Temiz ve sağlıklı bir çevre haktır
Montana eyaleti ABD’nin en büyük kömür rezervlerine sahip. Kömür ve doğal gaz işlenmesine izin veren eyalet yasaları, fosil yakıt kullanımının iklim üzerindeki etkilerinin dikkate alınmasını engelliyor. Yaşları 5 ile 22 arasında değişen 16 direnişçi, bu yasalara karşı üç yıl önce açtıkları davayı geçtiğimiz günlerde kazandılar. Artan karbondioksit salınımının havanın daha çok ısınmasına, daha fazla kuraklığa, kontrol edilemeyen yangınlara ve kar birikiminin azalmasına neden olduğuna ilişkin kanıtlar sunulan davaya katılan uzmanlar, bu değişimlerin çocuk ve gençlere fiziksel ve zihinsel olarak zarar verdiğini belirttiler.
“Tarihi iklim davası” kararında, eyaletin fosil yakıtların kullanımını teşvik ederek davacıların “temiz ve sağlıklı bir çevre” hakkını ihlal ettiği belirtildi. Fosil yakıt projelerinin iklim üzerindeki etkilerinin dikkate alınmasını engelleyen iki yasa iptal edildi; çocuk ve gençlerin “iklimi de içeren temiz ve sağlıklı bir çevre için temel bir anayasal hakka” sahip olduğu karara bağlandı.
Davacıların birkaçını, en küçüklerinden başlayarak biraz olsun tanıyalım. Nathaniel ve Jeffrey dava açıldığında daha 2 ve 6 yaşlarındaydı. Jeffrey akciğer rahatsızlığı ve solunum yolu enfeksiyonları gerekçesiyle davacı. Nathaniel ise nefes alamadığı için iki kez acile kaldırılmış. Dava dilekçesinde iklim değişikliğinin eyaletteki orman yangını sezonunu daha uzun ve daha şiddetli hale getirdiği ve bunun, yaşları ve solunum rahatsızlıkları göz önüne alındığında kardeşlerin sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturduğu vurgulanıyordu.
Dava açıldığında 9 ve 11 yaşlarında olan Lilian ve Ruby ise yerli Crow halkından. İklim değişikliğiyle oluşan aşırı hava koşullarının Crow geleneklerini bozduğu gerekçesiyle davacılar. Dava dilekçesinde, orman yangınlarının çadır kurmak gibi kültürel deneyimleri zorlaştırdığı vurgulanıyordu. Öte yandan Ruby, 8 yaşından beri astım tanısı taşıyor ve orman yangını mevsiminde dışarı çıkmasını izin verilmiyor. Crow halkının yeryüzünü bir ana olarak gördüğünü vurgulayan babaları, iki kızı için davacı olmanın kolay bir karar olduğunu söylüyor.
Davanın başında 11 yaşında olan Mica, iklim konusunda endişelenmeye 4 yaşındayken buzulların erimesiyle ilgili bir belgesel izlediğinde başlamış. Cuma günleri okulundaki iklim grevlerine katılmış; yetkililere küresel ısınma konusunda mektuplar yazmış. Mahkemede iklim değişikliğinin kendisini çok kaygılandırdığını söyleyen Mica, gelecekte olacakları düşünmenin bile uykuya dalmayı zorlaştırdığını; kendisine astım tanısı konulduğunu ve sıklaşan orman yangınlarıyla oluşan dumanın koşu antrenmanlarını ve dışarıda geçirdiği zamanı kısıtladığını söyledi. Mica mahkemede okuduğu şiirinde, “Kendi evimde tutsağım” diyor; “Benim bir geleceğim var mı? Neden kimse beni dinlemiyor?” diye soruyor.
Dava açıldığında 14 yaşında olan Eva, Yellowstone Ulusal Parkı ve büyük bir nehrin yakınlarında büyümüş. Olağanüstü sıcaklar kar yığınlarını eritince taşan nehir, Eva ve ailesinin evlerini terk etmesine neden olmuş. Eva mahkemede geleceği konusunda çok endişeli olduğunu dile getirdi ve iklimin kötü gidişinin nasıl sonuçlanacağını bilememekten yakındı. İklim değişikliği sonucu yaşanacakları tahmin etmenin bir yolu olmadığını; bunun kendisinde büyük umutsuzluk yarattığını vurguladı.
Davanın başında 16 yaşında olan Taleah ise, yükselen sıcaklıklar sonucu yaşadığı bölgedeki gölün artık yeterince buz tutmaması ve göl üzerinde buz pateni yapılamaması nedeniyle davacı. Taleah artık 19 yaşında ve Montana Eyalet Üniversitesinde birinci sınıf öğrencisi. Davaya katılma nedenini soranlara, “Çevremizin nasıl mahvedildiğini ilk elden gördüğüm için” yanıtını veriyor.
Lisesinde Güneş Enerjisi Kulübü Başkanı olan Claire ise dava açıldığında 17 yaşındaydı. Yenilenebilir enerjiye önem veren Claire kamu binalarına güneş panelleri yerleştirilmesi için daha ortaokuldayken 120 bin dolar toplamıştı. Ancak eyalet yasaları kurulacak güneş panellerine sınırlama getiriyordu. Dava dilekçesinde ayrıca küresel ısınmanın kar yağışını azalttığı ve kayak eğitmeni olarak çalışan Claire gibi gençlerin gelir kazanmasını engellediği de vurgulanıyordu.
İklim değişikliğinin baş sorumlularından biri olan ABD’de, çocuk ve gençlerin haklarını aramaları; temiz ve sağlıklı bir çevreye bir anayasal hak olarak sahip çıkmaları çok önemli gelişmeler. Temiz hava ve temiz su gibi iklim dengesi de temel bir hak. Montana’da kazanılan bu dava, davacılardan Eva’nın da söylediği gibi bir umut ışığı.
Evrensel'i Takip Et