Ölü bir yaz

ZİNCİRLEMELER

Gürdal Duyar, Cumhuriyet’in 50. Yıl anısına  “Güzel İstanbul” heykelini başını hafif arkaya atmış güzel bir kadın olarak resmetmiştir. İki yanında zincirlerle bağlı heykel, Gürdal’a göre bir yanı Fetih’ten önce Haliç’e gerilmiş zinciri, bir yanı İstanbul’un düşman işgalini simgeliyordur. Bana kalırsa kadın özgürlüklerinin zincirlenmiş olması da yabana atılmaz.

Heykel, etli butlu güzel bir kadın gövdesi olunca şimşekleri üstüne çekecektir. Karaköy Meydanı’nın ortasına konuluşunun ertesinde kaldırılacaktır.

Şimdi Yıldız Parkı’nda gözlerden uzak bir yerdedir. İşleyen cılk yaralarımız görülmesin, gösterilmesin diye…

DAHA AYDINLIK

Karanlık bir gece için aydınlık bir düş kuruyorum. Düşe dalınca daha karanlık bir geceye uyanıyorum. Daha da aydınlatmak için düşleri…

GÜNAHKÂRLAR

Güzele bakmak sevapmış derler. Bakıyorum bir güzel göremiyorum. Güzelliklerdense eser yok. Ne günah işledi ki güzeli, güzellikleri görememekten sevaptan oluyoruz.

AMCAM AMİCİS

Çocuk Kalbi yazarı Edmondo Amicis’i, soyadı dolayısıyla amca diye bellemişimdir. Çocuk aklımla Amicis, yabancı dilde amcanın karşılığıdıydı. Çok sonraları öyle olmadığını anladım. O gün bugündür ne Amicis’in anlamını, ne de yazarın hangi ulustan olduğunu biliyorum. Öğrenmedim.

ÖLÜ BİR YAZ

Sıcak püskürüyor. Ağacı kesip gölge bırakmadıklarından. Yanan ormanlardan kel bir toprak kalıyor geriye. Ölü bir yazdan.

HESAPLAŞMA

Neler yaşadığınız, nasıl yaşadığımız ne kadar acı verip nasıl karamsarlığa sürüklüyorsa asıl yaşayamadıklarımızın sorgulanması gerekmez mi? Bir türlü mutluluğa ulaşamayışımızın hesabı istenerek…

GÖLGELERİN ÖLÜMÜ

Toprağı delerek beton direkler dikiyoruz. Ağaçları kesip çiçekleri yok ederek. Yükselmek için gökyüzüne. Yakınlaşmak için güneşe. Öldürerek gölgeleri.