Aile hekimliği iflas eder mi?

Fotoğraf: DHA
Deseler ki ilçe adliyelerinin kira ve diğer cari giderlerini savcı ve hakimler ödüyor, hatta mübaşir ve diğer memurlar ile temizlik görevlilerinin maaşını, kaleminden bilgisayarına tüm giderleri onlar karşılıyor ne düşünürdünüz? İnanmaz mıydınız?
O zaman siz aile hekimliği modelinden bihabersiniz! Yıllar ne çabuk geçiyor değil mi? Sağlık ocakları 2006’da kapatılmış, aile hekimliği modeline geçilmişti. Geldik bugüne…
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu (AHEK), “aile sağlığı merkezlerinin (ASM) artan cari giderleri, ülkenin yaşadığı ekonomik problem, zamlar ve bunların aile hekimlerine ve halka yansımasıyla” ilgili uzun süredir kamuoyunun dikkatini çekmeye çalışıyor. Mesele aile hekimlerinin özlük hakkı sorunu olmayıp bizzat halkın sağlık hakkının zamana yayılmış gaspıdır. Çok bilindik ısıtılan kurbağa misaliyiz her birimiz…
TTB- AHEK’in de belirttiği üzere “mahallemizde gördüğümüz bir aile sağlığı merkezinin kapısındaki paspastan, reçete yazılan kâğıdına, temizlik malzemesinden, kullanılan elektriğine, çeşmeden akan suyundan, muayenede kullanılan dil basacağına kadar aile sağlığı merkezi içinde gördüğünüz tüm malzemeler aile hekimleri tarafından tedarik edilmekte ve satın alınmaktadır.”
Yakında adliyesinden ilköğrenim okullarına, kamu kurumları aile hekimliği misali işletilirse şaşırmamak gerekiyor. Aldous Huxley’in ifadesi ile “tecrübe, insanın başına gelen şey değildir; o insanın o başına gelenle ne yaptığıdır”. Halk ya da birey olarak yaşadıklarımızın farkında olamazsak tecrübe damıtmak mümkün mü? Kamusal haklarımızın mekanlarını, organizasyonlarını, sağlık dahil yavaş yavaş yitiriyoruz.
Aile hekimlerinin şahıslardan kiralanmak zorunda kalınan binaların kira artışları ev sahiplerinin insafına terkedilmiş durumda. “Sonuç olarak bu gider artışlarına dayanamayan aile hekimleri hizmet verdikleri aile sağlığı merkezlerinin kapanmasıyla bu birimlerden hizmet alan halk cezalandırılmış oluyor.” Yakında ‘gündüz aile sağlığı merkezi, gece pansiyon’ tabelaları görürsek şaşıracak mıyız? Tavsiyem hiçbir şeye şaşırmamanız.
Son sözü AHEK Sekreteri Dr. Sibel Uyan’a bırakıyorum: “İstanbul Havalimanı için mevcut kira 20 sene ötelemeye uğrarken alacakları kiranın küsuratı ile bile yüzlerce aile sağlığı merkezi yapılabilir. Bunlar tercih meselesidir. Tasarrufun şekli de yöntemi de tercih meselesidir. Maalesef bu tercihlerde her zaman zararlı çıkıyor”.
Ve, W. Dwyer “hayatımız yaptığımız tercihlerin toplamıdır” der. Haksız mı?
Sağlıcakla ve dayanışma ile kalın….
Evrensel'i Takip Et