31 Temmuz 2023 04:15

Seçim, şiddet, kriz

Ekvador'da halk eylemi

Fotoğraf: AA

Paylaş

Guatemala 20 Ağustos’ta başkanlık seçimlerinin ikinci turuna hazırlanırken, aynı gün yapılacak bir başka başkanlık ve genel seçime sahne olacak Ekvador’da seçimlerde yarışacak olan adaylara ve politikacılara karşı sürdürülen şiddet olayları ve suikastlar kontrolden çıkmış bulunuyor. Mevcut Başkan Guillermo Lasso’nun azledilme ihtimalinin ortaya çıkması sonrası parlamentoyu feshedip erken seçimi kararı alması sürgünde bulunan Eski Başkan Rafael Correa’nın ülkeye dönmesi yeni bir şans anlamına geliyor. Uyuşturucu kaçakçılığı yapan kartellerin arasındaki anlaşmaların son dönemlerde bozulması ile karteller arası mücadele hız kazanmış durumda. Meksika kartellerinin ülkedeki etkinliğinin artması da Guayaquil ve liman kentlerinde ve hapishanelerde çatışmaların ve ölümlerin artmasının en büyük sebebi. Olağanüstü hal ilan edilen ülkede her gün birçok çatışma yaşanırken seçimlere etki etmeye çalışan kartellerin yarattığı şiddet ortamında bu olaylarla hiç ilgisi olmayan birçok sivil de hayatını kaybediyor. 2021’de seçimleri kaybeden ve Correa’nın liderliğini yaptığı Yurttaş Devrimi Hareketi ise yenilgiden bu yana önemli ölçüde toparlanmış görünüyor.

Benzer bir biçimde politik krizin derinleştiği komşu ülke Peru’da toplumsal hareketlilik de yeniden kendini gösteriyor. Darbecilerin Başkan Pedro Castillo’nun yerine geçirdiği Eski Başkan yardımcısı Dina Boluarte 28 Temmuz bağımsızlık günü dolayısıyla yaptığı ve üç saati aşan halka sesleniş konuşmasında protestolarda ölen vatandaşlar için özür dilerken hem bir ulusal uzlaşı çağrısı yapıyor hem de kongreden üç aylığına yürütmeye, suç ile mücadele edebilmek için yasama yetkisinin devredilmesini talep ediyordu. Boluarte konuşmasında ulusal uzlaşıyı sağlamak için küresel formül olan sihirli göçmen düşmanlığı değneğini kullanmayı da ihmal etmedi. Çoğunluğunu Venezuelalıların oluşturduğu göçmenleri ülkede artan suç olaylarının sebebi olarak gösteren Boluarte sokaklardaki uyuşturucu varlığını ortadan kaldırmak için bu yetkileri istediğini belirtti. Konuşma esnasında ise başkentte, çoğunluğu kırsal kesimlerden gelen göstericiler polis tarafından biber gazı ile dağıtılmaya devam ediliyorlardı.

Krizlerle boğuşan bu her iki ortak komşusu Kolombiya’da da gündem Başkan Gustavo Petro’nun oğullarından biri olan ve Barranquilla Kenti Vekili Nicolás Petro’nun ve eski eşinin para aklama ve haksız kazanç elde etme suçlamaları ile tutuklanması ile sarsıldı. Mart ayından beri Petro’nun seçim kampanyasına uyuşturucu kartellerinden bağış almakla suçlanan Nicolás Petro’nun, eski eşi tarafından yapılan bu suçlamaların aynı zamanda Petro’nun kardeşi Juan Fernando’yu da kapsamasıyla, Başkan Petro savcılığa soruşturma açılması için talepte bulunmuştu. Soruşturma esnasında yeni iddiaların ortaya çıkması ile Nicolás Petro ve eski eşinin tutuklanması hiç şüphesiz Gustavo Petro için büyük bir itibar kaybı yarattı. Petro sosyal medya üzerinden bir baba olarak oğluna güç ve şans dilerken başkan olarak yargıya hiçbir şekilde müdahale edilmeyeceği sözünü verdi ve savcılığa soruşturmayı sonuna kadar devam ettirmeleri çağrısında bulundu.

Seçimlere yaklaşan bir başka ülke olan Arjantin’de ise ödemeler krizinin geldiği nokta ile hükümet ekim ayındaki seçimlerden hemen önce IMF ile 7.5 milyar dolarlık yeni bir anlaşma imzalamayı başardı. Arjantin’in bu yeni anlaşması aslında IMF’ye bu yılki ödemelerini gerçekleştirebilmesi için yapılan bir anlaşma. Mevcut IMF anlaşması 2018’deki anlaşmanın 2022’de yeniden yapılandırılması ile ortaya çıkmıştı. Ancak Arjantin bu yeniden yapılandırılmış anlaşmanın ödemelerini de yapamayacak durumda. Hiç şüphesiz IMF, Arjantin’de ekim ayındaki seçimlerde iktidarı sol Peronistlerin kaybedeceğini düşünerek aslında daha sonra müzakerelere başlamak üzere zaman kazanmaya ve seçimlere müdahale ettiği yönündeki suçlamaları def etmeye çalışıyor. Yakın tarihinin en büyük kuraklıklarından birini yaşayan Arjantin’de hükümet IMF programının raydan çıkmasını da ihracatta yaşanan büyük kayıplara sebep olan bu kuraklığa bağlıyor. IMF ise Peronist iktidardan ‘kurtulduktan’ sonra ülkeyi ortodoks para ve maliye politikalarına döndürecek bir hükümet ile krizin faturasını daha da yüksek enflasyon ile kitlelere ödettirebileceği günlerin yakın olduğu düşüncesinde olmalı.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa