Yaşıyoruz işte
![](https://www.evrensel.net/images/840/upload/dosya/242206.jpg)
Fotoğraf: Unsplash
GÖLGE AVCISI
Güneşten uzaklaşmak için gölgelere sığınıyoruz. Sıcakta yürürken. O gölge senin, bu gölge benim. Kimi uzun soluklandırıyor. Kimi kısa. Gelip geçiyor. Koşar adım yürüyorum. Gün boyu uzayıp kısalan gölgeleri yakalamak için sokakta.
AŞILAMIYOR
Sıcağı aşamıyor ne gölgeli yollar, ne sulanan dükkan önleri. Kalabalığın doldurduğu çarşılarla caddeleri. Beton yığını bahçesiz evleri.
TARTI
Bir zamanlar güneşin yakmadığı, gölgelerin gece karanlığına dönüşmediği günlerde gülü gülle tartarlardı. Kanı kanla tartmak yerine.
YAŞIYORUZ İŞTE
Neler yaşadığımızı sorma. Dün protezimin ön dişlerinden üçü kırıldı. Önü boşlukta kalan protez ağzımda takırdamaya başladı. Çaresiz yapıştırıcıyla sabitleştiriyorum. Gözlük sapının vidası gevşemiş. Kulağımdan sarkıyor. İkide bir düşeyazıyor gözlük. Sapı elimle döndürüp kulağıma yerleştiriyorum. Her gün bu böyle. Yaşıyoruz işte.
YENİ BİR FOTOĞRAF
Çekilen fotoğrafların hiçbirinin hükmü yok. Manzaraysa her gün bir yenisi ekleniyor. Değişiyor. Gelip geçenlerse beşse ona çıkıyor. Kalabalıklaşıyor. Her günümüz yeni bir fotoğraf.
AÇ AÇINA
Bir kilo peynirin 200-250 liraya satıldığı yerde: “Bir kilo peynir mi, kitap mı?” diye sorduklarında öncelik bir kilo peynirde mi olmalıdır? “Aç açına kitap okumaktansa…” diye düşünüldüğünde.
BELİRSİZ
Çelenk örüyordu adam. Sabahın erinde. Sıcak basmadan taze defne dallarının arasına renk renk tozlu çiçekler yerleştirerek. Islıkla. Bir yanıyla hüzün, bir yanıyla neşe veren. Düğüne mi, mezara mı hazırlandığı belli olmayan çelenge.
SENİNLE
Bir denizin kıyısındayız ikimiz. Sıcaklar bastırıvereli. Su serpiliyor içime. Derin bir soluk alırken seninle. Düş mü, gerçek mi demeden. Seninle.
SES VEREN BİR ŞİİR
Yılmaz Gruda sesini şiirine katmış bir şairdi. Yenilikçi şiirimizin coğrafyası ve tarihi içinde yer alan şiirleriyle davudi bir sesle seslendi. Sese ses, şiire şiir katmıştır.
Evrensel'i Takip Et