Merdan Yanardağ’ın suçu
Fotoğraf: DHA
Birkaç gün önce Merdan Yanardağ’ı Silivri Hapishanesinde ziyaret ettik. Bir iki gün önce hakkında hazırlanan iddianame açıklanmıştı. Tesadüfen aynı gün de tahliye talebi reddedildi ve 4 Ekim’e duruşma günü verildiğini öğrendik.
Merdan Yanardağ ile iddianamenin hukuka ve yasalara aykırılığı falan hakkında konuşmadık. Çünkü, her şey konuşmaya değmeyecek kadar açıktı. Yanardağ “Terör örgütünün propagandasını yapmak” ve “Suçu ve suçluyu övmek” fiillerini işlediği gerekçesi ile yargılanmak isteniyordu.
Yanardağ’ın dava konusu konuşmasını izlemiştim. AKP Diyarbakır Milletvekili Mehmet Galip Ensarioğlu’nun bir konuşmasından yola çıkarak AKP’nin yeni bir “açılım”, “çözüm” taktiğini gündeme getirip getirmeyeceğini tartışıyor, bu arada Öcalan’a uygulanan tecridi eleştiriyordu.
Öcalan’a uygulanan tecridi eleştirmesi, PKK yöneticilerinin de tecridi eleştirmesi nedeniyle “terör örgütü propagandası” sayılıyordu. Çocukluğumuzda bu mantığa Aristo Mantığı diyorduk. “Kuş iki ayaklıdır, insan da iki ayaklıdır, o halde insan bir kuştur” diye dalga geçip gülüyorduk. Demek ki gülmemek gerekiyormuş, 2023 yılında dahi bazıları “Terör örgütü Öcalan’ın tecridini eleştiriyor, Merdan Yanardağ da tecridi eleştiriyor, o halde Yanardağ terör örgütünün propagandasını yapıyor” diye iddianame hazırlayabiliyor. Bu mantıkla Öcalan Galatasaray taraftarı diye bütün Galatasaraylılara dava açmaya kalkarsın yarın.
Oysa, Öcalan’a uygulanan tecridi bütün hukukçular eleştiriyor. İnsan Hakları Avrupa Mahkemesinin (İHAM) bu konuda kararları var. “Tahliye umudu hakkı” diye bir şey var. Bu konuda kitaplar yazılmış, davalar açılmış, içtihat kararları var. Anayasa’ da 10. madde var. Mahpuslardan birine, diğerine farklı uygulama yapamazsın. Bir hapishanedeki ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası almış bir mahpus avukatı ve yakınları ile görüşebilirken, diğerini görüştürmemezlik edemezsin.
Suçu ve suçluyu övme fiilinin gerekçesi ise Yanardağ’ın Öcalan hakkında hapishanede çok kitap okuduğu vb. dair şeyler söylemesi.
Herkes biliyor ki; Yanardağ’ın gerçek suçu TELE 1 televizyonunu yönetmesi, yazdığı makaleler, kitaplar, yaptığı konuşmalar. Biri ya da birileri bu nedenle onu hedefine almış ve onu Silivri’ye göndermek için bahane aramaya başlamışlar. Nihayet söz konusu konuşmadan bir şeyler çıkarabiliriz diye harekete geçmişler. On dakikadan uzun konuşmayı kesip biçmişler. Bir dakikalık kısmını montajlayıp troller aracılığıyla sosyal medya dolaşımına sokmuşlar. Bunu yapmalarının nedeni de hem dava açmak ve tutuklama için kamuoyu oluşturma, hem de yasa maddesinde yazana “açık ve yakın tehlike”, “İnfial yaratma” gibi koşulların güya oluştuğuna gerekçe yaratmak.
AKP iktidarıyla birlikte hukuk literatürüne “kumpas davaları” diye bir olgu girdi. Aynı yukarıda açıklamaya çalıştığım gibi açılmış davalar. Suç ve suçlu yaratma davaları. Ve bu davalarla siyasi rakipleri tasfiye etme taktiği.
Kumpas davaları da sökmedi ve sökmeyecek.
Güneş balçıkla sıvanmaz. Gerçekler kumpas davalarıyla karartılamaz.
- Kartlar yeniden karılıyor 17 Aralık 2024 04:41
- Suriye'yi bekleyen 10 Aralık 2024 05:01
- Savaşa ve yoksulluğa karşı ittifak 03 Aralık 2024 06:40
- Kayyım 26 Kasım 2024 04:41
- Onların çocukları 19 Kasım 2024 04:42
- Etki ajanlığı 12 Kasım 2024 04:59
- Senaryo belli oldu 05 Kasım 2024 04:52
- Açılım senaryoları 29 Ekim 2024 04:48
- Haklar pazarlık konusu olmaz 22 Ekim 2024 04:13
- Erdoğan'ın dediklerinin meali 15 Ekim 2024 04:37
- Bilinen yalanlar 08 Ekim 2024 04:41
- Barış mücadelesi 01 Ekim 2024 04:48