21 Ağustos 2023 04:35

Ek zamdan ötesi…

Artemis Halı ve Erkaplan işçileri

Fotoğraf: Mazlum Ayçiçek/Evrensel

Paylaş

Şireci işçilerinin taleplerini direnerek kabul ettirdikleri Gaziantep Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’nde şimdi Erkaplan Halı ve Artemis Halı işçilerinin direnişi gündemde. Erkaplan işçileri ek zam taleplerini patrona kabul ettirdiler ancak, patronun sendikasız çalışma yönündeki baskısı karşısında direnişlerine devam etme kararı aldılar. Bu süreçte, sendikayı tanımayan Erkaplan Halı İşletme Müdürü’nün, BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in üzerine yürüme görüntüleri haberlere yansıdı.

Bu süreci düzenli takip için Evrensel ile birlikte ‘Antep İşçi Postası’ sosyal medya hesabı önemli bir kaynak.

Burada bir parantez açıp, Erkaplan Halı’dan biraz söz edelim. Sitesinde, 1992 yılında kurulan firmanın önce mekanik makinalarla halı üretimine başladığı ve 2000 yılından sonra bilgisayarlı tezgahlara geçildiği belirtiliyor ve şöyle devam ediliyor: “Başta Avrupa, Asya, Amerika, Uzakdoğu ve Ortadoğu olmak üzere dünyanın birçok yerine halı ihraç eden firmamız markalarıyla gelecekte adından çokça söz ettirmeyi planlamaktadır.”

Firma misyonunu tarif ederken, “Üreticisi olduğumuz halı sektöründe gelişmeye, yaratıcı fikirlerle katkı sağlamaya, yurt içinde ve yurt dışındaki müşterilerimizin, tedarikçilerimizin ve çalışanlarımızın memnuniyetini arttırmayı hedefleyen, öncü ve yenilikçi hizmetleriyle sektörde lider firmalar arasındaki yerini sürdürmektir.” diyor. Yani hem çalışanlarının memnuniyetini artırmayı amaçlıyor hem de işçinin sendikasız olanını seviyor (!) Bu konuda sendika genel başkanının üzerine yürümek dahil her şeye hazır ve nazır!

Erkaplan Halı işçilerinin ek zam almış olmakla yetinmeyip sendikalı olmak konusunda ısrar etmeleri hem kendileri açısından hem de ülkedeki tüm işçi ve emekçilerin mücadelesi bakımından büyük önem taşıyor. Bir sınıf sendikasına üye değilseniz, aldığınız ek zammın düzenli ödeneceğinin bile garantisi yoktur. Ayrıca sendikaların önemli bir bölümünün patronların taleplerini işçilere kabul ettirme noktasına doğru gerilediği düşünüldüğünde üyesi olduğunuz sendikasının sınıf sendikası olması hayati önemde.

Diğer önemli bir nokta da işçi sınıfının kendi tarihinden öğrendiği oranda bugünü ve yarını bütünlüklü kavrayabileceği gerçeğidir. Türkiye işçi sınıfı tarihinin önemli mücadelelerinden olan ’89 Bahar Eylemleri döneminde mücadeleci sendikacılık anlayışıyla öne çıkan TÜMTİS Eski Genel Başkanı Sabri Topçu, arkadaşımız Murat Uysal’a o günleri şöyle anlatmıştı: “Binlerce kamu işçisini sokağa döken elbette insanca yaşayacak ücretti. Bunun fitili 1 Mayıs’ta ateşlenmişti. O dönem bütün sendikaları toplayıp sağ sol demeden 700 kişilik bir temsilci toplantısı yaptık kamu iş yerlerinde. İşçilerin yüzde 40 zam talebine karşı yüzde 20 zam öneriliyordu. Dönemin maliye bakanı ‘Yüzde 21 verirsek ekonomi çöker’ diyordu. Temsilcilerle konuştuk, talep ettiğimizi almak istiyorsak tek tek bütün iş yerlerinde anlatmamız, toplantılar yapmamız gerekiyor dedik. O dönem Haliç Tersanesi Dok Gemi-İş’e bağlıydı. Sendika hiç katılmıyordu ama şube başkanı işçilerin baskısıyla toplantılara katılmak zorunda kalıyordu. Sonra çıktılar sokağa. Haliç’ten tersanelerden, fabrikalardan binlerce işçi sokaklara döküldü. Beli çıplak, yalın ayak binlerce işçi. Kiminin kafası ortadan tıraşlı, kiminin sakalları değişik kesilmiş. Ben o zamanı 15-16 Haziran’a benzetirdim. Talepler benzer taleplerdi. Ne maliye bakanı dayanabildi ne hükümet. İşçiler yüzde 40 zam talep ettiği kamu sözleşmesinden yüzde 142 zam alarak çıktı. Yüzde 21 verirsek ekonomi çöker diyenler işçilerin örgütlü gücü karşısında yüzde 142’yi vermek zorunda kaldı.” (Evrensel, 19 Nisan 2023)

İktidarın yoksullaştırıcı politikalarına karşı işçi ve emekçilerin neredeyse her gün ülkenin bir yerinde ek zam talepli eylemler yaptığı bu süreçte, Topçu’nun hatırlattıkları kulaklara küpedir. Sendikaları yeniden sınıf sendikacılığı mevzisine kazanabilmek de ancak bunu bilince çıkarmış bir mücadele hattıyla mümkün olabilir.

Tarihinde hükümetler düşürmüş işçi hareketinin bugün ek zam talepli mücadelelerinde bir sıçrama yaparak yoluna devam etmesi de kendiliğinden değil, örgütlü, siyasal bir müdahaleyle mümkündür. Emek Partisi milletvekilleri Sevda Karaca ve İskender Bayhan’ın nerede bir işçi direnişi varsa orada olmalarını bu açıdan gururla takip ediyoruz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa