18 Temmuz 2023 04:25

Ölçü ‘değişim’ değil, zamlardır!

Pahalılığa ve yoksulluğa karşı eylem yapan işçi kadınlar.

Fotoğraf: Hasret Gültekin Kozan/Evrensel

Paylaş

Kimse Mehmet Şimşek’le sınırlamasın! Zam üstüne zammı kendi başına yapmıyor. Takım oyunu oynuyorlar. Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan. Son zamlar onun imzasıyla açıklandı. AKP ve Bahçeli’nin koro şefliğinde MHP savunuyor. İttifakın dinci ortaklarıyla bazı AKP’liler zamanlamasına itirazla “15 Temmuz anma salaları okunurken olur mu” deyip mırın kırın etti, ama destekliyor!

En halisane dindar ve yurtsever duygularla Erdoğan ve Cumhur İttifakını desteklemiş olan işçilerle bütün milliyetlerden Türkiye halkının herhalde artık tümünü defterinden silmesi şart. Gabar’da petrol, Karadeniz’de gaz bulundu deyip enerjinin ucuzlayacağını müjdeleyenlerin yaptıkları ortada: Her şeye zam!

Asgari ücretle memur ve emekli maaşlarına sözde zam yapmışlardı! Tümü enflasyon oranının altındaydı. Ve ardından enflasyonu da azdıracak zamları yağdırıyorlar. Her üründe KDV’yi artırmakla yetinmediler. Son torba yasayla Erdoğan’a ÖTV’yi 5 kata kadar artırma yetkisi verildi ve o da elini titretmedi. Kimsenin gözünün yaşına bakmadan doğal gazda ÖTV’ye yüzde 225 zam yaptı. ÖTV artışının ardından benzinle motorinin litresi yaklaşık 7 TL zamlandı.

AKP-MHP ve şürekasının dinci ve milliyetçi propagandasından etkilenen en dindar ve yurtsever işçi de sil baştan düşünmek zorunda: Bunlardan kendisine en küçük bir hayır gelir mi? “Ekonomiyi toparlamak için” deyip izah etmeye çalıştıkları zamları düşünürken, patronlara yağdırdıkları teşviklerle birlikte düşünsünler.

Sanayi Bakanlığı en son mayıs teşvik listesini açıkladı. 1503 şirkete 83 milyar 242 milyon teşvik verildi. Emekçiler için artırılan KDV’de onlara istisna tanınıyor. Yani hiç KDV ödemeyecekler. Halka vergi yağdırılıyor, ama patronlar “gümrük vergisi” bile ödemeyecek. Patronlar, emekçilerin kuruşu kuruşuna ödedikleri sigorta priminin “işveren hissesi”ni de ödemekten kurtuluyor. Üstelik “faiz desteği” sağlandı patronlara. İşçiler; bir kendilerine, bir de hükümetle teşvike boğduğu patronlara bakmak zorunda.

Hükümet patronları el üstünde tutarken, emeğiyle geçinmeye uğraşan işçi ve emekçileri zırnık düşünmüyor.

Ya muhalefetle sendikalar? Sendikalar çoğunlukla sözde işçi örgütlerine döndü. Bir CHP’li belediyelerde örgütlü Genel-İş’le Genel Sağlık İş tepki verdi ve bir günlük iş bıraktı. CHP de dün 81 ilde basın açıklamaları yaptı, çoğu etkisiz, ‘salon’ toplantıları! EMEP emek ve demokrasi platformlarıyla, TİP ve Sol Parti, ayrı ayrı, çeşitli illerde basın açıklamaları yapıyor.

Seçim öncesi ekonomiyi batağa sürüklediği için Erdoğan’ı suçlayan ve düzelteceğini vadeden burjuva muhalefetse içine dönmüş, sözde muhasebe yapıyor: Değişim olsun mu olmasın mı? Tamam, muhasebe şart. Ama sen-ben kavgasının ötesinde bir şey yok! Türkiye zamlarla yıkılıyor. Emekçiler canından bezmiş. Beyler, sen-ben kavgası yapıyor ve akıllarına geldikçe tweet atıp hükümeti eleştiriyor. Eleştiriye karınlar tok artık, tepki vermeyecek misiniz?

Bari, sadece sandığı işaret edip sokağa çıkmayı yasaklamanın muhasebesini yapın! Halka, “Zinhar sokağa çıkmayın, biz geliyoruz, düzelteceğiz” demiştiniz! Sokak olmadan gelemeyeceğiniz görüldü. Halk sokağa çıkmadan sandıkları bile koruyamadınız. Bunun muhasebesi gerekli. Ama burada da, zamlar karşısında olduğu gibi, tık yok!

Halka “dur” deyip çareyi sağa açılmakta buldunuz. Sadece Kılıçdaroğlu değil, onun orkestra şefliğinde İmamoğlu dahil, tümünüz. Şimdi sen-ben çekişmesi! Kimsenin şeyinde mücevher yok! Ne diyorsunuz sağa açılmaya? Listelerinize bütün muhafazakar sağı doldurmanın muhasebesini yapın. 40’a yakın vekillik verip ihya ettiniz size beş kuruşluk hayırları olmayan AKP ve MHP artıklarını. Halka mı açılacaksınız muhafazakarlara mı?

Şimdi yerel seçimler geliyor deyip tümünüz yine aynı ittifakın peşindesiniz! Kazanmak için yeniden Millet İttifakıyla HDP desteğini bir araya getirmenin hesabındasınız. Dönüp binanın temelinin yanlış atıldığına bakanınız yok! Halkı ve sokağı dışlayıp Akşener, Babacan, Davutoğlu ve Karamollaoğlu’nda çere ararsanız sonunun hüsran olacağının muhasebesini yapmadan sen-ben kavgası sadece halkı sizden iyice soğutur.

Alın “güçlendirilmiş parlamento”nuzu! Erdoğan egemen orada. Halk sokakta egemen olabilir. Zamlara ses çıkarmakla başlamaya ne dersiniz?

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa