19 Temmuz 2023 04:00

Değersizleşme aracı olarak e-nabız: Yeni çöplüğümüz

e-nabız

Logo: e-nabız

Paylaş

“Dışkı aleyhimizdeki bütün delillerin sıkıştırılmış toplamıdır. O bizim günlük, kesintisiz günahımızdır” der Elias Canetti.

Şimdilerde özel sağlık sigortacılığı, kişilerin e-nabız sistemindeki sağlık verilerini dışkı ve günah misali eşelemekte, yapılmış sigortaları kapsam dışına almak için her geçmiş yakınma ve teşhisi aleyhte delile dönüştürmeye çalışmakta.

Yakın zamanda uzun süre önce muayene ettiğim bir hasta belge talebi ile geldi. Yıllar önce guatr nedeni ile başvurduğunda, kabızlık yakınmasını da not düşmüşüm. Aradan üç yıl geçtikten sonra bir başka nedenle kalın bağırsağa yönelik kolonoskopi yapılmış. Tamamlayıcı sağlık sigortası yapan şirket faturayı gördükten sonra, ödeme yapmama gerekçesi olarak üç yıl önceki e-nabız sistemine düşen “kabızlık” tanısını gerekçe göstermiş. Hastayı sigorta öncesi sözleşmede veri saklamakla itham etmiş.

Tamamlayıcı sağlık sigortası esas itibarıyla SGK’li hastaların anlaşmalı özel sağlık kuruluşlarında fark ödememesini vadediyor. Çok kolayca sigortası yapılan kişiler sonrasında fatura ilettiğinde e-nabız verileri üzerinden mağdur ediliyorlar.

Bilişim teknolojileri, yapay zeka ve internet, büyük veri yani ‘big data’ denen küresel ölçekte bilgi birikimine yol açtı. E-nabız sağlık veri portalı da buna bağlı olarak serpildi. Bilgi daima güç olagelmiştir. Burada temel ikilem hastalar, bireyler için mi yoksa bol avukatlı, çokça doktor danışmanlı özel sağlık sigorta şirketleri için mi güce dönüştüğü!

El Cezeî, “Hayata geçirilmemiş her bilgi, doğru ile yanlışın arasındadır” diyordu 800 yıl önce. Birçok hastanın e-nabız verilerine baktıkça, hayata geçirilmemiş/tedaviye dönüşmemiş o kadar çok kişisel sağlık verisi ile karşılaşıyoruz ki! 2014 yılından bugüne tüm işlenmiş laboratuvar, radyolojik görüntüleme, hastalık öyküleri, tüm reçetelenmiş ilaçlar bir çırpıda görülebiliyor bu sistemde. Ve e-nabız sistemi bilgi çöplüğüne dönüşmek üzere...

Ömer Faruk,  Yeni İnsan Yayınevinden çıkan “Bir Aşağılama Aracı Olarak Çöp” kitabında, “çöp”ün fazlalığı yasaların fazlalığıyla doğru orantılıdır. Tarafların mutlak rızasıyla oluşmuş ‘az yasalı’ bir toplumsallığın en önemli özelliklerinden biri de ‘az çöp’tür” demekte.   

Bu saptamanın e-nabız verilerinin çöplüğe dönüşme sürecinin dinamikleri ile benzerlikleri var. 2005 yılında Ceza İnfaz Yasası güncellendiğinde hekim ve hastanın bir sözleşmenin iki tarafına indirgenmesi ile başladı her şey. Aydınlatılmış onam zorunluluğu ve aynı süreçte hastaya ayrılan muayene süresinin kamu sağlık kurumlarında beş dakikaya kadar indirilmesi, resesif yani çekinik tıp pratiğini doğurdu. Ceza kıskacından korkan hekimlik daha çok ve sık tetkik ister hale evrildi.  

Ömer Faruk’un; “Az yasa varsa az çöp ve az çatışma vardır! Az çatışmanın olduğu her yerde daha ‘çok empati’ vardır!” sözü sağlık alanına da denk düşmekte. Sağlıkta artan şiddet olgusunu bu gözle de okumakta yarar var.

Kuralsız bir piyasa ve tüketim toplumunda nasıl ki “Çöp her gün toplanan ve çürüdükçe, paslandıkça, kırıldıkça, değerliler değersizlerle bir araya gelip ayrıştırılamaz bir öbeğe dönüşüyorsa” e-nabız sağlık verileri de giderek ayrıştırılması zor, zaman alıcı bir hale evrildi.

Yakında yeni bir meslek çıkarsa karşımıza şaşırmamak gerek: “e-nabız veri madenciliği”

Sağlıcakla kalın, verilerinizin çöplüğe evrilmesinin bir parçası olmayın.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa