01 Eylül 2023 04:50

MEB’in 30-34 saat zorunlu din dersi kararı: Toptan irtica halinde dinci tevhidi tedrisat

Denizli ÇEDES yürüyüşü

Fotoğraf: Eğitim Sen Denizli Şubesi

Paylaş

“Yılan uyur düşman uyumazmış.” Bu yargı hangi durumlarda geçerli, bilemedim, insan birbirinin düşmanı olabilir mi, bilemedim. Çocuk, insan, toplum, doğa düşmanlığı nedir, Milli Eğitim Bakanlığı çocukların, insanların, toplumun, doğanın düşmanı olabilir mi?

YÖK bir işaretle, bir telefonla akademik takvimi tüm üniversiteler için 2 Ekim 2023 tarihine ertelemiş bulunuyor. Bugün bunun, üniversitelerin kurumsal özerkliğinin yok sayılmasının ne anlama geldiğini yazacaktım. Buna daha ağır bir tebliğ de eklendi maalesef. T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Tebliğler dergisi ağustos 2023 tarih ve 2789-Ek 2 sayısı yayınlanmış bulunuyor. Zafer Bayramı haftasında bağımsızlık, özerklik, özgürlük karşıtı ne varsa hiçbir ölçü izan gözetilmeksizin, bilim akıl sağduyu gözetilmeksizin yapılıyor.

HÜRRİYET VE ÖZERKLİĞİN ANLAMI VE DİNCİLİĞİN İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜNE DÜŞMANLIĞI

İstiklal nedir? Bağımsızlık nedir? Özerklik ve özgürlük nedir? Kişi, toplum ve üniversite için anlamı nedir?

Haftanın değil yüzyılın mücadelesi ve yazıları, insanlık ve uygarlık tarihinin mücadeleleri birkaç ana olguya indirilecek olursa, bunların en başında her canlının, en başta da insanın kendi varlığını sürdürebilmesi, bunun için özgürlük/istiklal arayışı gelir. Yaşamda kalması için de onurlu yaşam için de kendi varlık koşullarını herhangi bir zorunlu şarta bağlı kalmaksızın sağlayabilme arayışındadır. İster tanrı ideleri ister tanrı krallar ister imparatorlar ister günümüzde en zengin burjuvazi için düşünelim, sonuçta aradıkları ölümsüzlük, ölümsüzlüğün temel şartı her tür dış belirlenimden özerkleşebilme, en değerlisi de özgürlüğüdür. Tanrı ide olarak mutlak özgürlüktür, bu ideyi bir şartla şartlamak şirktir, onu bozmaktır. İde/fikir sahibi insanın temel idesi de özgürlüktür. Özgürlük bilgi ve refahla artar; telkinle, zorla düşer. Esaret, kölelik, cariyelik yaşarken ölmektir. Bağımsızlık ve özgürlüğün kaybı bir tür ölümdür. Uygarlık mücadelesi baştan sona temel bir karakteristiği olarak özgürlük mücadelesi olarak ifade edilebilir.

Vicdanın şartı, reşit olmanın şartı özgürlüktür, özgür iradedir. Yazılı hukukta da cezai yükümlülük özgür iradeye bağlıdır.

Toplumların özgürlük için politik yönetsel bağımsızlık, iktisadi bağımsızlık, bilgi bilim adalet için ilgili kurumların özerkliği, bunlarla birlikte üyelerinin/yurttaşlarının gelişim ve onuru için temel hak ve özgürlükler temel öğelerdir.

ORTAOKUL: ZORUNLU DİN DERSİ 16 SAATE ÇIKARILDI

MEB TTK “ilköğretim kurumları (ilkokul ve ortaokul) haftalık ders çizelgesi”nde özellikle ortaokul çağında başlayan seçmeli ders grubunda yeniden düzenlemeye gidiyor. “Seçmeli dersler (alt grupları):

  • İnsan, Toplum ve Bilim,
  • Din, Ahlak ve Değer,
  • Kültür, Sanat ve Spor.

Sonra da dört yıl boyunca öğrencilerin “İnsan, Toplum ve Bilim”, “Din, Ahlak ve Değer” ile “Kültür, Sanat ve Spor” seçmeli ders gruplarının her birinden her yıl en az birer ders seçmesi zorunludur.” (MEB, TTK ilgili kararın birinci maddesi) kuralını getiriyor.

Böylece “Din, Ahlak ve Değer” grubunda yer alan;

  • Kur’an-ı Kerim (4 kez ve sınıflara göre 2 2 2 2 saat seçebilir),
  • Peygamberimizin Hayatı (4 kez ve sınıflara göre 2 2 2 2 saat seçebilir),
  • Temel Dini Bilgiler (2 kez ve sınıflara göre 2 2 2 2 saat seçebilir),
  • Kültür ve Medeniyetimize Yön Verenler (2 kez ve sınıflara göre 2 2 2 2 saat seçebilir),
  • Ahlak ve Yurttaşlık Eğitimi (2 kez ve sınıflara göre 2 2 2 2 saat seçebilir)

derslerinden en az birini daha her sene haftada 2 saat alma zorunluluğu getirilmiş, yani 8 saat zorunlu din dersine 8 saat zorunlu din dersi daha eklenmiş bulunuyor. Böylece ortaokulda din dersi 16 saate çıkarılmış bulunuyor.

BEŞİNCİ SINIFTA YABANCI DİL OLARAK 18 SAAT ARAPÇA SEÇENEĞİ

MEB TTK kararları dinciliğe açık hale getirilecek ne varsa toptan yapmış bulunuyor. İlgili kararın beşinci maddesi: “Beşinci sınıfta Türkçe, Matematik, Fen Bilimleri, Sosyal Bilgiler, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri (20 ders saati) ile en az dört (4) ders saatlik seçmeli dersi tamamlamak kaydıyla, imkan ve şartları uygun olan okullarda isteğe bağlı olarak on sekiz (18) ders saatine kadar yabancı dil dersi öğretimi yapılabilir. Bu uygulamayı yapan okullarda, öğrencilerin hazır bulunuşluk düzeyleri dikkate alınarak Talim ve Terbiye Kurulunca kabul edilmiş ve uygulanmakta olan yabancı dil dersi öğretim programlarına dayalı olarak dersin zümre öğretmenleri kurulunca hazırlanan öğretim programları uygulanabilir.”

Bunun anlamı tüm ortaokullarda birinci sınıfta 18 saat Arapça verilebileceğidir. Bunun pratikte ne kadar zorlanacağı tahmin edilebilir. İlla 18 saat de olması gerekmiyor, 8-10 saat vb. de zorlanabilir.

10 SAATE KADAR DİNCİ TARİKATÇI ETKİNLİK

Arapça alanı da yetmemiş bulunuyor. MEB TTK ilgili kararın altıncı maddesi: “Velilerin talep ettikleri okullarda on (10) ders saatine kadar okul ve çevrenin şartları ile öğrencilerin bireysel özellikleri ve ihtiyaçları dikkate alınarak okul yönetiminin kararıyla her türlü eğitici faaliyet uygulanabilir. (Örneğin sanat etkinlikleri, sportif çalışmalar, sosyal ve kültürel etkinlikler, yabancı dil vb.)”

Maalesef bu karar da okul ve öğretmenliği paranteze alıp dinci tarikatçı her tür etkinliğe “veli talebi” altında kapı açıyor, bizzat yapılanları resmiyete taşıyor.

İLKOKULDAKİ SERBEST ETKİNLİĞİ BİLE GELENEĞE BAĞLIYOR

MEB TTK bunlarla da yetinmemiş durumda, ilgili karar madde yedi: “İlkokul 1. sınıfta serbest etkinliklerin 2 ders saati; 2 ve 3. sınıflarda 1 ders saati masal ve geleneksel oyun saati olarak değerlendirilecektir.”

LİSELER (ORTAÖĞRETİM): ZORUNLU DİN DERSİ 12-16 SAATE ÇIKARILDI

Liselerde seçmeli dört grup tanımlanmış:

  • Akademik Çalışmalar,
  • İnsan, Toplum ve Bilim,
  • Din, Ahlak ve Değer,
  • Kültür, Sanat ve Spor.

MEB TTK ders programının açıklamasında yine din derslerinin seçilmesini dört yıl boyunca zorluyor: “Öğrencilerin 9. ve 10. sınıf seviyelerinde “İnsan, Toplum ve Bilim”, “Din, Ahlak ve Değer” ile “Kültür, Sanat ve Spor” seçmeli ders gruplarından her bir gruptan en az birer ders; 11. ve 12. sınıf seviyelerinde ise “İnsan, Toplum ve Bilim”, “Din, Ahlak ve Değer” ile “Kültür, Sanat ve Spor” seçmeli ders gruplarının en az ikisinden birer ders seçmeleri zorunludur.”

Liselerde de 8 saat zaten doğrudan zorunluya 4 saat daha seçmeli zorunlu, 4 saat de oldukça zorlamalı din dersi tanımlanıyor.

PROGRAM DIŞI ETKİNLİKLERİN UCU AÇIK

Liselerde ders dışı 40 saatlik “program dışı etkinlikler” alanında yer alan ‘sosyal sorumluluk programı’ zorunlu tutuluyor. (…) Sosyal sorumluluk programı kapsamında yürütülecek çalışmalar Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği ve Bakanlık tarafından yayımlanan ‘sosyal sorumluluk programı yönergesi’nde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda gerçekleştirilecektir” deniyor. Bunlar açık eğitim öğretim ilkelerine bağlanmadığından, MEB ve AKP’nin neler yaptığı da açık olduğundan bu etkinliklerin de dinci tarikatçı etkinlikler olması muhtemel bulunuyor.

FELSEFE GRUBUNA ANA ALANI OLAN AHLAK VE DEĞER DERS GRUBU YASAKLANMIŞ

İrtica ve hinlikler say say bitmiyor. Branşlar ve okutacakları dersler de yeniden tanımlanmış, felsefe grubu öğretmenlerinin okutacağı dersler arasında felsefenin ana disiplini olan aksiyoloji (değerler, ahlak, etik) maalesef bilerek sayılmamış durumda, böylece değer ve ahlak adına ne yapılacaksa bu alan sadece teologlara/ilahiyatçılara terk edilmiş durumda.

İlahiyatçıların okutacağı dersler din dersleriyle sınırlı değil: “Ortaokullarda ve liselerde okutulan din, ahlak ve değer alanındaki dersler”, “Ahlak ve Yurttaşlık Eğitimi”, “Kültür ve Medeniyetimize Yön Verenler”, “Osmanlı Türkçesi”.

DİNCİ TELKİN VE DAYATMA: ‘İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜNÜ’, ‘FİKRİ HÜR, İRFANI HÜR, VİCDANI HÜR’ NESİLLERİ YOK SAYMA

30 Ağustos Zafer Bayramı idi. Zafer Bayramı esas olarak istiklal savaşını yani bağımsızlığı temsil ediyordu. Özgürlük yoksa bağımsızlık zaten yok. Özgürlük yoksa kişi zaten yok.

AKP ve dinciler özgürlüklere düşmanlık yapıyor. İşin en acı yanı bu “inanç” adına yapılanların Sünni dinci telkine dönüşmesi (Böyle bir inancın bile özgürce seçilmesi değil zorla telkin edilmesi) ve her tür inanç özgürlüğünün yok sayılmasına, hatta baskılanmasına dönüştürülmesidir. Dincilik, dinci telkin varsa inanç özgürlüğü yoktur.

Sonuç; kişi hak ve özgürlükleri yoksa kişi yoktur. Sonuçta tüm bu yapılanların eğitim öğretimle de kişilik oluşumu ve bağımsızlıkla da ancak karşıt bir bağı bulunmaktadır, maalesef yapılanlar insanın, manevi/tinsel alanın tümden köleleştirilmesine, zapturapt altına alınmasına; Diyanet, MEB ve tarikatlar eliyle şeriatçılık yapılmasına, şeriattan bile öte belli bir mezhepçilik/dincilik/tarikatçılık aşamasına varmış bulunuyor.

İlkokul dördüncü sınıfta 2 saat, ortaokulda 16 saat, liselerde 12-16 saat olmak üzere 30-34 saat din dersi, dahası pek çok dinci içerik ve etkinlik okulun, eğitimin yerine geçirilmiş durumda. Tevhid-i Tedrisat Kanunu bu toptancı uygulamalar için kullanılıyor. Böylece AKP, tevhidi tedrisatı karşıtına, dinci tevhidi tedrisata dönüştürmüş bulunuyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa