09 Ağustos 2023 05:05

Sol neden kırsala nüfuz edemiyor?

Sıkılmış yumruklar dan oluşan bir görsel

Görsel: Pixabay

Paylaş

Libération gazetesi 6 Ağustos 2023 tarihli baskısında Türkiye’yi de çok yakından ilgilendiren önemli bir soruyu Fransa özelinde sorup tartıştı: Sol söylemler neden kırsalda yankı bulmuyor? Soruyu başka türlü de sorabiliriz: Neden solun anlattıkları kent merkezleri dışına ulaşmıyor? Yoksa sol düşünce kent soylu mu? Tabii böyle bir soruya hemen başka bir soruyla da karşılık verilebilir, hatta vermek gerekir: Hangi sol? Gazete soruya Nupes’ten (Nouvelle Union populaire écologique et sociale, Ekolojik ve Sosyal Yeni Halk Birliği, sol ittifak) yani merkezden ya da sosyal demokrasiden hareketle değil, daha soldan yanıt arıyor. Biz soruyu merkezden hareketle de sorabiliriz: CHP metropollerde oy oranı bakımından güçlü iken, neden Türkiye kırsalında oldukça zayıf bir oy tabanına sahip? Neden söyledikleri kırsala etki etmiyor?

Şüphesiz iki ülkenin koşulları karşılaştırılamayacak kadar farklı, Nupes ve CHP’nin hemen hiç ortak noktaları yok. Ancak yine de düşünmek ve tartışmak için Fransa örneği üzerine söylenenlere bakabiliriz. Türkiye’de bu faktörlerin bir karşılığı olup olmadığını ayrıca değerlendiririz. Gazetede yazılanlara sadece tartışmayı başlatmak için bakalım diyorum anlayacağınız zira Türkiye’yi anlamak için yereldeki particilerle, aktivistlerle ciddi bir saha yapmak lazım. Aksi, ezberden konuşmak olur.

Haberde, solun Fransa kırsalında karşılık bulamaması lojistik ve mali engeller ile aktivist sayısındaki eksiklikle açıklanıyor. “Saha çalışması yapmak için para lazım” sözleri ön sıralarda konumlanan bir soruna dikkat çekiyor, yani ekonomik olanaklara. Biz sosyal bilimciler bu cümleyi gayet iyi anlar ve biliriz: finansman yoksa saha çalışması da istisnai olarak mümkün olabilir. Türkiye’de sosyal bilimlerin gelişmesinin önündeki en büyük engellerden biri de zaten finansman meselesidir. Özellikle de mevcut paranın politik dağıtımı/paylaşımı meselesidir. Ama şimdilik bu parantezi kapatalım, zira konumuz sosyal bilimlerin krizi değil. O meseleyi başka bir (hatta birden fazla) yazıda ele almak lazım.

Kırsalda aktivizm zaman, para ve enerji bakımlarından daha maliyetli. Bildiri dağıtmak için daha fazla yol gitmek ve daha fazla zaman harcamak gerek. Siyasi partilerin aktivistin kendi arabası ile yaptığı harcamaları karşılamamasının, benzin fiyatlarındaki artışın vs. kırsaldaki aktivizmi/kampanya çalışmalarını iyice zorlaştırdığından dem vuruyor yerel siyasetçiler. Fransa örneğinde siyasetin finansmanı sıkı kurallara ve denetime tabi olduğundan, Türkiye’den çok farklılaştığını söylemek mümkün. Türkiye’de bu sorun yerel ekonomik elitler aday gösterilerek “çözülüyor”! Parası olan parti yöneticisi oluyor, seçimlerde aday gösteriliyor vs.

Makalede, solun kırsaldaki militan/aktivist sayısının yıllardır düşüşte olması ve olanların da gençlerden ziyade yaşça ileri bireyler olması bir başka açmaz olarak gösteriliyor. Üniversitede siyasallaşan gençlerin daha çok metropollerde yani üniversite olan kentlerde yoğunlaşmasının da bu açmazı derinleştirdiği dile getiriliyor. Türkiye’de hemen her kentte üniversite açıldığından, çok sayıda ilçede yüksek okul ya da fakülte bulunduğundan, meseleye sol partilerin bu üniversitelere ne kadar nüfuz edebildiği üzerinden bakmak lazım. Sahi, partiler bu okullarda ne kadar örgütlenme faaliyeti yürütüyor? Bunu yapacak aktivistleri, örgütleri var mı taşrada?

Seçim kampanyaları sırasında solun “çok fazla ders verir havasında” olması Fransa’da solun kırsalda nüfuz edememesinin bir diğer nedeni olarak karşımıza çıkıyor. Bu tür bir elitizm Türkiye’de yukarıdan bakma, küçümseme, beğenmeme, cahil görme gibi yaklaşımlarla birleşip başka bir boyut da kazanıyor. Bu bakış yerelde özellikle de taşrada siyasilerin sahada çalışmaması ya da göstermelik biçimde çalışmasını beraberinde getiriyor.

Şüphesiz solun kırsalda sınırlı mevcudiyetinin arkasında başka nedenler de var. Hele de Türkiye’de. Bununla birlikte, Millet İttifakı deneyimi kırsala nüfuz edememenin Türkiye’de sadece solun sorunu olmadığını, bazı sağ partilerin de benzer bir durumda olduğunu gösterdi. Buradan bakınca, belki de soruyu başka yerden sormak, önce doğru soruyu bulmak lazım.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa