Milyonların acısı görmezden geliniyor

Eski ABD Başkanı Donald Trump hakkındaki son iddiaların kamuoyuna yansımasının hemen ardından taraftarları, Cumhuriyetçi Parti üyelerini hedef aldığı iddia edilen “iki kademeli bir adalet sistemi” olduğu hakkında iddialarda bulunmaya başladı.

Böyle şeyler ancak kendini kör, sağır ya da dilsiz kılan insanlar tarafından iddia edilebilir. “Uyuşturucuyla savaş” kisvesi altında en az yarım yüzyıldır ABD hapishane sistemini dolduran çok sayıda Siyah ve Hispanik insanı görmezden geliyorlar. Trump’ın adamları, kitlesel hapsetme olgusu altında acı çeken ve ağır bedeller ödeyen milyonlarca ailenin çığlıklarına karşı sağırlar. Ve Trump’ın yandaşları, hücre hapsinde tecrit edilmekten muzdarip olan ve bu yüzden akıl hastası olan pek çok insanın durumu karşısında bile sessiz ve suskun kalmaktadır. Birleşmiş Milletler Uluslararası İnsan Hakları ve İşkence Özel Raportörü Juan Méndez, yıllar önce hücre hapsini “işkence” olarak nitelendirmişti.

Eğer bu yarı-faşistler “üç sınıflı adalet sistemi”nden söz etmiş olsalardı, tamam, bu farklı bir mesele olurdu. Ancak Trump’ı “iki sınıflı adalet sisteminin” kurbanı olmakla suçlarken, bu sistemden etkilenen nesillerin çektiği ölçülemez acıları görmezden gelmekteler. Çünkü bu sınıfsal adalet sisteminin uzun zamandır var olduğunu çok iyi biliyorlar ancak bu konuda sessiz kalmayı tercih ediyorlar. Şimdi servet sahipleri ve hizmet ettikleri sınıf için timsah gözyaşları döküyorlar. Ama yoksullar ve Frantz Fanon’un “yeryüzünün lanetlileri” dediği insanlar umurlarında bile değil.