Yoksullaşma ve borç kıskacı

Türkiye’de aileleriyle birlikte milyonlarca emekçinin gelirleri, döviz kurundaki yükselme ve sürekli artan enflasyon karşısında son yılların en yüksek erimesini yaşıyor. Bu durum toplumun büyük bölümünün yoksullaşmasına ve daha fazla borç yükü altına girmesine neden oluyor.

Siyasi iktidar, bugüne kadar uyguladığı ekonomi politikaları ile sadece Türk lirasının değerini düşürmekle kalmadı. Aynı zamanda emek hızla değersizleşirken, yoksullaşma arttı ve milli gelirden emeğin payına düşen miktar sermayenin hanesine aktarıldı. Milyonlarca emekçi geçinebilmek için kredi kartı ve tüketici kredilerine yüklendiği için boğazına kadar borç batağına saplandı.

Türk lirasında yaşanan değer kaybı ile alım gücü düşen ve temel ihtiyaçlarını karşılamak için tüketici kredisi ve kredi kartlarına yüklenen vatandaşın toplam borcu geçen yıla göre yüzde 80’i aşmış durumda. Son bir yıl içinde sadece kredi kartlarına olan borçlardaki artış yüzde 182’yi geçmiş.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun son verilerine göre tüketici kredileri ve bireysel kredi kartları toplamından oluşan borç miktarı 2 trilyon 208 milyar lirayı aştı. Özellikle son birkaç yıl içinde milyonlarca insanın gelir ya da kazançları giderlerinin çok gerisinde kaldığından, bireysel kredi ve kredi kartı borçlarının ödenmesinde ciddi zorluklar yaşanıyor. Borçlarını vadesinde ödeyemediği için bankalar tarafından yasal takip (icra) başlatılan borç miktarı 36 milyar lirayı buluyor.

İktidarın tercihini yıllardır kâr, faiz ve rant gelirleri elde edenlerden yana kullanmak istemesinin kaçınılmaz bir sonucu olarak ülke nüfusunun önemli bölümü ağır bir yoksullaşma ve borç kıskacı içinde yaşam mücadelesi vermek zorunda bırakılıyor.

Son 21 yılda toplumun çok küçük bir kesimi, sırtını iktidara yasladığı için zenginleşirken, milyonlarca emekçinin payına daha fazla yoksulluk, ağır borç yükü ve geçim sıkıntısı düştü. Enflasyondaki artış milyonlarca insanı daha önce görülmemiş derecede büyük bir borç batağına sürükledi. Önümüzdeki dönemde enflasyonda beklenen hızlı artış satın alım gücünü daha da düşürürken, asgari ücret ve maaşlara yapılan artışlar birkaç ay içinde buharlaşacak.

Ekonomide uygulanan politikaların bir tarafında emeğin değersizleştirilip, sermayeye daha da bağımlı hale getirilmesi yer alırken, diğer yanında sermayenin önündeki her türlü engelin kaldırılması ve emekçilerin örgütlü mücadelesinin zayıflatılması yer alıyor. İşçilerin sendikalaşma ve toplu sözleşme süreçleri fiili olarak zorlaştırılıyor, kamu emekçileri göstermelik bir toplu sözleşme düzeni üzerinden hükümetin güdümünde olan sendikalara mahkum ediliyor.

Türkiye’nin yüksek enflasyon ve faizlerdeki ani artışın etkisiyle, sıcak paraya daha bağımlı hale gelmesi, eskiye oranla daha yüksek faizle borçlanmak zorunda kalmasını beraberinde getirdi. Üretimde yaşanacak daralmayla birlikte yılın ikinci yarısında ekonominin yavaşlaması, enflasyon ve işsizlikte belirgin artış yaşanması, yüksek borçluluk nedeniyle şirket ve hane halkı kredilerinde geri ödeyememe sorununun daha da büyümesi kaçınılmaz görünüyor. 

Önümüzdeki dönemde enflasyondaki artış ve TL’deki değer kaybının sürecek olması, zaten sorunlu olan ekonomik tablonun daha da kötüleşmesine neden olacak. Ülkenin ve halkın son yıllarda daha da ürkütücü boyutlara ulaşan yoksullaşma ve borç sorununun yeni zamlar ve vergi artışlarını beraberinde getirmesi kaçınılmaz görünüyor.

Milyonlarca emekçiyi yıllardır yoksulluğun pençesine iten ve borçla yaşamaya mecbur bırakan mevcut ekonomi politikaları tamamen terk edilmediği sürece sömürü ilişkilerinin emekçiler aleyhine daha fazla derinleşmesinin önüne geçilebilmesi mümkün görünmüyor.  

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Peşkeşe ‘dur’ de!

Peşkeşe ‘dur’ de!

Çayırhan Termik Santralinin özelleştirilmesi için alınan ve genelde mal değerinin yüzde 10 düzeyinde belirlenen geçici teminat bedeli 250 milyon TL oldu. Bu bedel madenin sadece 3.5 günlük kazancına denk geliyor. Satışa karşı direnişi sürdüren madenciler, ‘Yağmayı durduralım’ çağrısı yaptı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
5 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et