Beden sömürüsü ve küçük burjuva radikalizmi!

Cennete Yakın film afişi
Önce bilinenleri/ön kabulleri sıralayalım. Ana akım bir anlatıda kapitalizme dair eleştiri önünde sonunda bir uzlaşmaya işaret etmek zorundadır. Bunun istisnaları da mevcuttur. Eğer hikaye distopik bir gelecekte ya da başka bir alemde geçiyorsa süregiden egemenlik ilişkilerine karşı radikalizm olumlu bir çaba olarak resmedilebilir. Örneğin “Terminatör” ya da “Açlık Oyunları” evreni gibi. Ama bu durumda düşmanın çok net ve mümkünse ‘tek’ olması önemlidir. Yani ya “Terminatör”deki gibi insan soyu dışında yani sınıflar ve ideolojiler üstü bir düşman olmalı ya da “Açlık Oyunları”ndaki gibi bütün kötü kalpli tek bir şirketin varlığı gerekir.
Bir diğer istisna ise insanların dar bir mekana sıkıştığı ve sınıf farklarının net biçimde ortaya konduğu anlatılarda söz konusudur. Misal “Snowpiercer” dizisi/ filmi ya da geçen hafta bu köşede bahsettiğim “Silo” dizisinde olduğu gibi.
Dijital platformlar, özellikle de Netflix henüz ana akım haline gelmeden, seyirciye kendince ‘alternatif’ içerikler sunma iddiasındayken bu tür distopik anlatılarda daha radikal olabiliyordu. Ancak giderek makul muhalefet sınırları içine doğru çekildi anlatılar. Bunun en güzel örneği “Black Mirror” serisinin bu platforma geçtikten sonra adım adım ehlileşmesini gösterebiliriz.
Mevzu Almanlar olunca insan yine de bir umut beklenenin üzerinde bir iş bekliyor. Yakın zaman önce platforma yüklenen “Cennete Yakın” (Paradise) adlı filmden bahsediyorum. Çok uzak olmayan bir gelecekte, genetik üzerine çalışmalar yapan bir şirket DNA’ları birbirine uyan bireyler arasında ‘ömür transferi’ gerçekleştirmeyi başarmıştır. Örneğin, artık yaşı kemale ermiş bir zengin, yüklü miktar ödeyerek kendisine uyumlu bir yoksulun 20-30 yılını satın alabilmektedir. İşlem sonucu zengin kişi o kadar gençleşirken, diğeri aynı oranda yaşlanır.
İşte bu şirkette büyük bir özveriyle çalışan, yılın elemanı seçilen beyaz yakalı birey Max ve sağlık görevlisi eşi Elena filmin ana karakterleri. İkili bütçelerini biraz aştığı için borçlanıp yüklü bir kredi borcuna girdikleri havalı evlerinde mutlu mesut yaşarken bir felaket olur. Dairede yangın çıkar. Sigorta zararı karşılamayınca iflas ederler. Üstüne kredi borcu da şişer. İşte bankaya talihsiz bir kefalet gösteren Elena’nın hayatı tümden değişir. Max karısını kurtarmak için önce makul yolları denese de bütün kapılar kapanınca giderek radikalleşen bir eylemler silsilesine başvurmak zorunda kalır.
Yönetmen Boris Kunz’un Simon Amberger ve Peter Kocyla ile birlikte kaleme aldığı “Cennete Yakın” parlak bir fikre sahip aslında. Kapitalizmin/ kapitalistlerin emek ve beden sömürüsünü üretim ilişkileri vb. süreçleri ortadan kaldırarak doğrudan emekçilerin hayatlarını satın alma/ gasbetme şekline dönüştürmesi fikri parlak. Nihayetinde insanların geleceklerine çöküldüğü bir sistem var karşımızda. Hatta filmin hemen başında bu düzene karşı şiddet eylemleri gerçekleştiren devrimci bir grubun varlığından da haberdar oluyoruz.
Bir süre, Elena ve Max’in kaybettikleri ‘orta sınıf’ dünyalarını umutsuzca yeniden elde etme çabalarını izledikten sonra ikilinin arasındaki uçurum daha da büyüyor. Bir sömürü düzenini içinde olduklarının farkına bir şokla varan bu beyaz yakalılar için geriye iki seçenek kalıyor. Hayatlarını yeniden geri almak için daha mücadele etmek ya da ‘küçük burjuva radikalizmi’ne yönelmek. İlginçtir film ikisine de kapı aralıyor. Tabii bu arada Batı’nın yine kurallı ve düzenli olması, yasa dışı işlerin eski “Doğu Bloku” ülkelerinde dönmesi, radikal muhalif grubun karikatür düzeyinde kalmaktan öteye gidememesi gibi klişeler yerli yerinde duruyor merak etmeyin!
İzlemeyenler için daha fazla tat kaçırmayalım. “Cennete Yakın”, bu tür anlatıların varabildiği yere varıyor önünde sonunda. “Kapitalizm kötüdür” denilemediği için kötü bir kapitaliste bağlıyor birçok şeyi. Yine de bir akşam ekran karşısında çayınızı içerken tüketebileceğiniz bir içerik olarak not edilebilir.
Evrensel'i Takip Et