gelin, orada oy kullanıyor olacağım.
Orada oy vereceğim,
Oyumu orada kullanacağım.
Adliyeye gelin,
Tam orada oy veriyor olacağım.
Eğer beni otobüsün arkasında göremezseniz ve hiçbir yerde bulamazsanız.
Otobüsün önüne gelin, orada oturuyor olacağım.
Orada oturuyor olacağım,
Evet, orada oturuyor olacağım.
Otobüsün önüne gelin,
Orada oturuyor olacağım.
Evrensel'i Takip Et