12 Ağustos 2023 04:31

Yapay zekâ fikirsel üretime entegre olurken

Ağ düğümleri ile çevrelenmiş bir insan beyni ilüstrasyonu

Görsel: geralt/Pixabay

Paylaş

 Üretici yapay zekâlar ve geniş dil modellerinin son birkaç yıldaki gelişimleri pek çok yeni tartışmayı da beraberinde getirdi. İnsan üretimi veri kümeleri ile eğitilen modellerin eğitimlerinde kullanılan içeriklerin üreticilerinin yerini alabilecek düzeye yaklaşması bu içeriklerin üreticilerinin yapay zekâ ile değiştirilebilme olasılığını da beraberinde getiriyor. Şirketler, satış hedeflerini tutturabildikleri sürece “yüksek maliyetli” çalışanları maliyeti daha düşük bir yapay zekâ modeli ile değiştirmekte bir sakınca görmüyor. Yapay zekâ kullanarak ölmüş ya da hayatta olan sanatçıların üsluplarının, tarzlarının, simalarının ve benzerliklerinin kullanımı -kâr getirdiği sürece- makul girişimler olarak görülüyor. Son olarak Google ile dünyanın en büyük müzik şirketi Universal Music’in sanatçıların melodi ve seslerini yapay zekâ üretimlerinde kullanmak üzere lisanslamak için çalışmalara başladığı ortaya çıktı. Universal Music, birkaç ay önce Spotify ve Apple’dan yapay zekâ eğitimi amaçlı olarak platformlarından veri toplanmasını engellemelerini talep etmişti.

Şirketler yapay zekâyı daha fazla kârlılık için ciddi bir fırsat olarak görürken yapay zekâ ile rekabet etmeye zorlananlar açısından tablo biraz daha karmaşık. Amerikan Yazarlar Birliği’nin (WGA) Hollywood tekellerine karşı başlattığı grevin öncelikli taleplerinden biri ChatGPT ve benzeri üretici yapay zekâların senaryo yazımında bir araç olmaktan çıkıp da yazarların yerini tümüyle almasının önüne geçmek. Yapay zekâ sistemleri gelirlerini ve çalışma koşullarını doğrudan etkilediğinden senaryo yazarları geniş ölçekli bir birliktelik sağlayabilmiş olsalar da pek çok alanda böyle bir birliktelik henüz yok. Müzisyenler arasında yapay zekâ üretimi işleri sanata hakaret olarak gören de var geleceği yapay zekâ üretimi işlerde gören de. Dijital grafik üreticileri arasında da tablo oldukça benzer. Yapay zekâ destekli üretimleri işlerine entegre edenler ya da doğrudan kullananlar günden güne artıyor. Buna karşılık olarak yapay zekâyı sanattan uzak tutmak gerektiğini, yapılanın sanatla alakası olmadığını ve üretilen işlerin esasen çalıntı olduğunu savunanlar da az değil. Çeviri konusunda da yine benzer bir tablo ile karşı karşıyayız. Yayınevleri ve çevirmenlerin bir kısmı yapay zekâ destekli çeviri sistemlerini giderek daha yaygın bir şekilde kullanırken bir kesim de bu yöntemler ile üretilmiş çevirilere katı bir şekilde karşı çıkıyor.

Üretici yapay zekâlar ve geniş dil modelleri pek çok alanda epeyce yol almış olsalar da henüz daha yolun başlarındayız. Ancak bu teknolojiler mevcut kısıtlılıklarına ve yetersizliklerine rağmen bazı alanlarda ciddi bir değişimi de başlattılar. Bu değişimlerin şirketler açısından daha fazla kâr sağlamak için kullanılacağı kesin. “İnsanlığın çıkarına bir sistemde yapay zekâyı nasıl kullanırız?” sorusuna da yanıt aramak lazım ama bugün açısından bu sistemlerin çeşitli alanlardaki yansımalarını nasıl ele alacağımız daha acil bir tartışma. Demiryolu işçisi John Henry’nin buharlı mekanik delgiye karşı giriştiği gibi bir yarışın ya da makine kırıcıların buhar makinesine karşı verdiği savaşın bir benzerini yapay zekâya karşı vermenin anlamsızlığı ortada. John Henry’nin ya da makine kırıcıların anlık zaferlerinin makineleşmeyi durduramaması gibi yapay zekâ sistemlerinin çeşitli alanlara entegrasyonunu durduramayacağımızı bilerek hareket etmek gerek. Öte yandan bu entegrasyonların sınırlarını ilgili alanlarda çalışanların mücadelesi güçleri ölçüsünde belirleyebilir. Bu belirleyiciliğin ilk büyük testi olarak senaryo yazarlarının grevinin nasıl sonuçlanacağı önem taşıyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa