Siyah tarihinin yeniden yorumlanmasına karşı

Şu anda Florida eyaletinin, okullarda hangi tarihsel içeriğin öğretilip öğretilemeyeceğini belirleyen yeni bir yasa aracılığıyla Afro-Amerikan tarihine karşı bir propaganda savaşı başlattığına tanık oluyoruz. Anayasasının birinci maddesi ile ifade özgürlüğünü korumakla övünen ABD gibi bir ülkede, eğitimcilere Amerikan İç Savaşı’ndan (1861-1865) sonra “Yeniden Yapılanma” döneminden bu yana Siyah tarihinin önemli yönleri hakkında sessiz kalmaları için baskı yapılıyor. Amaç, köleliğin resmen kaldırılmasından sonra siyah halk için önemli bir şey olmamış görünmesini sağlamaktır.

Daha da kötüsü, yasama sürecinden sorumlu bazı milletvekillerinin köleliğin siyahlar için iyi bile olabileceği yönündeki iddialarıdır. Yani ABD’li parlamenterler sadece kötü tarihçiler değil, aynı zamanda devasa bir aptallıkta da üstlerine yok. Çünkü sözde gizli tarih, yani bastırılmış tarih yazımı, tıpkı yaklaşan bir bent gediğindeki su gibi, barajı yıkan güçlü bir sele dönüşene kadar giderek daha fazla sızma özelliğine sahiptir.

Beyaz üstünlüğünün propagandacılarının “Siyah Tarihi” konusunda en çok korktukları şey, yirminci yüzyılda beyaz terörizmine karşı siyah direnişinin, yani “Yeniden Yapılanma” koşullarını altüst eden gücün bilinmesi. Bunun yerine, gelecek nesillerin tarihsiz büyümesi istenmekte. Tarih bilincini bastırmak ise, Cezayir’de 1954’ten 1962’ye kadar süren sömürge karşıtı devrimi hayatının sonuna kadar destekleyen Frantz Fanon’un (1925-1961) bize gösterdiği gibi çok ciddi bir mesele. O, Fransız sömürgeci gücünü Cezayir tarihini tahrif ettiği için kınadı. Klasikleşmiş eseri Yeryüzünün Lanetlileri’nde şöyle yazmıştı: “Sömürgecilik, egemenliği altındaki ülkenin bugününe ve geleceğine kendi yasalarını dayatmakla yetinmez. İnsanları zincire vurmakla, sömürgeleştirilenin beyninden her biçimi ve her içeriği kovmakla yetinmez. Mantığı olduğu gibi tersine çevirir ve ilgisini ezilen halkın geçmişine de yönelterek onu çarpıtır, çirkinleştirir ve siler”

Yarım yüzyıldan daha uzun bir süre önce sömürgeleştirilmiş Cezayir halkına karşı yürütülen bu sömürgeci politika, siyah Amerika’ya karşı da sürdürülmektedir. Dolayısıyla bugün çocuklarımıza kendi tarihleri hakkındaki gerçekleri öğretmek için yeniden ihtiyaç duyduğumuz şey, 1964’te Mississippi’deki “Özgürlük Yazı”ndan bu yana var olan “Özgürlük Okulları”, yani özgürlük ve kurtuluş okullarıdır.