BAL’da çağrı zamanı

Fotoğraf: Freepik
Geçen sezon, Bölgesel Amatör Lig’de son maç düdüğü çalındıktan sonra statüler değiştirilmiş; playoff oynaması gereken grup liderleri doğrudan 3. Lig’e alınmıştı. Apar topar yapılan bu girişimin arkasında, yaklaşan genel seçimlerin de etkisi muhtemelen yüksekti. Tartışılan kararların alındığı, statüsü futbol için oldukça elverişsiz olan, kurulduğu günden bu yana hep sorunların odağında yer alan BAL için yeni sezon öncesi çağrı zamanı gelip çattı…
Zira İstanbul BAL Futbol Kulüpler Birliği, geçen haftalarda yaptığı bir toplantıdan sonra ortak bir deklarasyon yayımladı. Bu deklarasyonda listelenmiş talepler şu şekilde:
Özellikle İstanbul takımlarını doğrudan ve negatif ayrımcılıkla etkileyen küme düşme statüsü ivedilikle değiştirilmeli, 2023-2024 sezonu itibarıyla değişen statü uygulamaya konulmalıKulüplerden sezon başında federasyonun tahsis ettiği lige katılım payı ücreti iptal edilmeliTFF ve ortak paydaşlarının hasılat dağılım yönetmeliği günümüz şartlarına uygun olarak belirlenerek BAL takımlarından alınan katılım ücretinin aksine, katılım payı ödenmeliTFF 3. Lig ve yeri geldiğinde TFF 2. Lig’den bile daha çok heyecan, rekabet, ilgiye sahip; daha geniş bütçeli finansa dayanan Bölgesel Amatör Lig profesyonel lig haline getirilmeliBir önceki sezon belirlenecek puan baremini yakalayan BAL takımları, federe oldukları il ayrımı olmaksızın Türkiye Kupası’na 1. turdan dahil edilmeliGeçmiş sezonlarda uygulayan, kulüplere gelir imkanı sağlayan ve ligin imajını artıran bahis bültenlerine BAL takımları dahil edilmeliHem kulüplerin hem de futbolcuların hak ve hukuki sorumluluklarını belirterek güvence altına alacak TFF tasdikli futbolcu sözleşmesine geçilmeliTakımların deplasman masrafları federasyon tarafından organize edilmeli ya da kilometre başına ödenen ücret ve konaklama bedelleri günümüz şart ve koşullarına uygun hale getirilmeli
Kulüplerin yaptığı deklarasyon bu şekilde. Sorunların sadece İstanbul kulüpleri için değil, ülke genelindeki 196 BAL takımını ilgilendirdiğini belirterek yaptıkları çağrıyı sonlandırmışlar.
Bahis bültenlerine girme mevzusunu hariç tutarak, yapılan deklarasyonun sonuna kadar doğru olduğunu söylemek gerek. Ancak Türk futbolu sarı öküzü çoktan (ve birkaç kez) verdiği için, şu saatten sonra taleplerin haklılığını tartışmaktan ziyade muhatapların mantığını sorgulamak daha doğru görünüyor…
Zira özellikle ikinci madde çok dikkat çekici… 2009 yılında profesyonel liglerdeki bir başkent takımı, günümüzde BAL’daki İstanbul temsilcilerinin dikkat çektiği lig katılım payı kavramına dair yaptığı girişimlerden dolayı kapatılmıştı! Petrol Ofisi Spor Başkanı Şahin Ulu’nun kulüplerden sezon başında alınan lig katılım payının herhangi bir hukuki dayanağı olmadığını iddia ederek açtığı davayı TFF’den gelen ikazlara rağmen geri çekmediği için kulübün tescili TFF tarafından iptal edilmiş, liglerden adeta aforoz edilmişti.
Benzer şekilde sekizinci maddenin geçmişi de oldukça ilginç süreçlere sahip… 2013 yılında, 3. Lig’de birkaç sezondur uygulanan deplasman giderlerini bir özel kuruluşun gerçekleştirmesi uygulaması sezon başında apar topar iptal edilmişti. İddialara göre bu olayın perde arkasında, TFF’yle anlaşmalı olarak süreci yürüten Duru Turizm’in sahibinin siyasi hesaplaşmaları vardı.
Sözün özü; düzeltilmesi gereken pek çok konuda Türk futbolu köprüden önceki son çıkışı kaçıralı bayağı oldu… Bize gereken, esaslı bir U dönüşü!
Evrensel'i Takip Et